Kadıköy’ü 'Saran' Heyecan!

Erhan Şimşek

Erhan Şimşek


Türkiye'de, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından sonucu en çok merak edilen seçim herhalde Fenerbahçe Başkanlığı seçimidir.
Daha önce bir kongre ya da genel kurul hatırlamıyorum ki bütün basın gözünü oraya çevirmemiş, televizyonların canlı yayınları gün boyu sürdürmemiş olsun.
Ben de takip etmek üzere hemen canlı yayını açarken bir yandan da sosyal medyada gezindim.
Üzülerek gördüm ki, koskoca Fenerbahçe'nin genel kurul toplantısında, İstanbul'un göbeğinde yaşanan anlaşılması güç bir gerginlik vardı.
Sadece gördüklerim üzerinden yazılabilecek sayfalarca şey var,ancak şimdilik dursun…

Hayal Mi, Gerçek Mi?

Bazı üyeleri dinlerken kendime sormadan edemedim:
Ali Koç'un şampiyonlukları ve kupaları var da, acaba ben mi bilmiyorum?
Vaatler sanki yedi yıldır başkan değilmiş gibi, hedefler sanki yedi yılda yoluna dahi çıkılamayacak hedeflermiş gibi…
Asıl enteresan olan ise, 20 milyonu aşkın Fenerbahçe taraftarına bunları söylerken hiç çekinmeyen o zümre.
Cocu macerasına atılan,
“Benim vizyonumu anlamamışsınız” dedikten sonra sırayla Aykut Kocaman, İsmail Kartal ve Ersun Yanal'ı getiren sizler değil misiniz?
Kadıköy'deki yenilmeme serisini tek tek kaybeden, Serdar Dursun'dan kurtarıcı; Mert Hakan'dan camianın bayrak ismi olmasını bekleyen de siz değil misiniz?
Galatasaray formasıyla Fenerbahçe'ye enteresan sözler sarf eden bir futbolcuyu özel uçakla getirenler de başkaları mıydı yoksa…

Güçlünün Demokrasisi

Şartları sağlayan herkes aday olabilir ama… seçilemez.
'Nasıl yani, böyle demokrasi mi olur?' demeyin hemen,oluyor.
Gücün varsa demokrasi de senin oluyor, burjuva susuyor, taraftarın zaten gücü yok; sadece izliyor…
Saran başkan olursa, hemen 'Başkanlığı düşermiş, olamazmış, sahibi olduğu şirket prosedüre uygun değilmiş, 10 yıl evvel şöyle bir demeç vermiş, böyle bir açıklama yapmış' vesaire, vesaire…
Peki, neden bahse konu olan şirketini gerekirse kapatacağını söyleyen Saran'a karşı, demokrasi aşığı Kadıköy menşeili bu “majesteler” tedirgin?

Geliyor, Gelmekte Olan!

Taraftar bıkmış, insanlar mutsuz, çocuklar formalarını giymeye utanıyor.
Üstelik, aday olan rakibi
'1.5 yıl içinde şampiyon olamazsak gideceğiz' diyerek süre taahhüt ederken; kendisi hâlâ, yedi yılın üstüne bir yıl daha istiyor…
Tüm bu olanlar neticesinde görünen o ki, Saadettin Saran gümbür gümbür geliyor.
Fenerbahçe'nin evlatlarıyla geleceğini, camiayla bütünleşeceğini, küslerle barışacağını da ekliyor projelerinin arasına.
Fenerbahçe taraftarı, mağlubiyetten sonra elinde megafonla havaalanında beklemeyecek herhangi bir başkana bile bence 'tamam' iken
Saadettin Saran büyük bir şans…