HADİSE ÇIKTI! HADİSE…

Hadise, yaklaşık 10 gündür tüm sosyal medya platformlarında, haber sitelerinde ve magazin sayfalarında en çok konuşulan, eleştirilen kişilerin başında geliyor. Harbiye'de üst üste verdiği iki konserde giydiği kıyafetler ve dans şovları eleştiri yağmuruna tutuldu.

Sadece eleştiriler mi vardı? Hayır tabii ki… Beğenenlerle alkış tutanlar da bir hayli fazlaydı. Özellikle Nükhet Duru ve Atilla Atasoy arasında geçen ‘Tamtam' danslı tartışma bana çok keyifli geldi. Biz magazin habercileri olarak, fikir beyan eden, fikrinin içine de azıcık olay karıştıran ünlülere bayılırız. Kendi fikrimi de yazının en sonunda beyan etmek istiyorum, neyse…

Tam adeta ‘Hadise' çıkaran bu konserlerin etkisinden kurtuluyoruz derken ‘Fırtınam' klibi geldi ve imdada yetişti. Filtresiz, az makyajlı Hadise yine olay oldu! Sosyal medya yine ikiye bölündü. Bu bölünmenin ve son günlerde çokça eleştirinin üzerine Hadise şu açıklamayı yaptı:

⸻

Zayıflarız, yargılanırız.
Kilo alırız, yine yargılanırız.
Filtre kullanırız, “gerçek değil” derler.
Çizgilerimizi gösteririz, “yaşlandın” derler.

Kadın olmak, her hâliyle yargıya açık olmak demek sanıyorlar.
Ama ben hiçbir zaman bu kurallara göre yaşamadım.
Ne sahnede, ne aynada.

Bu fotoğraf da benim.
Çizgilerim de benim.
Sözüm de, bedenim de, sahnem de benim.
Ve bu özgürlüğü kimseye açıklamak zorunda değilim.
Korkmadım. Korkmam.
Korkutamazsınız.

— Hadise

⸻

Oldukça edebi olan bu açıklamanın ardından şimdi gelelim benim fikirlerime… ‘Kadın olmak her hâliyle yargıya açık olmak demek sanıyorlar' demiş Hadise ama yargılayanların büyük çoğunluğunun yine kadın olduğunu unutmuş. Yani kısacası, burada kadın-erkek dengesine dikkat çekmek bence biraz alakasız olmuş.

Bu alakasızlık dışında kendisini tebrik etmek gerek diye düşünüyorum. Artık ünlülerin canlı televizyon yayınlarına bile filtreli çıktığı bir ortamda, oldukça az makyajlı ve doğal halleriyle klip çekip yayınlamış ve yine konuşulmayı da fazlasıyla başarmış. Yaptığı meslekte konuşulmak çok önemli ve Hadise fazlasıyla da bunun farkında…

Şimdi gelelim tekrar konserdeki dans şovlarına. Herkes eleştirirken ben araştırayım dedim. Bu kadın, bu kadar konuşulan dans gösterisi için ne kadar emek sarf etmiş? Bilelim istedim. Öncelikle 20 dansçıyla çalışmış. Hem ülkemizden hem Hollanda'dan, hem İngiltere'den hem de Bulgaristan'dan 20 dansçıyı bir araya getirmiş. 15 gün boyunca prova yapmış. Etiler Mustafa Kemal Kültür Merkezi platoya çevrilmiş. Harbiye'ye kurulan sahnenin aynısı oraya da kurulmuş. Hatta konserler devam ettiği için bu hafta bile iki dans provası yapılmış. Yani çokça emek sarf edilmiş. İşine sahip çıkan insana her daim saygı duyarım. Bu kadar emek saygıyı hak ediyor.

Tabii eleştireceğim şeyler de var. Dans için harcanan çaba bence kıyafet için harcanmamış. Özellikle dünya starlarında da görüyoruz: Ne hareketler yapıyorlar, ona rağmen o mayolar milim kıpırdamıyor, hat göstermiyor. Bence Hadise'nin geliştirmesi gereken, insanları da rahatsız eden cevap burada yatıyor.

Bir de o skeçlere konu olan, dansçının mikrofonu tuttuğu an var… O şarkılarda kulaklıklı sabit mikrofon tercih edilebilir. Eskiden Tarkan kullanırdı, çok da karizmatik dururdu. Hatta o efora karşı bir iki şarkı playback yapsa, kimse eleştirmez Hadise'yi… Önümüzde daha uzun bir yaz ve konser maratonu var biz Hadise'yi daha çok konuşacağız gibi hissediyorum.