Suriye'de kimyasal iddiası
12 Mayıs 2013 Pazar günü yayınlandı
Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Obama'ya Esad güçlerinin kimyasal silah kullandığına yönelik kanıtları iletecek.
29 Nisan akşamı Esad güçlerinin bombardımanında yaralanan 13 Suriyeli Türkiye'ye getirilmiş, kan ve doku örneklerinde'kimyasal-biyolojik silah'izi tespit edilmişti.
MİT'in yürüttüğü operasyonda ortaya çıkan raporları Başbakan Erdoğan, ABD ziyaretinde Başkan Obama'ya kanıt olarak iletecek.
YARALILARDA KİMYASAL SİLAH İZLERİ ÇIKTI
Esad'ın halkına karşı kullandığı kimyasal-biyolojik silahın izleri, 29 Nisan akşamı 13 Suriyeli muhalifin yaralı olarak Suriye'den Reyhanlı Devlet Hastanesi'ne getirilmesiyle ortaya çıktı. Hatay 2. Hudut Alay Komutanlığı tarafından getirilen 13 yaralıdan 2'si hastanede hayatını kaybetti. Yaralıların,'kimyasal silaha maruz kaldıklarını'söylemeleri üzerine hastanede önlemler artırıldı. Jandarma'ya ve MİT'e bilgi verildi.
MİT ÇATIŞMA BÖLGESİNE GİTTİ
MİT görevlileri, yaralıların beyanı doğrultusunda çatışma bölgesinden toprak örnekleri ve şarapnel parçaları getirdi. Ölenlerden alınan doku ve kan örnekleri muhafaza altına alındı. Numuneler hızla ve büyük titizlikle Ankara'ya gönderildi. Hıfzıssıha ve Adli Tıp'ta uzman ekipler, numuneler üzerinde inceleme yaptı.
RİSİN MADDESİ BULUNDU
Yapılan laboratuvar incelemelerinde öldürücü risin adlı zehirli maddeye ulaşıldı. Bulgular, devletin en üst kademesine ulaştırıldı. Başbakan Erdoğan'ın 16 Mayıs'ta Washington'da ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesinde bu raporları kanıt olarak kendisine ileteceği öğrenildi. Türkiye'nin Amerika'ya bu konuyla ilgili bilgi verdiği, Suriye'nin elinde bulundurduğu kimyasal ve biyolojik silahın menşei ve miktarı konusunda tespit çalışması yürütüldüğü ifade edildi.
OBAMA'YA DA RİSİNLİ MEKTUP GÖNDERİLMİŞTİ
Geçen ay ABD Başkanı Obama ve senatörlere Amerikan Posta Servisi aracılığıyla risin içeren 3 adet mektup gönderilmişti. Mektupları yollayan kişinin Mississippili Paul Kevin Curtis olduğu anlaşıldı. Ölümcül madde içeren mektupları gönderen Curtis'in,'Yanlışı görmek ve ifşa etmemek, bunun devamına sessizce ortak olmak demektir. Benim adım KC ve bu mesajı onaylıyorum'diye yazmıştı.
BULGAR AJANIN ŞEMSİYE CİNAYETİ
Hint yağı bitkisinin doğal proteini olan risinin birkaç tuz tanesi büyüklüğündeki parçaları, solunduğunda yetişkin bir insanı öldürebiliyor. Bu madde, Bulgar muhalif yazar Georgi Markov'un 1978'de Londra'da uğradığı suikastla dünya gündemine girmişti. Bulgar bir ajan, bir şemsiyenin ucundan attığı risin kapsülüyle Markov'u bacağından vurup zehirleyerek öldürmüştü.
RİSİN NEDİR?
Dünyanın en kuvvetli zehirlerinden biri olan risin, keneotu (ricinus communis) tohumundan elde ediliyor. Elde edilmesi kolay olduğu kadar, toksik etkileri de yüksek olan risin, teneffüs edildiğinde akut hipoksik akciğer yetmezliğine yol açıyor. Patolojik değişiklikler, ilk 8 saatte çıkıyor ve genellikle 36-72 saat içerisinde solunum yetmezliğine neden oluyor; dolaşım-organ yetmezliği ve ölüme yol açıyor. Kolay ve yaygın elde edilebilir olması Risin'in kimyasal ve biyolojik silah olarak kullanılmasını da beraberinde getiriyor.
LAHEY KONVANSİYONU YASAKLAMIŞTI
1899 Lahey Konvansiyonu ile 24 ülke,'boğucu, zehirli ve benzeri gazların savaşta kullanılmayacağı'konusunda anlaştı. Bu ülkeler zehirli gazları ya da başka zehirleri silah olarak kullanmayacakları sözü vererek Lahey Konvansiyonu'nu imzaladı. Risin de yasaklanan öldürücü gazlar arasında sayılıyor.