DENİZ AİLESİNİN ANATOMİSİ
Bu hafta itibarıyla 4. yayın haftasına giren Beyaz Magazin programımızla magazin dünyasına oldukça hızlı bir giriş yapıp ses getirdik. Gerek sunucularımız Arto Dalga ve Sinem Yıldız`ın uyumu, gerekse teknik ve haber ekibimizin özverili çalışmaları sonucu oluşan verimli ve etkili havadan oldukça memnunum.İlk yayın günümüzde, yani bundan dört hafta önce, öyle bir taşı kaldırdık ki altından Özcan Deniz ve ailesinin şu an ekranlara taşıdığımız, adına “dram” denebilecek olayları ortaya çıktı. Özellikle Ercan Deniz`i stüdyoda ağırlamamız, anne Kadriye Hanım`ın bize özel söylemleri ve kız kardeş Yurda Hanım`ın telefon bağlantısında anlattığı özel detaylar gündeme damga vurdu.
Bir tarafta bunlar yaşanırken, diğer tarafta Özcan Deniz ve eşi Samar Dadgar bu iddialara sosyal medyadan cevap vermeyi tercih ettiler. Ercan Deniz, “Beni dolandırdılar, şirketi soydular” dedi. Kız kardeş Yurda Gürler, “Ben dövmedim, aksine oğlumun gözleri önünde ben dayak yedim” ifadelerini kullandı. Samar Dadgar, “Bana pembe terlikleriyle defalarca vurdular” diyerek şiddet gördüğünü iddia etti. Özcan Deniz ise 40 paylaşımla 40 yıldır biriktirdiklerini anlattı.
Bizler ise 4 hafta boyunca çok özel bağlantılar ve röportajlarla bu konuyu ekranlara taşıdık. Bana kalırsa bu davada bir haklı ya da haksız yok. Herkes haklı ama aynı zamanda herkes haksız. Her aile ferdinin bir hatası varken, bir de haklı olduğu durumlar var.
Ekip olarak ilk günlerde derdimiz aileyi barıştırmak oldu. Ancak gelinen noktada bu artık bizlere imkânsız gibi geliyor. Hatta anlatılanlar ve yaşananlar bir hikâye, bir roman gibi gelmeye başladı. Herkes birbirini suçluyor. Kadriye Hanım`la saatlerce konuştuk. Ettiği feryatlar kulağımdan gitmiyor. Ercan Bey şirket için hakkı olduğunu iddia ettiği şeyleri istiyor. Özcan Bey, “40 yıl sırtımda taşıdım, bir indirdim en kötü ben oldum” diyor. Yani herkes bir şeyler anlatıyor.
Bakalım mahkemeler ne anlatacak… Eylül ayında tüm aile bireylerinin katılımıyla duruşmalar görülecek. Dilerim ki gerçekler ortaya çıkar ve en azından bir babaanne torununa kavuşur. Kadriye Hanım`ın “Burnumda tütüyor” dediği torunu Kuzey`i zaman zaman görmesi bile onun için bir teselli olabilir. Ancak tahminim o ki, bu Deniz Ailesi konusu daha çok su götürür…
Yasal Sorumluluk
Sitemizde yayımlanan köşe yazıları ve yorumlar yazarların kendi görüşleridir.
Tüm hukuki ve cezai sorumluluk yazarlara aittir.
Site yönetimi bu içeriklerden dolayı sorumlu tutulamaz.
Tüm hukuki ve cezai sorumluluk yazarlara aittir.
Site yönetimi bu içeriklerden dolayı sorumlu tutulamaz.
Yazarın Önceki Yazısı
MANİFEST OPERASYONU BAŞARIYLA TAMAMLANMIŞTIR!
MANİFEST OPERASYONU BAŞARIYLA TAMAMLANMIŞTIR!
Yazarın Sonraki Yazısı
HADİSE ÇIKTI! HADİSE…
HADİSE ÇIKTI! HADİSE…

