SÖMÜRGECİ AVRUPA!

ABD Dünyanın en büyük sömürgecisi.

İngiltere, tarihin en büyük sömürgecisi. Halen dünya üzerinde 40'a yakın sömürgesinde İngiliz bayrağı dalgalanıyor.

İtalya ve Fransa, başta Afrika'dakiler olmak üzere halen onlarca ülkeyi soyup soğana çeviriyor.

Belçika'nın 1904'te Kongo'da yaptığı vahşeti anlatmaya insanın dili bile varmıyor. Belçika Kralı Leopold'un, az kauçuk topladığı için bir Kongolu'nun beş yaşındaki kızının elini
kesmesi bu vahşeti anlatmaya yeter.

Almanya, Kamerun, Togo gibi sömürgelerini Birinci Dünya Savaşı yenilgisiyle İngiltere ve Fransa'ya devretmek zorunda kaldı.

Portekiz ve Hollanda'nın zamanın en hızlı sömürgecileri olduğu bir gerçek.

Yüzyıllar boyunca dünyayı sömüren batı dünyasının acımasız silahşörleri, birinci dünya savaşıyla Osmanlı'yı yıkarak, elde ettikleri petrol yüklü toprakları da sömürmeye başladı.

Şimdi bütün korkuları, ikinci kez postmodern darbelerle işgal ettikleri bu toprakları kaybetmek. Yönettikleri petrol üretiminin kontrolünü başkasına/başkalarına kaptırmak.

ABD ve Avrupa'nın, Ortadoğu'daki sömürüsüne son verebilecek ilk ülke Türkiye. İran'ı kıpırdatmamak için 1979'daki devrimden bu yana hep baskı altında ve savaş ortamında
tutuyorlar. Türkiye üzerindeki oyunları da aslında İran'a tezgahladıklarından pek farklı değil. Önce darbe yaptırmak, ardından komşu ülkelerden biriyle savaştırmak.( Bu ülke
muhtemelen Suriye idi ama evdeki hesap çarşıya uymadı)

Avrupa'nın ikinci çekincesi, Rusya-İran-Türkiye işbirliği. Böyle güçlü bir ittifaka karşı Batı, bölgede itibarının kısa vadede sıfırlanacağını biliyor. Rusya ile gerilen ilişkileri yeniden
tesis eden Türkiye, İran'la da bir orta yolu mutlaka bulmak zorunda. İran ise, Batı'nın Şii kışkırtmalarını iyi okumalı, bir mezhep taassubuna düşmemeli. Türkiye-Rusya-İran ittifakı,
hemen ardından Irak'ın da bu birliği katılmasını getirecektir. Ve Suriye. Rusya'nın Türkiye-Suriye yakınlaşmasını istediği malum. Rusya, Türkiye ile Suriye arasında esen soğuk
rüzgarları ancak PYD'nin Suriye'de sıfırlanması ile ısıtabilir. Rusya ve Suriye PYD'ye karşı, Türkiye'nin tezlerini desteklerse, bu hem Suriye'nin iç savaşı sonlandırması hem de
DEAŞ'tan kurtuluşunu getirebilir. Hem de Türkiye ile ilişkilerin yeniden yoluna girmesi için bir umut doğabilir.

Batı'nın, Afrika ve İslam ülkeleri üzerindeki legal ve illegal sömürüsüne son verebilmek için devletler arasındaki ittifaklardan önce, Şii-Sünni ittifakının gerçekleşmesi olmazsa
olmazdır. Şiiler de Sünniler de gerçek İslam'ın kendi çizgilerinde olduğu iddiasını bir kenara bırakıp “Müslüman olma” paydasında el ele vermek zorunda. Kapitalist sömürünün
bu coğrafyada kullandığı en etkili argümanı, onların elinden almadıkça “Büyük İslam Birliği” zor görünüyor.

ALMANYA VE CAN DÜNDAR

Sömürgeci devletlerin en büyük özelliklerinden biri de sömürdükleri ülkelerde halkı birbirine düşürmek, satın aldıkları devlet adamları, gazeteciler ve rütbeli askerler aracılığıyla
istedikleri gibi at oynatabilmektir. Can Dündar, Türkiye'de ihaneti deşifre olunca kaçıp Almanya'ya sığındı. Peki Almanya ne yaptı? Can Dündar'ı Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda
ağırladı. Türkiye'de Cumhurbaşkanı'na hakaret etmeyi demokratik bir hak gibi gören Dündar'ın, Alman Cumhurbaşkanı karşısında ezilip büzülmesi, nerdeyse ayaklarına
kapanacak hale gelmesi, hepimizin içini sızlattı. Dündar, Türkiye'de onuruyla yargılanmak yerine 15 Temmuz öncesinde kaçarak, hem işgal girişiminden haberi olduğunuz açığa
verdi, hem de AB'ye “Artık Türkiye'ye bir şeyler yapın” diye yalvararak, ihanetini belgeledi.

Peki bu devran hep böyle mi gider? Almanya, Belçika, Avusturya, Fransa, İngiltere, ABD yaptığına pişman olur mu dersiniz? Cevabı, Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi; “Terör kendi
kapılarını çalıp, kendi canlarını acıtmaya başladığında, yaptıklarına pişman olacaklar”.