HEZİMET GELİYOR

CHP'deki değişim artık haber olmaktan çıktı.

Çünkü hepimiz biliyoruz ki Kılıçdaroğlu GİT-ME-YE-CEK

Çünkü hepimiz biliyoruz ki CHP'de değişim OL-MA-YA-CAK

İl başkanlarını açıklamaya zorlamak olsa olsa diktatörün yönettiği bir anlayışta olur.

Üstüne üstlük sizi eleştireni partiden ihraç etmek ise BU-RA-DA-YIM mesajını güçlendirmekten başka bir şey değildir.

Demek ki seçimin ilk turunun ardından Kılıçdaroğlu'nun “buradayım” dediği paylaşımın adresi doğrudan teşkilatlarmış.

Öte yandan Kılıçdaroğlu gitsin gitmesine ama CHP'de cesaretli biri de adım atmayı beceremiyor.

İmamoğlu olayın etrafında dolaşıyor.

Bir türlü çıkıp gürül gürül “ben adayım kardeşim” diyemiyor.

“Ben adayım demedim değişim talebini dile getirdim” demekten daha ileriye gidemiyor.

Peki, siz bu cesareti gösteremezseniz milleti nasıl peşinize takacaksınız?

Gerçek liderler bu zamanlarda belli olur.

Ama İmamoğlu olayı süreci zamana yaymaktan bir adım öne geçemiyor.

Mansur Yavaş'tan hiç bahsetmiyorum bile.

Sessizlikten başka bir icraatı olmayan Yavaş yine lal olmuş durumda.

Hoş; konuşsa da bir çam ormanını devirecek kadar hatalı cümleler kuran Yavaş'ın lider olmak gibi bir amacı yok.

Yani aslında hiç birinde Muharrem İnce kadar cesaret olmadığını görüyoruz.

Diyeceksiniz ki “İnce bu cesareti gösterdi de ne oldu?”

Evet belki partinin başına geçemedi

Evet belki Cumhurbaşkanı olamadı

Ama tarih onu Kılıçdaroğlu'nun saltanatına karşı çıkan kişi olarak yazacak.

Bu iki iki daha dört kadar gerçek bir durum.

Seçimi kaybetmeyi depremzedelerin oyuna bağlayan

Seçimi kaybetmeyi köylülerin Erdoğan'a oy vermesine bağlayan

Seçimi kaybetmeyi seçmeni parayla satın alabileceği umuduna bağlayan Kılıçdaroğlu ve ekibinin ve ona inanan seçmenin bu saatten sonra yerel seçim hezimetine hazırlanmaktan başka yapacağı bir şey yok.

Çünkü öyle bir hezimet geliyor ki herkes çok şaşıracak ve günlerce bu hezimetin sebeplerini konuşacağız.