SUÇA YÖNELEN GENÇLER

Türkiye`de genç nüfusun organize suç örgütlerine yönelimi, günümüz kriminoloji ve sosyoloji araştırmalarının merkezinde yer almaktadır. Gençlerin çeteleşmesi, şiddet eylemlerine karışması ve suç makinelerine dönüşmesi, yalnızca bireysel nedenlerle açıklanamaz; arkasında ekonomik yoksulluk, işsizlik, sosyal aidiyet eksikliği, kimlik arayışı ve sosyal medya etkisi gibi derin yapısal faktörler de de aramak lazım.

Psikolojik etkenler de bu sürecin ayrılmaz bir parçasıdır. Aidiyet eksikliği, düşük benlik saygısı ve risk arayışı, düşük seviyede eğitimli olmaları, gençlerin şiddet ve liderlik içeren suç örgütlerine katılmasını tetiklemektedir.

Göç ve bölgesel eşitsizlikler de gençlerin çeteleşmesini etkileyen diğer önemli faktörlerdir. İç ve dış göçle büyük kentlere gelen gençler, sosyal bağlarını kaybederek çetelerin nüfuz alanına daha kolay dahil olmaktadır. Bu bağlamda, ekonomik yoksulluk, aidiyet eksikliği ve sosyal dışlanmışlık bir araya geldiğinde, gençlerin çeteleşme riski artmaktadır. Bu veriler, gençlerin suç örgütlerine yöneliminin çok boyutlu bir sosyal olgu olduğunu göstermektedir.

Sosyal medya, çetelerin etkisini artıran bir diğer faktördür. Instagram, Facebook, TikTok ve YouTube üzerinden paylaşılan şiddet içerikleri, gençlerin çete kültürünü özdeşleştirmesini sağlamaktadır. Bu videolar, gençler için güç, statü ve tanınırlık sembolü haline gelmekte ve fiili suç eylemlerine yönlendirmektedir. Bu durum, gençlerin aile ve toplumsal bağlarını zayıflatmakta ve suçun kuşaktan kuşağa aktarılmasını kolaylaştırmaktadır. Bu noktada, çeteleşme sadece bireysel bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal bir olgu olarak değerlendirilmelidir.

Sosyal medya, ekonomik kırılganlık ve aidiyet eksikliği bir araya geldiğinde, gençler için çeteler cazip bir alternatif haline gelmektedir. Bu veriler ışığında, etkili önlemler geliştirilmesi acil olarak zorunlu hale gelmiştir.

Sonuç itibarı ile ; gençlerin çeteleşme eğilimini önlemek için çok boyutlu ve bütüncül politikalar gereklidir. Ekonomik destekler, eğitim ve spor programları, sosyal medya farkındalığı, psikolojik destek ve hukuki stratejiler bir arada uygulanmalıdır. Bu yaklaşım, gençlerin toplumsal entegrasyonunu güçlendirerek suç örgütlerinin nüfuzunu azaltacaktır.