İstanbul'da 'Milli İradeye Saygı' mitingi

AK Parti'nin düzenlediği "Milli İradeye Saygı" mitinglerinin ikincisi 1 milyondan fazla kişinin katılımıyla İstanbul Kazlıçeşme Meydanı'nda yapıldı.

İstanbul'da 'Milli İradeye Saygı' mitingi
Polise Taksim Meydanı ve Gezi Parkı'nı temizlemesi için kendisinin talimat verdiğini belirten Erdoğan, "Bu benim başbakanlık görevim" dedi. Erdoğan, eylemcilere yemek dağıtan ve yardımcı olan otellere hesap soracağını, sosyal medyada provokasyon yapanların da araştırılacağını söyledi.

Erdoğan, " Gezi Parkı belli bir grubun parkı değildir, tüm İstanbul halkının parkıdır. Bu parklar işgal altında kalamaz. Sabrım buraya kadar geldi. Boşalttınız boşalttınız Kılıçdaroğlu'na rağmen terör örgütlerine rağmen boşaltırız dedik. Şu anda Gezi Parkı boşaltıldı ve bu millete teslim edildi" dedi.

Alana gelen vatandaşlar, "Acil muhalefet aranıyor","Tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak", "Duruşun asaletinden, gücün Rabbinden, desteğin milletinden", "Dik dur eğilme, dadaşlar seninle", "Siyonizm şaşırma, sabrımızı taşırma” yazılı pankartlar taşıdı.

"Bu memleket bizim" şarkısı çalınırken, bazı vatandaşlar alana, ellerinde büyük Türk bayrakları taşıyarak sloganlar eşlik etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mitingde yaptığı konuşmasına İstanbul'u selamlayarak ve alandakilere teşekkür ederek başladı.

Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar şöyle:

Aziz İstanbul. Seni sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Seni gönül dolusu muhabbetle selamlıyorum. Beşiktaş, Beykoz, Adalar, Beylikdüzü, Bahçelievler, Beyoğlu, Çatalca, Esenler, Esenyurt. Eyüp nerede? Fatih nerede? Gaziosmanpaşa nerede? Pendik nerede? Sizleri muhabbetle selamlıyorum. Sarıyer nerede? Silivri nerede? Sultangazi nerede? Şile, Şişli, Tuzla, Üsküdar. Ve şu anda Zeytinburnundayız.

TÜM KARDEŞLERİMİ GÖNÜLDEN SELAMLIYORUM


İstanbul'un gençleri sizleri selamlıyorum. Geleceğimiz umudumuz çocuklarımızı görüyorum selamlıyorum. Bu coşku, muhabbetiniz samimiyetiniz için hepinize tek tek teşekkür ediyorum. İstanbul demek Türkiye demektir. İstanbul demek Ortadoğu demektir. İstanbul demek Balkanlar demektir. Kuzey Afrika demektir, Avrupa Asya Afrika demektir. İşte bu kadim Osmanlı başkentinden bu dünya şehrinden, dünya başkentinden tüm yeryüzünü tüm dostlarımızı kardeşlerimizi gönülden selamlıyorum Anlıyorum ki şu anda dünya bizi izliyor. Dünyanın birçok şehrinde bizim için haykırıyorlar, yalana dolana talana hayır diyenler bizimle beraber yürüyor. Dünyanın birçok yerinde bizimle gösteriler yapıyorlar. Bilsinler ki onların kalbi nasıl İstanbul Türkiye'de atıyorsa İstanbul'un kalbi o şehirlerde atıyor. Soruyorum sizlere şu alana giremeyen kardeşlerim var, büyük yekünler halinde geliyorlar ama girmeyecekler. Pakistan Üsküp burada mı? Filistin burada mı? Bosna Hersek Saraybosna burada mı? Somali burada mı? Myanmar burada mı? Gazze, Ramallah Kudüs burada mı? Bağdat Basra Musul Kerkük, Süleymaniye burada mı? Şam, Halep burada mı? Dünyanın her yerinde bizim için meydanlara çıkan kardeşlerimi selamlıyorum. Avrupa'nın onlarca kentinde ABD'de Ortadoğu'da Asya'ya bizim için sokağa çıkan, dua yollayan tüm kardeşlerimi selamlıyorum.

CNN BBC REUTERS BUNU DA GİZLE

Dün Ankara'da söyledim bugün İstanbul'da insan selinin içinde tekrar söylüyorum. Eğer Türkiye fotoğrafı görmek isteyen varsa, uluslararası medyaya rağmen görmek isteyen varsa fotoğraf burada. Uluslararası medya bunu da gizleyin. BBC CNN Reuters bunu da gizle. Günlerdir yalan haberler ürettiniz. Türkiye'yi dünyaya farklı gösterdiniz. Yalanlarınızla başbaşa kaldınız Bu millet tencere tava çalan millet değil. Bugün üniversite sınavı var. Üniversite sınavına girecek gençleri düşündüler mi? Ne adına çaldılar? Gençler için mi çevreyi sevdikleri için mi? Bunlar çevreci falan değil, dürüst değiller. Yenikapı'dan geliyorum. Başkanlık zamanımda diktiğimiz ağaçların altında vatandaşımın piknik yaptığını gördüm.. Bu millet polise çelik bilye atan değildir, eline molotof alan burada değildir. Biz söyleyeceğimizi demokratik yollarla söyleriz. Hukukun bize tanıdığı yerlerde söyleriz. İstanbul'un miting alanı neresiyse orada söyleriz Bana heyetler, sanatçılar geldi. Taksim platformuyuz dediler. milletim adına görüşmeler yaptım. Kendileriyle konuştuk, görüştük. Bilmenizi istiyorum. Dedim ki bu gençler niye bunu yapıyor? Niçin o zaman yargı sürecine uyacağını söyleyen bir iktidar var.

PARKLAR İŞGAL ALTINDA KALAMAZ

Yargı kararını verdi velev ki lehimizde verdi o zaman da diyorum ki plebisit yapalım, halk ne diyorsa onu yapalım. Ne deseler beğenirsiniz evet dediler, büyük çoğunluğu evet dedi. Dışarıya çıktılar bir bayan ne dese beğenirseniz. Önce saygı duydum sonra saygımı kaybettim çünkü dürüst değildi. Televizyonda gördüm dedi ki bize bu teklif yapılmadı. Başka bir grup da geldi görüştük, onlara da söyledim halka gideceğimizi söyledim. Eğer halk diyorsa Taksim'e müze istemiyoruz. Müze yaparken de parkı yakıp yıkmayacağız. 600 ağacın 500'ünü koruyacağız, diğer 100'ünü ise başka bölgede yine Taksim'de kullanacağız Çoğu dedi ki güzel. Söyleyin Gezi Parkı'nı boşaltsınlar dedim. Gezi Parkı belli bir grubun parkı değildir, tüm İstanbul halkının parkıdır. Bu parklar işgal altında kalamaz. Sabrım buraya kadar geldi. Boşalttınız boşalttınız Kılıçdaroğlu'na rağmen terör örgütlerine rağmen boşaltırız dedik. Şu anda Gezi Parkı boşaltıldı ve bu millete teslim edildi. Gezi Parkı'nı belediye temizledi, çiçeklendirme yapıyor. Gerçek çevreciler işbaşında. Atatürk anıtı çevresinde çiçeklendirme yapıldı. Çevreciler işbaşında. Kim çevreci? AK Parti. Bunların çevreyle alakası yok. Bunlar çevreyi talan ettiler. Bir dikili ağaçları yok Bugün yine çağrı yaptılar meydana gelin dediler. Saat 16'da çağrı yaptılar. Aklıselime hitap ediyorum lütfen bu oyuna gelmeyin. Ben sizin hizmetkârınız olduğumu söyledim. İstanbul'daki hizmetlerimiz ortada. Bu başbakanınız çöp dağlarını İstanbul'da ortadan kaldıran bir belediye başkanıydı, hava kirliliğinden kurtaran, susuzluğunu gideren bir belediye başkanı.

MİLLET KENDİ İRADESİNE SAHİP ÇIKTI


Benden önce CHP vardı, çöp dağları, hava kirliliği susuzluk vardı. Özellikle 20'li yaşlarındaki gençlere sesleniyorum. İki yılda hava kirliliğini ortadan kaldıran bir belediye başkanı. Şu Haliç dili olsa da konuşsa. Nasıl koktuğunu hatırlıyorsunuz değil mi? 2,5 milyar çamuru oradan çıkardık. Alibeyköy'e taşıdık oraya şimdi Vialand'ı yaptık Şimdi Haliç'in oradan geldik. Orada insanların piknik yaptığını gördük. Ey Allahım hamdolsun dedim. At denize balık bilmezse halik bilir dedik. 27 Mayıs'ı yaptılar bu aziz millete karşı yaptılar, 28 Şubat'ı millete karşı yaptılar. Millet sandıkta bunların hesabını sordu. Bunlar cumhuriyet mitinglerini danıştay saldırılarını demokrasiye karşı milli iradeye karşı tertip ettiler. Bu millet sabretti sükut etti bunun hesabını sordu. Bu millet kendi iradesine sahip çıktı Ey aziz İstanbul soruyorum sizlere, öyle bir haykıracaksınız ki sesiniz Türkiye'den Ankara'dan Van'dan Edirne'den Hakkari'den duyulacak. Saraybosna'dan duyulacak. İslamabad'dan duyulacak. Kahire'den duyulacak. İstanbul hazır mıyız? Demokrasiye sahip çıkıyor muyuz? Hukuka sahip çıkıyor muyuz? Milli iradeye sahip çıkıyor muyuz? Bizimle misin İstanbul? Beraber miyiz İstanbul? Bir miyiz? Kardeş miyiz?

TÜRK BAHARI 3 KASIM 2002'DE OLDU

İşte Türkiye bu. Yazılı medya, sosyal medya bunu da saptırmazsınız inşallah. Ama cibilliyeti belli bunların. Dost da düşman da şunu anlasın Türkiye sadece Taksim'den Kuğulu Park'tan ibaret değildir. Türkiye Kasımpaşa'dır Fatih'tir Üsküdar'dır 39 ilçemizin hepsini söylüyorum. Türkiye Keçiören'dir, Mamak'tır Kayseri'dir Samsun'dur Adana'dır Rize'dir Muğla'dır Diyarbakır'dır Türkiye 81 vilayetiyle 76 milyonun bir ve beraber yaşadığı büyük bir ülkedir Haziran seçimlerinde yüzde 50, 2014 Mart sandıkları siz patlatacaksınız. Türkiye tüm Ortadoğu'yu tek bir sancak altında bir ve beraber tutan Selçuklu'nun ülkesidir. Türkiye 3 kıtaya hükmetmiş Osmanlı'nın torunlarının ülkesidir. Türkiye 7 düvele savaşmış kardeşlik üzerine ülkesini kurmuş cumhuriyet torunlarının ülkesidir Hiçkimsenin tuzağı bize sökmez, kardeşliği bozamaz. Türkiye uluslararaası medya kuruluşlarının ameliyat yapabileceği bir ülke değildir. Utanmadan Arap Baharı'nı gördük Türkiye baharını gördük diyorlar. Dışarda ve içerdeki kendini bilmezler. Be hey cahil Türk Baharı 3 Kasım 2002'de oldu. Onlar bunun farkında değil. Bunların gözü var görmez, kulağı var duymaz, dili var gerçeği söyleyemez Avrupa Parlamentosu bizim için karar almış, haddini bil ya. Aldıkları kararı kendilerine iade ettim. Eğer siz dürüst iseniz samimi iseniz Yunanistan'da bu kadar eylemler oldu kalktınız yüz milyarlarca avro onlara yardım ettiniz. İngiltere'de daha yeni G8 ile ilgili 50 gösterici gözaltına aldılar. İngiltere ile ilgili ne karar aldınız söyler misiniz Almanya'da bunca olaylar oldu Fransa'da olaylar oldu bir karar alabildiniz mi?

YARASI OLAN GOCUNUR

Yerli ve yabancı birlikte karar alarak uygulayan medyaya sesleniyorum. Dürüst olun, namuslu olun. Erdoğan'dan dürüst olmamayı bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Biz bu yola dik çıktık, dik duracağız ancak dikleşmeyeceğiz. Bunlar güdülen iktidarlara alışmışlardı, istediklerini indiriyorlardı, istediklerini getiriyorlardı. Bunlar aynı oyunun içindeler. Bunlar turnusol kağıdı gibi ortaya çıktı. Taksim meydanına 30 bin kumanyayı kimlerin gönderdiğini, kendi otellerinde kimleri barındırdıklarını biliyoruz. Bunların hesabı sorulacak. Faiz lobisi de çıktı ortaya AK Parti olarak 10,5 yıldır bu ülkede iktidarız. Millet bize bir emanet verdi. Şuraya dikkatinizi çekmek istiyorum. Yaşı 20-25 olan gençlik. Gezi Parkı'nda olanlar vardı. Samimi olanlar vardı, hepsi çekildi. Kişi arkadaşının dinindendir, sevdikleriyle beraberdir. Dedim ya üç beş çapulcu yarası olan gocunur. TDK'dan tanımını yaptım. Çapulcu kamu düzenini bozmak isteyenlere denir Bu illegal ve legal zannedilen örgütler tarafından AKM'ye paçavralar asıldı. İllegal örgütlerin paçavraları vardı. Teröristlerin resimleri vardı.Başbakana küfürler vardı. Onları oradan indirmeyecektik de ne yapacaktık. Kuzey Afrika'dan döndük içişleri bakanıma dedim ki 24 saat içinde bunlar temizlenecek.

SEÇİMLER VAR DEVİREBİLİYORSAN DEVİR


Cumhuriyet anıtında ne vardı gördünüz bölücü başının resmi yanında Atatürk resmi, ey ulusalcılar ey CHP ve MHP yandaşları. Terörist başıyla onların resimleri neden yanyanaydı. Neden bunları temizlemediniz Dün de operasyon yapıldı ve temizlendi, biliyorsunuz. Bu benim başbakanlık görevim. Eğer bunu yapmıyorsam bu makamda durmamamın anlamı yok. Bize kalkıp Avrupa'dan bazı aklı evveller bize kalkıp bu özgürlük diyor. Özgürlük hukuka saygı içinde yapılır. Bir başkasının özgürlük alanına saldırarak değil. O park bu işgal güçlerinin değil samimi duygularla orada olan gençlerin de değil tüm İstanbulluların Çadır kurulacak yerler de bellidir, yaylalar çok git orada kur. Orası senin mülkün değil. Bir tane olurmuş diyorlar bunların derdi mesaj falan değil. Dert ne? Sözüm ona sanatçı. Sanatçı terör estiren olmaz, teröre yataklık yapanı ben sanatçı olarak tanımıyorum. Ne diyor Mesele Gezi Parkı mı sen hala anlamadın mı diyor CHP'li milletvekili çıkıp diyor mesele Gezi Parkı değil bu iktidarı devirmek diyor. Devirmek istiyorsan bunun yolu belli. Seçimler var devirebiliyorsan devirirsin, gücünü görürüz. Niye böyle değil de abidik gubidik numaralar yapıyorsunuz? İsteyene parti kurma yolunu biz açtık. Hepsinin seçime girme hakkı yok.

POLİSİMİZ ZORLU BİR SINAVA TABİ TUTULDU


Şu anda denizden haber geliyor. Sloganlar geliyor. Gezi'de değil denizde yanındayız diyorlar. Biz de yanlarında olduk bundan sonra da yanlarındayız. Şu 18 gün hukukun demokrasinin dışına çıkılmasına asla müsade etmedik. Biber gazı kullanıyormuş polis. Ne olacak kullanmayacak mıyız? AB müktesebatına bak polis biber gazı kullanabilir. Bazı ülkelerde kurşun sıkar kurşun en ileri ülkelerde. Şu anda hastanede 3 kişi var, bir polisim hastanede midesinden yaralandı kurşun sıktılar bir diğeri de ayağından yaralandı. Bir vatandaşım da biber gazından etkilendi. Böyle bir tablo içerisinde polisimiz yargımız zorlu bir sınava tabi tutuldu. Ama hamdolsun biz bu sınavı başarıyla geçiyoruz.

SOSYAL MEDYA PROVOKASYONLARINI ARAŞTIRACAĞIZ

Biz temel insan hak ve özgürlüklerini öne çıkardık. İstanbul'da isim veriyorum Divan oteline giren CHP'li milletvekillerinden bir tanesi valime hakaret etti. Valim yardımcı olmasını istiyor o hakaret ediyor. Bunların cibilliyeti bu. Bunlar sandıkta alamadıkları neticeyi buralardan alacaklarını zannediyorlar. Şunu herkesin çok iyi bilmesini istiyorum. Biz polisimizin yanlışı varsa bunu sorgularız. Biz kamu malına zarar verenleri polisimize zarar verenleri tek tek açıklayacağız araştıracağız Sosyal medyada provokasyon yapanları da araştıracağız. Bu olaylara arkadan her türlü lojistik destek verenleri de araştırıp ve deşifre edeceğiz. Ben merak ediyorum dünyanın çeşitli yerlerinden bu olaylara karışanlar nasıl geldi? Sanatçılara mahalle baskısı uygulayanları milletim bilsin. Şimdi ben buradan bazı okul müdürlerine öğretmenlere sesleniyorum. ben bu tür okul müdürlerini okullarımın başında görmeyi asla müsade edemem.

HESABINI SORACAĞIZ

Çünkü biz bu yavrularımızı size teslim ettik, anarşist olsun diye teslim etmedik. İyi okutun diye gönderdik, birilerinin mitinglerine gönderin diye değil. Aynı şekilde üniversiteler. İmtihan var ama sınav iptal ediliyor miting için. Tencere tava çalanlar. Hava mı görmek istiyorsunuz. Buyrun size hava. Bak burada başı açığıyla baş örtüsüyle burada birlik var beraberlik var. Burada vatanseverlik var. Burada kavga yok gürültü yok yakma yıkma yok şefkat var. Ben size inanıyorum sizler de bize inanın. Bu dönen dolaplara aldanmayın Medyaya şiddet uygulayanları milletim görsün. Türk ekonomisine zarar vermek için açıklama yapanları kendi ülkesine kastedenleri milletim anlasın. 18 gün boyunca sokak sokak terör estirenlere, başörtülü kardeşime el uzatanlara yanında bebeği olduğu halde hem anneye hem bebeğe el uzatanlara. Dolmabahçe camisine ayakkabılarıyla giren alkol kullananlara gereken hesabı mutlaka soracağız.

BAHÇELİ NİYE RAHATSIZ OLUYORSUN

Dün Ankara'da ifade ettim. Sizlerin de bunları görmenizi istiyorum. Geçtiğimiz Mayıs ayı bizim için ülkemiz için bambaşka bir aydı. Mayıs ayı içinde neler oldu biliyor musunuz? Aramızda bulunan MHP'li kardeşlerim var, Bahçeli bundan rahatsız oluyor. ben MHP'li kardeşim dersem yanlış mı olur, niye rahatsız oluyorsun? Saadet Partili kardeşlerim. Saadet Partisi içindekiler de siyasi rant diyor yazıklar olsun Şu hali görmüyor musunuz? Nasıl buna siyasi rant dersin? Çıkıyor CHP konuşuyor, MHP konuşuyor. Yapacaktınız tabii diyor. Peki siz niye yapmadınız? Bunlar tilki ya yetişemediği üzüme koruk der. İşiniz gücünüz bağcıyı dövmek. o bağcının yetiştirdiği üzüm size de yeter millete de. Benim vatandaşım niçin birbirine düşman yaşasın, kardeşçe yaşasın ve yaylalara çıktık. Bunlara ulusalcıyım diyenler bunları aralarında nasıl barındırdılar.

BÖYLE BİR DİKTATÖR VAR MI?


Tüm Türkiye'deki vatandaşlarıma gösterinin başından beri bize söylenenleri dinledik. Hepsinini tek tek dinledik. hiçbiri kalkıp da bizi dinlemediniz diyemez. Diyorlar ki Sayın Başbakan çok sertsin. Bazıları da diktatör diyor. Bu nasıl diktatör ki sizin gibi işgal edenlerle çevrecileri kabul ediyor. Böyle bir diktatör var mı? Size gösteri yaptıracak. Biz bütün adımlarımızı sevgi üzerine bina ettik. Kendilerine yargı kararına uyacağımızı söyledik. Ardından halka gideceğimizi söyledik. Bütün bu açıklamalara rağmen bu inat ne gösteriler niye? Diyorlardı ya mesele Gezi Parkı değil. Mesele başka. Önce Ankara'da partimin genel merkezine law silahı ile saldırdılar, Reyhanlı'da 53 kardeşimi şehit ettiler, bu olay zincirin son halkası. Mesele ağaç değil, asıl mesele millet asıl mesele Türkiye. O gösterilerde yer alan vatandaşlarım bu oyunu görsün. Hedefin Türkiye olduğunu birliğimiz bütünlüğümüz olduğunu görsün. Türkiye'yi istikrarsızlaştırma projesi başlattılar. Ama başarılı olamadılar. Çünkü sizi hesaba katmadılar.

O PAÇAVRALAR İÇİNİZE SİNDİ Mİ?


Hukuka demokrasiye ülkesine sahip çıkan bu sessiz yığınlığı hesaba katmadılar. Şu 18 gün boyunca milletim kimin ne olduğunu çok iyi gördü. Ellerinde Türk bayrağı ile geziyorlar, Türk bayrağını yakanlarla beraber oluyorlar. Tabi bu arada Gazi Mustafa Kemal'i de istismar ediyorlar, bölücülerin resmini yanyana taşıyorlar. CHP'ye sesleniyorum. CHP'nin kuyruğuna takıldığı ulusalcılara sesleniyorum. AKM'ye asılan paçavralar içinize sindi mi? Cumhuriyet anıtına asılan o paçavralar içinize sindi mi? Camilere ayakkabıyla girenler, alkol alanlar, başörtülülere saldıranlar içinize sindi mi? Ama şunu söyleyeyim. Bu CHP'nin yönetiminde olanlar, kadrolarının büyük bir çoğunluğu bunların içine siner. Camiye saygısızlıkta bunlar öne çıktığı için CHP bunları kıskanmıştır. Bunlar tek parti döneminde camiyi ahır olarak kullananlar değil mi? Değerli kardeşlerim sokak sokak direniş çağrısı yapan CHP sokak sokak terör estirenlere gıptayla bakmıştır. Düşünebiliyor musunuz benim polisime ana avrat küfrediyor. Bunu televizyonlarda izledik, arşivlerimizde var. Para veren CHP milletvekilleri elbette sokaklardaki bu dehşet karşısında mutlu olmuştur. Bekledikleri bu. Ya küfredecekler ya hakaret edecekler. Bu gösterilerin üzerine çöreklenmeye çalışan CHP dışarıda bırakıldı.

LEVENT KIRCA'YI ES GEÇMEDİ

Bundan 63 yıl önce 16 Haziran günü Menderes bir zulmü ortadan kaldırdı. istanbul'un Türkiye'nin minarelerinden iç karartıcı şekilde "Tanrı uludur" diye okunuyordu. Kim yaptı bunu CHP. İşte 16 Haziran 1950'de merhum Menderes bu zulme son verdi. Ezan Allah'ın adıyla Allahüekber diyerek okunmaya başlandı. Başbakan çok sert diyorlar. Menderes çok nazikti. Bu kadar kibar insanı ipe götürdünüz, astınız be vicdansızlar. Erdoğan için de bunu diyorsunuz. Biz ölüm haktır Allah'ın verdiği ömrü Allah'tan başka kimse alamaz, biz buna inanmış insanlarız biz milletimizle kucaklaşmışız, bütünüz.