IDEF BU İŞİN VİTRİNİ DEĞİL MUTFAĞI!

Türkiye'de teknoloji denince artık aklımıza hemen yarışmalar, gösteriler ve kalabalık festivaller geliyor. Gençlerin ilgisini çekmek, yeni nesli teknolojiye yönlendirmek elbette çok önemli. Ama bu işin bir de “arka planı” var. Kameraların, sahnelerin, ışıltılı şovların olmadığı; ama gerçek işlerin yapıldığı bir alan: IDEF Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı.
 

IDEF, Türkiye'nin ve dünyanın önde gelen savunma sanayii firmalarının buluştuğu, devletlerin, orduların ve üst düzey karar vericilerin gelip bizzat görüşmeler yaptığı, gizli olmayan ama sessiz bir teknoloji arenasıdır. Öyle bir fuar ki, dünyanın dört bir yanından genelkurmay başkanları, savunma bakanları, üst düzey askeri yetkililer geliyor. Çünkü burası sadece sergi değil, alım-satım, stratejik iş birliği ve ortak üretim anlaşmalarının yapıldığı bir yer. IDEF bu sene 22-27 Temmuz tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenecek.

IDEF'e 100'den fazla ülkeden temsilci geliyor.

Yerli ve yabancı binin üzerinde firma katılıyor.

Binlerce ikili görüşme yapılıyor.

Milyonlarca dolarlık savunma sanayii ihracatının temeli burada atılıyor.
 

Yani Türkiye'nin geliştirdiği SİHA'lar, radar sistemleri, zırhlı araçlar ve daha nice ürün, burada yabancı ülkelere tanıtılıyor ve satılıyor. Bu da hem Türkiye'nin ekonomisine katkı sağlıyor hem de savunma alanında dünyada söz sahibi olmasını güçlendiriyor.
 

Şov yok, satış var.

Reklam yok, gerçek anlaşmalar var.

Kalabalık yok, kritik kararlar var.
 

Bunlar dışarıdan çok ses getirmeyebilir. Ama Türkiye'nin savunmadaki büyümesini sağlayan en önemli adımlar bu sessiz ama etkili görüşmelerde atılıyor. İşte bu yüzden IDEF, ülkemizin teknolojik ve askeri bağımsızlığı açısından çok daha stratejik bir anlam taşıyor.

Elbette Teknofest gibi organizasyonlar da çok kıymetli. Gençlerin bilime, teknolojiye yönelmesi, ilham alması için büyük bir fırsat. Ama IDEF, bu işin vitrini değil; mutfağı. Orada hazırlanan ürünler, IDEF'te alıcısıyla buluşuyor.
 

Teknofest teknoloji sevgisini artırıyor, IDEF ise bu sevgiyi ürüne ve kazanca dönüştürüyor. Bu yüzden IDEF, Türkiye için sadece bir fuar değil; bir vizyon, bir büyüme hikâyesi.