Işıklar Altında Bir Sessiz Destek

Levent Çelik

Levent Çelik

Sahne ışıkları altında parlayan sanatçılar, çoğu zaman sadece başarılarıyla hatırlanır. Oysa gerçek hikâyeler, o ışıkların gerisinde, sessizce yazılır. Sanat yalnızca alkışlarla değil, zor anlarda uzatılan bir elle, paylaşılan bir acıyla da anlam kazanır.

Nihal Candan`ın beklenmedik vedası, sanat camiasında yankı uyandırdı. Hayatı boyunca pek çok projede yer alan genç sanatçının ardından gelen haber ise bir o kadar iç ısıtıcıydı: Hande Yener, Candan`ın hastane masraflarını üstlenmişti. Bu, sadece bir jest değil, insanlık adına bir duruştu. Sessiz, gösterişten uzak ama etkisi derin bir destekti bu. Belki de bir dostun son anında “Yanındayım” diyebilmenin en asil haliydi.



Bu örnek ilk değil. Orhan Gencebay yıllar önce ekonomik sıkıntı yaşayan meslektaşları için yardım konserleri düzenlemişti. O konserlerden elde edilen gelirler sessizce, kalpleri kırılmış sanatçılara umut oldu. Ajda Pekkan`ın da defalarca sektörde zor durumda kalanlara destek olduğu biliniyor. Hatta Tarkan gibi yıldızlar, sadece maddi değil, manevi destekle de dostlarının yanında oldu. Moral vermek bazen maddiyattan çok daha kıymetlidir.

Sanatçılar arasındaki bu görünmeyen bağlar, aslında topluma da örnek oluyor. Günlük hayatın içinde kaybettiğimiz dayanışma duygusunu, bu isimlerin eylemlerinde buluyoruz. Işıltılı sahnelerin ardında paylaşılan bir lokma, tutulan bir el, hissedilen bir acı... Sanat sadece sahnede değil, insanın insana verdiği değerde anlam kazanıyor.

Ve belki de bu yüzden bu hikâyeler bizi bu kadar derinden etkiliyor. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, bir gün bizim de sessiz bir desteğe ihtiyacımız olabilir. İşte o zaman, böyle bir dayanışma bize yalnız olmadığımızı hatırlatır.

Belki de asıl alkış, sahnedekilere değil; kalpten kalbe uzanan o sessiz adımlara gitmeli.