İSLAM'DA KADININ KOCASINI BOŞAMA HAKKI!

İSLAM'DA KADININ KOCASINI BOŞAMA HAKKI!

Toplumda yanlış bilinen ve birçok kadının da mağdur edildiği konulardan biri de kadının her ne olursa olsun kocasını boşayamayacağı inancıdır. Nitekim kocası dayak da atsa, işkence de yapsa, hatta öldürse bile kadın kocasını asla boşayamaz çünkü böyle bir hakkı ve yetkisi yoktur. Oysa ki İslam hukukunda belli şartlar oluştuğunda kadının kocasını boşama hakkı vardır!

Bu hak, İslam hukuku kaynaklarında “nüşûz” kavramıyla belirtilen ve eşler arasında geçimsizlik meydana geldiğinde oluşmaktadır. Geçimsizliğin alt sınırı, eşlerden birinin diğerinden hoşlanmaması sebebiyle evlilik görevlerini yerine getiremeyeceği endişesi taşıması, üst sınırı ise ailevi görevlerini fiilen yerine getirmemesi şeklinde ifade edilmiştir.

Bu geçimsizlik sebebiyle evlilik hukukuna uyulmuyorsa ve kadın da kocasından boşanmak istiyorsa aldığı mehri kısmen veya tamamen geri ödeyerek evliliğini bitirebilir. Buna İslam hukukunda ``muhâlea`` denilmektedir.

Nitekim bu tür boşanma örnekleri, Hz. Peygamber döneminde de görülmektedir. Örneğin; Medineli bir hanım şiddetli geçimsizlik yaşadığı kocasını Hz. Peygambere şikayet ederek evliliklerini sürdürmelerinin artık mümkün olmadığını söyler. Kadın, “Ey Allah'ın elçisi, ben onun dinini veya ahlakını kötüleyerek ondan intikam almaya çalışmıyorum. Bilakis (evli kaldığım takdirde) onunla geçimsizlik yaşayarak nankörlük etmekten korkuyorum” diyerek ayrılma talebinin meşru bir mazerete dayandığını belirtir. Hz. Peygamber de kocasını çağırıp, “Mehrinin bir kısmını alarak onu boşa” buyurur. Bunun üzerine kadının kocası, “Bu uygun olur mu ey Allah'ın elçisi” diye sorar. Hz. Peygamber de “Evet” cevabını verir. Kocası da “Ben ona mehir olarak iki bahçe vermiştim ve şu anda bunlar onun elinde” deyince, Hz. Peygamber, “Onları al ve onu boşa” diye buyurur. O da öyle yapar.