Asıl deprem CHP'de olacak

Sözcü yazarı Soner Yalçın, Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının ardından asıl depremin CHP'de olacağını yazdı.

Asıl deprem CHP'de olacak
CHP ve MHP'nin 'Çatı Aday' olarak belirlediği Ekmeleddin İhsanoğlu'nu her fırsatta tenkit eden Soner Yalçın'ın hedefinde bu kez CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmayları vardı.

CHP'nin çizgisinden saptığını ve yolunu kaybettiğinin belirten Yalçın, ' İktidar olmak için her yol mubah oldu, ABD elçisinden medet umuldu. Cemaatçilerin verdiği bilgi-belgeyi açıklamak muhalefet yapmak sanıldı' diyerek Kemal Kılıçdaroğlu'na göndermelerde bulundu.

İşte Soner Yalçın'ın köşesinde kaleme aldığı o yazı:

Türkiye yeni bir ekonomik ve siyasi yol ayırımında.
Yaşanılan bu gergin, sert sancılı/kaotik politik ortamın temel sebebi budur.
Şu an Türkiye'de bir yapay siyasal düzen vardır.
Artçı depremler TKP'den Cumhuriyet gazetesine kadar yaşanmaya başlanmıştır.
Asıl deprem CHP'de olacaktır. Çünkü…
CHP, Türkiye'nin geleceğe açılan kapısıydı.
Ne yazık ki, geleceği inşa etmek felsefesi/ Kemalist Devrim rotası yoldan çıkarıldı.
Sandığa mahkum siyaset, CHP'yi gericileştirip pragmatist bir parti yaptı.
İktidar olmak için her yol mubah oldu:
ABD elçisinden medet umuldu.
Cemaatçilerin verdiği bilgi-belgeyi açıklamak muhalefet yapmak sanıldı.
Erdoğanları ortaya çıkaran 1990'lı yıllardaki kriz politikalarının sorumlusu Beykoz Konakları lobisi yol gösterici yapıldı.
Dünyada halkçı partiler iktidara gelirken, “Halk Partisi” adı unutuldu; Altı Ok'tan utanıldı ve “Yeni CHP” ismi benimsendi.
Halka değil, kapalı kapılar ardındaki güçlere dayalı bu siyaset artık çıkmaza girdi.
Yanlış siyaset doğru yapılamaz…
Aslolan iktidar değil, saygıdır. Çünkü kalıcı olan iktidar değil partinin kişiliğidir. İnsanlar gurur duyacağı parti ister!
Bakınız:
Büyük olmak demek yön vermek demektir. CHP büyük bir partidir ama bundan haberi yoktur!
Niteliği, niceliğe/sayıya/istatisliğe mahkum etmiştir.
Temel sorunu, nasıl siyaset yapılacağını bilmemektir. Türkiye İşçi Partisi'nin 1965-69 TBMM yasama döneminde 15 milletvekiliyle neler yaptığını biliyoruz. Bu milletvekilleri daha mı cesurdu; daha mı çalışkandı? Hayır.
Mevcut CHP milletvekillerinin performansına kimse kötü söz edemez; ve keza parti örgütlerini 12 Eylül zindanları bile “pes” ettirememiştir.
Ama eksik olan teori'dir.
Teorisiz pratik olmaz. Olursa bu durum; karanlık yabancı denizlere açılan yanlış seferlere benzer.
Partisinin programını bilmeyen ve dolasıyla kafası karışık bir parti, ciddiye alınan bir muhalefet yapamaz. Bir o yana bir bu yana sallanıp durur. Dün eleştirdiğini gün gelip övüverir! Bu ikircikli politika, partideki ve halktaki politik inancı öldürür.
Evet…
CHP yolunu kaybetti;
istikametini bilmez halde. Bu nedenle…
Sorunlar çözülemedikçe partinin performansı daha da düşer.
Sonuçta hoşnutsuzluk çatışma doğurur ve parçalanma kaçınılmaz olur. Yani…
Bu böyle gitmez.
Çabamız; kurucu partiyi, dün olduğu gibi bugün de halkına umut veren mücadeleci CHP yapmaktır.
CHP'nin kendisini kandırmasına izin vermemektir.
CHP'yi neoliberalizm bataklığından kurtarmaktır.
CHP'yi dogmatizm bataklığından kurtarmaktır.
Bir-iki yılda CHP'de yaşananlara bakınca…
Kimsenin CHP'yi yok etmek gibi bir art niyetinin olduğunu düşünmüyorum. Ama…
Saflığa varan iyimserliğe karşı savaş açmalıyız.

CHP'DE 'İNCE' ÇATLAK: SUSTUM SUSTUM...

CHP'Lİ GÜNEŞ DE İSYAN ETTİ: YENİLENME ŞART

EMİNE ÜLKER TARHAN'DAN İSTİFA ÇAĞRISI

YILMAZ ÖZDİL: TIPIŞ TIPIŞ BIRAKIN GİDİN