BASIN TARİHİNDE İLK; CHP TV

CHP, Halk Tv ile ilişkisini tamamen kestiğini duyurdu geçtiğimiz günlerde.

Bu basın tarihimizde ilk kez yaşanan bir olay olarak kayıtlara geçti.

Zira biz bugüne kadar hiçbir kanalın hiçbir partiyle tam anlamda yazılı bir nüshayla ilişkisinin olduğunu görmemiştik.

Yani aslında Halk TV CHP TV'ymiş.

Zaten bunu zahiren biliyorduk.

Ancak bunun resmi bir şekilde ortaya dökülmesi Türk medya tarihindeki en büyük skandallardan biri olarak yerini aldı.

Lafa gelince bağımsız medya,

Yandaş olmayan medya diye kendilerini savunan HALK Tv'nin aslında tam anlamıyla bir yandaş medya olduğunu

Hatta yandaştan öte bizzat partinin kanalı olduğunu öğrenmiş olduk.

Halk Tv İmamoğlu'nun tarafına geçerken

Tele 1 Kılıçdaroğlu'nun yanında saf tuttu.

Zoom skandalı ve arkasından İmamoğlu'nun kapalı toplantıda Kılıçdaroğlu'na bizzat karşı çıkması bardağı taşıran son damla oldu.

Kılıçdaroğlu koltuğu bırakmamakta kararlı.

Hatta “seçim sandığını şimdi getirin, niye getirmiyorsunuz?” diye hükümete de seslendi.

Bu açıklaması onu daha da gülünç duruma düşürdü.

Sosyal medyada birçok kişi “biz büyülenmiş miydik ki Kılıçdaroğlu'nu böyle destekledik” minvalinde paylaşımlar yaptı.

Oysa ortada büyülenme yoktu.

Kitle o kadar çok hınç ve nefret doluydu ki

Terlik de aday olsa oyumuzu ona veririz dedi.

Kılıçdaroğlu aday olduktan sonra ise “Yaşa dedem, seviyoruz pirom” diyerek adeta efsunlandı.

Kibirden dolayı farklı görüşlere zerre tahammül edilmedi.

Ufacık bir itirazda bile “dedeme laf yok” denildi.

Şeyh uçmaz müritleri uçurur lafı bire bir gerçek oldu.

Kibir o kadar yüksek seviyedeydi ki Akşener'e bile “çek sifonu gitsin” şeklinde paylaşımlar yapıldı.

Şimdi ise “biz nasıl olur da Kılıçdaroğlu'na oy vermişiz” denilmeye başlandı.

Ama inanın bu kitle şimdi seçim olsa yine bile isteye Kılıçdaroğlu'na oy vermezse adımı değiştiririm.