İSLAM ÇOCUK EVLİLİKLERİNE (PEDOFİLİYE) NASIL BAKAR?
Pedofili yani çocuk istismarı..Ne yazık ki pedofili yine gündemde!..
Bütün anne ve babalar çocuklarını sapıklardan korumak ister! Ancak kim istismarcı ve sapık kim değil anlayabilmek çok zor. Çünkü şeytan bazen rahmani kisveyle karşımıza çıkmakta! İşte o zaman insanların manevi duyguları da istismar edildiğinden bunun anlaşılması daha da zor olabiliyor. Örneğin; bir hoca, bir şeyh kısacası bir din adamı kisvesiyle şeytan karşımıza çıktığı zaman bizler de imanımız gereği manevi olarak sarsılıyoruz. Tabiki kimi zaman da bu kisveler kullanılarak insanlarda aldatılıyor ve İslam'a ve Müslümanlara saldırılıyor! Birileri de bu durumu fırsat bilerek, define bulmuş gibi türlü türlü iftiralarla içindeki din düşmanlıklarını açığa vuruyorlar!
Allah, hem şeytana uşşak olan rahmani kisveli şeytanlara, hem de bahaneler ve iftiralar ile İslam'a ve Müslümanlara saldıran gafillere hidayet eylesin, onları ıslah eylesin..
Neyse konumuz bunların İslam'a ve Müslümanlara olan düşmanlıkları değil, gündemide meşgul eden pedofili yani çocuk istismarı meselesidir.
Peki İslam dini çocuk istismarına veya çocuklar ile yapılan evliliklere nasıl bakmaktadır?
Dünya mutluluğunun temelini oluşturan en önemli husus evliliktir. Kur'an ve sünnette evlilik kurumuna yönelik çok sayıda hüküm ve prensipler bulunmakta ve Müslümanlar evliliğe teşvik edilmektedir. Ancak İslam'da evlenecek bireylerinde belli şartları yerine getirmeleri istenmektedir. Bu şartların en önemlisi de evlenecek kişilerin ``evlilik çağına`` yani ergenlik ve ``rüşd`` yani olgunlaşma dönemine girmiş olmaları gerektiği yönündedir.
Nitekim Kur'an-ı Kerim'de bu konu şöyle vurgulanmaktadır: ``Evlilik çağına (ergenliğe) gelinceye kadar yetimleri deneyin, eğer onların reşid olduğunu (akıllıca bir olgunlaşma) görürseniz hemen mallarını kendilerine verin...``(Nisa, 6.) Yetim çocukların emanet olan mallarının korunması hususunda gönderilen bu ayette çocukların evlilik çağına gelinceye kadar gözetilmeleri emredilmekte aynı zamanda da bir evlilik çağından bahsedilmektedir.
İlgili ayette ki ``evlilik çağı`` ifadesi ile ``ergenlik dönemi``, ayetin devamında belirtilen ``rüşd`` ifadesiyle de ``olgunlaşma dönemi`` vurgulanmaktadır. Ayrıca rüşd kavramı hukuki tasarruflar bağlamında kullanıldığında bireylerin çocukluk çağını takiben biyolojik gelişmenin yanında, fikri olgunlaşmalarını da ifade etmektedir. İslam hukuku kaynaklarında da bu husus bildirilmekte ve bireylerin bu duruma gelip gelmediğini onların üzerine düşen görevleri yerine getirip getirmemeleri sonucunda ortaya çıktığı belirtilmektedir. Dolayısıyla İslam dini ergenliğe ulaşmayan ve reşit olmayan bireylerin evliliklerini onaylamamakla birlikte, Biyolojik ve psikolojik olgunluğa oluşanlarında hangi yaşta olduklarına bakmadan evlenmeleri gerektiğini belirtmektedir.
Uyduruk rivayetleri bahane ederek ve dini kaynaklarda belirtilenleri kendi arzu ve isteklerine göre yorumlayarak, yukarıda verilen bilgileri hiçe sayan ve sapkınlıklarına İslami temeller oluşturan kişilerin bu yaptıkları tamamen kendi ahlaksızlıklarıdır. Bunları destekleyen veya bu yapılanları kullanarak İslam'a saldıranların yaptıkları da ayrıca bir kirlenmişliğin göstergesidir vesselam..
Ümit Özdemir
Yasal Sorumluluk
Sitemizde yayımlanan köşe yazıları ve yorumlar yazarların kendi görüşleridir.
Tüm hukuki ve cezai sorumluluk yazarlara aittir.
Site yönetimi bu içeriklerden dolayı sorumlu tutulamaz.
Tüm hukuki ve cezai sorumluluk yazarlara aittir.
Site yönetimi bu içeriklerden dolayı sorumlu tutulamaz.
Yazarın Önceki Yazısı
YATALAK HASTALAR NAMAZDAN SORUMLUMUDUR?
YATALAK HASTALAR NAMAZDAN SORUMLUMUDUR?
Yazarın Sonraki Yazısı
DÜNDEN BUGÜNE AŞURE GELENEĞİ VE İLK PİŞİRİLEN AŞURE TATLISI
DÜNDEN BUGÜNE AŞURE GELENEĞİ VE İLK PİŞİRİLEN AŞURE TATLISI

