ARTIK TÜRKİYE’Yİ DURDURAMAZLAR

Mehmet Orhan

Mehmet Orhan

ABD`nin Türkiye`ye yaptırım öngören yasayı kabul etmesinin ardından Avrupa`da da yaptırım tartışılıyor.
Ekran başında bu saçmalıkları izleyen her Türk vatandaşının, “Elinizden geleni ardınıza koymayın” dediğini duyar gibi oluyorum. Düşünsenize, eskiden Avrupa ve ABD`nin yaptırım sözünü ağızlarına almaları bile Türkiye`de paniğe neden olurdu. Herkes, “Ne oluyor?” diye şaşkın birbirine sorardı.
Elbette ki, onların yaptırım tehditleri çok umurumuzda değil. Ama yine de can sıkıcı. Hele hele, bu yaptırımların haksız yere ve sırf Türkiye düşmanlığından kaynaklandığını biliyor ve görüyorsanız oturup bir kez daha düşünüyorsunuz.
Bütün sıkıntıları artık okun yaydan çıktığını görmeleri ve “durdurulamaz bir Türkiye” nin geleceğe doğru emin adımlarla yürümesidir. Türkiye`nin sorunu hiçbir zaman üretememek olmadı.Türkiye Atatürk`le birlikte sanayileşme konusunda da Avrupa ile yarışması gerektiğini biliyordu. Bu yarışı sürdürecek vatan evlatları da her zaman vardı. Ama o vatan evlatlarının başarısını, batının isteği üzerine baltalayacak hainler de hep oldu.
19 20`li yılların sonlarında Nuri Killigil Paşa (Ki aynı zamanda Bakü fatihidir) Türkiye`nin ilk silah fabrikasını kurdu. İlk yerli tabancayı yaptı. Sadece Türkiye`de değil, başka ülkelerde, mesela Mısır ve Suriye`de silah fabrikaları kurmak için harekete geçti. Ürettiği silahları, Filistinlilere de satmaya başladı. O dönemde Yahudiler, Filistin`de İsrail devletini kurmak için altyapıyı hazırlıyorlardı. Killigil Paşa İsrail`in kurulmasına karşıydı. Derken, Paşa`nın İstanbul`daki silah fabrikasında büyük bir patlama oldu ve o patlamada Nuri Killigil de hayatını kaybetti. Ardından fabrika kapandı. Ne Mısır`da ne de Suriye`de silah fabrikaları kurulabildi. 1948`de İsrail Devleti kuruldu.
Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ da Türkiye`de uçak üretmek için seferber olmuş iki vatan evladıydı. Atatürk`ün öncülüğünde Kayseri`de uçak fabrikası kuruldu. Ama sonu hüsran oldu.
Vecihi Hürkuş, uçak üretmek için kendi devletinden bir türlü izin alamadı. Bürokrasiye takıldı kaldı. Nuri Demirağ daha şanslıydı. Uçaklarını üretmeyi başardı. Kırk adet uçak yaptı. Türk Hava Kurumu satın alacaktı. Ancak üretim bittikten sonra, Türk Hava Kurumu uçakları Nuri Demirağ`dan değil, ABD`den aldı. Demirağ iflas etti. Fabrikayı kapattı. Düşünebiliyor musunuz?
1970`li yıllarda Kırıkkale Silah Fabrikası`nda bir teknisyen Smith Wesson`dan daha kaliteli bir silah yaptı. Teknisyen apar topar emekliye sevkedildi.
1993`te cep telefonları furyası başladığında, hatırlarsınız Aselsan bir cep telefonu yaptı. Yüzde yüz yerli bir telefondu. Az miktarda piyasaya sürüldü. Ben de hatırlıyorum. Ama birden Aselsan telefonları ortadan kayboldu. Sonradan öğrendik ki o günlerde takoz bir telefonu Türkiye`de bin dolara satan yabancı bir telefon markası Aselsan telefonlarını satın alıp depolarda çürütmüş, piyasaya kendi telefonlarını sürmüştü.
Peki Şimdi…
Türkiye neler yapıyor? İHA`lar, SİHA`lar, tanklar, helikopterler, balistik füzeler, tabancalar, tüfekler ve daha neler neler… Artık ne ABD ne de Avrupa, bu üretimleri durduramıyor. Türkiye kendi savaş gemilerini yapıyor. Durduramıyorlar. Türkiye, Patroit vermeyen ABD`ye rest çekip, S-400 alıyor. Engel olamıyorlar. İşte böyle saçma sapan yaptırımlarla çelme atmaya kalkışıyorlar ama bu da olmayacak.
Ok yaydan çıktı.
Türkiye`yi durduramazlar. İstedikleri kadar yaptırımlara başvursunlar.
Yeter ki biz birlik olalım. Kısır siyasi çekişmeleri siyasetçilere bırakıp, yapılan hizmetlerin hakkını verelim.