FAHRETTİN PAŞA SEN ÇOK YAŞA

Mehmet Orhan

Mehmet Orhan

Farkında mısınız bilmiyorum ama, Fahrettin paşa tam yüz yıl öncesinden gelerek, bugünün Türkiye`sine moral ve birlik ruhu aşıladı.
Birleşik Arap Emirlikleri`nin şarlatan Dışişleri Bakanı, Fahrettin Paşa`ya dil uzatınca, ilk dersini Cumhurbaşkanı Erdoğan`dan aldı: “Fahrettin Paşa Medine`yi müdafaa ederken, senin ceddin ne yapıyordu? Sen onu söyle!”
Sonra Ak Partili, CHP`li, MHP`li, tüm Türkiye, Fahrettin Paşa`ya sahip çıktı.
Fahrettin Paşa`nın etrafında halkalandık, tek ses tek yürek olduk.
Fahrettin Paşa`nın ittihatçı olmasını bile kimse dile getirmedi. Böylece ittihatçılara karşı yıllardır geliştirilmiş olan ön yargı da belki bir anlamda yumuşadı.
Zira Fahrettin Paşa`nın Medine Müdafaası, ancak “vatanseverlik” le, ancak “kahramanlık” la izah edilebilir.
Muhasara altındaki Medine`de, Şerif Hüseyin adlı hainin ikmal yollarını kesmesi, şehri susuz ve yiyeceksiz bırakmıştı. İşte tam da o sıralar, Medine`yi çekirgeler bastı. Fahrettin Paşa askerlerine, “Çekirgenin tavuktan ne farkı var” diyerek, önce kendi sonra da emrindeki kahramanlar, çekirge yiyerek kutsal şehri savunmaya devam etti.
Bizler bugün, Fahrettin Paşa`nın kahramanlıklarını, çocuklarımıza anlatıyoruz, yarın onlar da kendi çocuklarına, Peygamberimizin ebedi istirahatgahının bulunduğu şehri, atalarımızın nasıl savunduğunu anlatacak.
Peki ey şarlatan Abdullah Bin Zayed, senin ecdadınla ilgili çocuklarına anlattığın bir kahramanlık hikayesi var mı? Şerif Hüseyin`in 250 bin İngiliz altını karşılığında rüşvet alarak, Osmanlı`ya nasıl ihanet ettiğini mi anlatacaksın?
Yine Şerif Hüseyin`in, Filistin`e emir olarak atadığı oğlu, Şeyh Emir`in Filistin topraklarını, Yahudilere, 1918 ve 1919`da nasıl sattığını mı anlacaksın?
Yoksa tüm İslam ülkeleri ayağa kalkarken, sen ve ağa babalarının İsrail`e, ABD`ye nasıl yalakalık yaptıklarını mı fısıldayacaksın kulaklarına!
Eğer Fahrettin Paşa Kutsal Emanetleri İstanbul`a göndermemiş olsaydı, o Kutsal Emanetlerin başına ne gelecekti biliyor musun? Bilmiyorsun ben sana anlatayım. İşte senin o ceddin, ataların var ya! Hani, Osmanlı`ya ihanet edip, İngilizlerle birlikte Medine`ye saldıranlar. Fahrettin paşa, ancak Halife`nin gönderdiği Galip Paşa geldikten sonra, Medine`den çıktığında, senin ataların Medine`yi yağmaladı, talan etti. Paşa, kutsal emanetlerin de yağmalanacağını bildiği için tek tek tutanak tutarak onları İstanbul`a gönderdi.
Sana son bir söz!
Başta Fransa`da Lour Müzesi ve İngiltere`deki British Museum olmak üzere Avrupa`nın tüm müzeleri, senin ve atalarının Haçlı`lara sattığı tarihi eserlerle dolu.
Son bir söz daha!
Senin gibi yeni yetme saray oğlanları, Bizim Cumhurbaşkanımızla aşık atamaz.
Siz korkunuzdan altınıza ederken, Türkiye ve O`nun Cumhurbaşkanı, Siyonistlere, Evangelistlere sesini yükseltiyordu ve karşı koyuyordu.
Elli yıl sonra petrolünüz bittiğinde sizim torunlarınız yiyecek ekmeği bile bulamayacak!
Böyle olmasını istediğimizden değil. O Amerika ve o Batı, petrolünüz bittiğinde sizi Afrika ülkelerinin yalnızlığına ve açlığına mahkum edecek çünkü. Ve yine çalacağınız tek kapı Türkiye Cumhuriyeti`nin kapısı olacak.
Çünkü siz ve biz onların gözünde yok edilmesi gereken Müslümanlarız.
Aklınızı başınıza alın, diyeceğim ama sizde başa alacak akıl olmadığını biliyorum.
Anadolu`da dövmeye bile değmeyecek olanlara ne denir biliyor musun?
“Yürü s…r git lan”