8. kuşak torunundan Mimar Sinan'a dua - İSTANBUL
Ailesinin 150 - 200 yıllık geçmişini bildiklerini, 1980'li yıllarda Atatürk'ün manevi kızı Prof. Dr. Afet İnan'ın yaptığı araştırmalardan Mimar Sinan'ın bu evde doğup büyüdüğünü öğrendiklerini anlatan Ağırnaslıgil, "Elimizde kesin bir bilgi ve belge olmamakla beraber, o evde ailemizin uzun yıllar yaşadığını ondan öğrendik. Taşçıoğlu sülalesinin bir üyesiyim ben de ve geniş bir ailedir. Osmanlı arşivlerinden de Mimar Sinan'ın o bölgede doğduğunu öğrendik. Biz de böyle bir değerin parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Büyük bir deha. Ülkem adına ve Ağırnas adına ona layık olmaya çalışıyoruz."Ağırnaslıgil, Mimar Sinan'ın eserlerini gördüğünde neler hissettiğine ilişkin, şunları söyledi:"O tarihte bunların öngörülebilmesi büyük bir değer ve büyük bir bilgi olarak görüyorum. Kendim de makinacıyım, fizik, kimya ve matematiğin ne olduğunu biraz bildiğim için çok etkileniyorum. Selimiye'yi, Süleymaniye'yi gezdim ve bunlarda kendimizden bir şeyler bulduk. Çünkü köyümüzdeki mimari eserler de aşağı yukarı aynı. Hepsi birbirini tamamlıyor. Buralardaki eserleri gördüğümüz zaman, oralardan birşeyler buluyoruz. Tabii ki gurur duyuyoruz." - "Gençlere daha çok anlatılmasını isterim"Mimar Sinan'ın "Ağırnas olmasa, ben olmazdım" sözünü dile getiren Ağırnaslıgil, "Selçuklu dönemindeki mimarilerden yola çıkarak kendisini geliştirmiş. Buralarda imkan ve fırsat bulduğu için bunu uygulamış." dedi.
Ailelerinde mimar olmadığını ancak dedesinin ve amcalarının da usta olduğunu anlatan Ağırnaslıgil, "İyi birer ustalardı. Cami, kubbe ve minare taşları yaparlardı ve bunları basit üç, beş aletle yaparlardı. Çok basit bir gönye ile veya birkaç aletle yamuk bir taşı birleştirebilirlerdi. Şu an köyümüzde de eğitim almadan yapılmış güzel bir eser vardır. Hiç kimsenin bakıp da 'beğenmedim' dediğini duymadım. Bu yapı Mimar Sinan'ın köyümüzdeki evi. Oranın daha fazla görülmesini ve tanınmasını isterim." diye konuştu.
Mimar Sinan'ın daha fazla araştırılmasını, değer verilmesini ve tanıtılmasını istediğini dile getiren Ağırnaslıgil, "Birkaç yabancı ülkede tarihi eserleri insanların nasıl pazarladığını gördüğüm zaman gerekli önemi verdiğimizi düşünmüyorum. Bunun gençlere daha çok anlatılması, motivasyon aracı olarak tanıtılmasını, bunun için de bu değerlerin gösterilmesini isterim." ifadelerini kullandı.Mimar Sinan'ın evinin müze olarak korunmasından da gurur duyduğunu anlatan Ağırnaslıgil, "Doğup büyüdüğümüz, çocukluğumuzun geçtiği güzel bir hayat sürdük. Rüya gibi hafızamızda yaşatıyoruz onu." dedi.
Manevi Kızı Kubbe Mimari Matem Bulduk
9 Nisan 2018 Pazartesi günü yayınlandı