15 TEMMUZ: FETÖ’NÜN İNTİHARI!

Mehmet Orhan

Mehmet Orhan

Bugün (15 Temmuz) yeni bir bayram olarak şanlı tarihimize eklendi.
15 Temmuz, Türk Milleti`nin, Kurtuluş Savaşı`ndan sonra hem dahili hem de harici düşmanlara meydan okumasının, başkaldırmasının tarihi olarak anılacaktır.
27 Mayıs`ta Adnan Menderes ve üç bakanını darağacına gönderenlerin gücü bu kez millete yetmedi.
Daha doğrusu, 27 Mayıs ve öncesine kadar, korkutulmuş, sindirilmiş bir toplum varken, 15 Temmuz 2016`da, özgüvenini yeniden kazanmış, değerlerine, vatanına ve özgürlüğüne saldırı olduğunda düşünmeden karşılık verecek bir “millet” vardı.
Adnan Menderes`in kaderini, Tayyip Erdoğan`a yaşatmaya kalkışanlar, karşılarında liderine sahip çıkan kararlı insanları görünce, ne yapacaklarını şaşırdılar ve silahlarına sarıldılar. Oysa, Abdulhamit`in ve Menderes`in acısını yüreğinde taşıyan milyonlar, göğüslerini siper etmeye çoktan hazırdı. Ettiler de. 249 canımız şehit oldu. 2bin 300 kişi de gazi olarak yüreklerimizdeki yerlerini aldı.
Milletçe şehitlerimize, onların çocuklarına sahip çıktık. Gazilerimize destek olmaya ant içtik. Herkesten önce devlet, kendisi için canına verenler adına gereken her şeyi yaptı. Şehit ve gazi çocuklarının eğitim ve gelecek kaygısını üzerlerinden aldı. İhtiyacı olsun olmasın, şehitlerin ailelerine ve gazilere maaş bağladı.
Maddi desteklerden daha önemlisinin, manevi destek olduğunu biliyorum.
Devlet ve millet manen de şehitlerin emanetlerinin yanındadır. Gazilerimiz her gün binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. 15 Temmuz`un birinci yıldönümünde, şehit yakınları, şehitlerinin ne büyük bir amaç uğruna canından vazgeçtiğini görüyor ve onlarla gurur duyuyor.
15 Temmuz, FETÖ`nün ve PKK`nın korkulu rüyası olarak da anılacaktır.
FETÖ, 40 yıllık mücadelesinin, bir intihar saldırısı ile sıfıra inmesinin şokunu yaşıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2010 yılından itibaren, FETÖ`nün gerçek yüzünü görüp, operasyonları başlattığında, Gülen dahil tüm FETÖ elemanları, Erdoğan`ın geri adım atmayacağını biliyordu. O yüzden de FETÖ`nün hedefine koyduğu ilk ve en önemli isim Recep Tayyip Erdoğan oldu. Bir yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın siyasi hayatını bitirmek için çaba harcarlarken, defalarca canına da kastettikleri ortaya çıktı. Gezi, 17-25 Aralık, Kobani Kalkışması, Hendek olayları ve son olarak 15 Temmuz işgal girişiminin tek hedefi Erdoğan`dı. Erdoğan ortadan kaldırılırsa, sürünün dağılacağına inanıyorlardı.
Ama başaramadılar.
Cumhurbaşkanı`nın dünyadaki tüm düşmanlarıyla işbirliği içinde giriştikleri 15 Temmuz, ayaklarına dolandı. Başkomutan, milletini sokaklara çağırdı, millet de bunu bir emir telakki ederek, darbecilere ders olacak nitelikte bir askeri disiplinle, darbecileri, karşı bir darbeyle saf dışı bıraktılar. Bu millet tek kurşun atmadan, otomatik silahları, tankları, savaş uçakları olan darbecileri esir almayı başardılar. Darbecilerin işgal ettiği tüm kurumları yine tek kurşun atmadan teslim aldılar.
Türkiye`yi Mısır`a çevirmek isteyenler, 15 Temmuz`da, Türkiye`nin bir Mısır, bir Suriye olmayacağını anladılar.
15 Temmuz`dan sonra, Türkiye`yi defalarca ekonomik krizlerle vurmak istediler.
Yine başaramadılar.
Bu millet her şeye direndi.
Aç susuz kalmaya bile hazırdı. Ama müstemleke olmaya asla.