DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ KUTLU OLSUN

Prof. Dr. Beyhan Asma

Prof. Dr. Beyhan Asma

Bir kimsenin mümin kardeşini küçümsemesi günah olarak ona yeter.
Hz. Muhammed (SAV)

'3 Aralık Dünya Engelliler Günü' münasebetiyle, Sevgili Peygamberimizin, engellilere bakışı, onlarla ilgili sözleri ve yaşadığı hatıralarına değinmek istiyorum. Böylece Onun eşsiz güzellikteki hayatından, konuyla ilgili mesajları da günümüze taşıyabileceğimin düşüncesindeyim .İnsan, bütün mukaddes dinlerde 'değerli' bir varlıktır. Özellikle İslâm dini, insanı 'yaratılmışların en şereflisi/değerlisi' olarak görmektedir (İsrâ, 70). Çünkü insan, 'en güzel yaratılış üzere yaratılmış'; 'bedenine Allah Teâlâ tarafından ruh üflenmiş', böylece üstün bir nitelik kazanarak yeryüzünde 'Allah'ın halifesi' olmayı hak etmiştir ( Bakara, 30).Böylesi bir ayrıcalığa sahip olan insan, gerek yaratılıştan, gerekse sonradan birtakım uzvî/bedenî engeller taşısa bile, yine değerinden bir şey kaybetmiş olmayacaktır.

Mukaddes kitabımız Kur'ân-ı Kerim'e bakıldığında pek çok ayet yanında, bir tek Abdullah b. Ümm-i Mektum hâdisesini anlatan ayetler bile, İslâm dininin engellilere bakış açısını ortaya koymak için yeterli bir örnektir. Hatırlanacağı üzere, Abese Suresinin ilk ayetleri, bir görme engelli olan Abdullah b. Ümm-i Mektum'un Sevgili Peygamberimize gelerek İslâm hakkında bilgi almak isteyişinden ve sonrasında yaşanan hâdiselerden bahsetmekteydi.

Kıymetli okuyucularım; İnsanlar, farkında olmadan bazen yanlarında bulunan engelli insanların gönüllerini incitebiliyor Bazıları ise bunu kasıtlı olarak da yapıyor. Her ne suretle olursa olsun engelli kişilerin gönülleri incitilmemeye son derece özen gösterilmelidir. Bazen zulüm, elleri olmayan ya da tutmayan bir insanın yanında, yaptığı el işiyle övünen kişinin davranışında gizlenmiştir. Yine bazen zulüm, gözlerinden yana sıkıntısı olan birine söylenen, imalı bir sözde saklıdır.

Kişilerin, karşısındaki insanların özel durumlarını hesaba katarak konuşmaları, incitecek sözlerden kaçınmaları da Peygamberimizin tavsiyelerindendir. İnsanlara lâkap takmak bizlere Hucurât Sûresi'nin 11. âyetiyle haram kılınmıştır. Bu sebeple, engelli kişilere, 'kör, topal, sağır, çolak, aptal, geri zekâlı, deli' gibi ifadelerle hitap etmek ya da onları gıyaplarında bu ifadelerle tanımlamak müminlere yakışmaz! Bu davranış Resûl-i Ekrem (sav) Efendimizi de incitir. O ki, ümmetine,'Gözleri görmeyen birine yol göstermek sadakadır diye buyurmuştur. Sağır ve dilsiz durumdaki kişilerin dertlerini anlatmalarına yardımcı olman da bir sadakadır.' buyurarak, Allah'ın rızasına nâil olmak için engellilere hizmeti bir adres olarak gösteriyordu. Zira engellileri, yılda sadece bir gün değil, her daim fark edebilmek; onlara bir insan olarak değer verebilmek ve onlara yapılacak iyiliklerin mutlaka bir sevap olarak değerlendirileceğini bilmek adına hadisi şeriflerin tavsiyelerini son derece önemli buluyorum.