Göklerdeki Sessiz Devrim ve Türkiye'nin Yeni Hedefi

Muhammed Çınık

Muhammed Çınık

Son zamanlarda savunma dünyasında adını çok duyduğumuz “Meteor” diye bir füze var. Aslında basit ama çok güçlü bir şey bu. Hava savaşlarında kullanılan ve uçaktan fırlatılan bir füze. Ama onu diğerlerinden ayıran çok önemli bir özelliği var.

Normal hava füzeleri, içinde yakıtı bitince hızları düşüyor ve hedefe öyle süzülerek gidiyorlar. Meteor ise özel bir motor sayesinde uçuş boyunca hızını hep yüksek tutabiliyor. Yani, düşman uçağı ne kadar kaçmaya çalışsa da, Meteor ona yetişip vurabiliyor. Buna da ‘Kaçış Yok Bölgesi` diyoruz. Yani füze atıldığında, o bölgeye giren düşman uçağı kurtulamıyor.

Türkiye`nin elinde şu an genellikle Amerika yapımı AIM-120 AMRAAM füzeleri var. Bunlar da iyi füzeler ama Meteor`un menzili ve etkisi ondan çok daha fazla. Yani Meteor`u taşıyan bir uçak, AMRAAM taşıyan uçağa göre çok daha avantajlı.

Peki Türkiye neden Meteor`u istiyor? Çünkü komşumuz Yunanistan, Fransa`dan Rafale uçakları ve Meteor füzeleri aldı. Biz de kendi hava gücümüzü güçlü tutmak için Eurofighter Typhoon uçaklarını almak istiyoruz, ama bu uçakların yanında Meteor füzeleri de olmalı ki savaşta üstün olalım.

Tabii bu iş sadece teknik değil, diplomatik bir mesele. İngiltere, İtalya Türkiye`ye bu konuda destek verirken, Fransa ve Yunanistan biraz karşı çıkıyor. Çünkü bu durum güç dengelerini değiştirebilir.

Ama şunu unutmayalım; biz aynı zamanda kendi füzelerimizi de yapıyoruz. TÜBİTAK-SAGE`nin geliştirdiği GÖKHAN füzesi, Meteor`a benzer bir yerli füze. Yani uzun vadede kendi teknolojimizi kullanarak dışa bağımlılığı azaltacağız.

Sonuç olarak, Meteor sadece bir füze değil, Türkiye`nin hava savunmasında geleceğe güvenle bakmasının simgesi. Bu yüzden hem kısa vadede Meteor`u almalı hem de uzun vadede kendi füzelerimizi geliştirmeliyiz.