Sinemalarda Bu Hafta

Bu hafta 3'ü yerli 6 yeni film vizyona girdi.
Antonio Banderas Anne Hathaway Jennifer Garner Anthony Hopkins Hugh Jackman 


JİN

Jîn, 17 yaşlarında, hayata katılmak için çıkışları zorlayan ve bu yolda karanlık ormanları cesurca aşmaya çalışan, sanki bir ' Kırmızı Başlıklı Kız ' dır.

Film, Jîn ' in bilmediğimiz bir nedenle, dağdaki silahlı bir örgütten kaçmasıyla başlar. Hem kaçtığı örgüt elemanlarından, hem de kolluk kuvvetlerinden izlenerek, dağlarda, ormanlarda yapayalnız günler ve geceler geçirir. Amacı bir büyük şehre, hayata, belki de hiç görüp bilmediği büyük dünyaların hayallerine ulaşmaktır.

Küçük ama dayanıklı vücudu, taze ama güçlü iradesiyle kendine doğanın ürkütücü karanlığı ve vahşiliğinde yer açmayı başarır. Çatışmaların ortasında kalır, üzerine açılan ateşlerden cesurca korunmayı bilir, korkar, üşür, karnını doyurur. Ona en büyük gücü ve teselliyi, belki benzer tehditler altında beraber saf tuttuğu hayvanlar verir. Bir bombardımandan korunmak için bir ayıyla bir ini paylaşır, bir geyikle dayanışır, yaralı bir eşeği tedavi eder, yumurtasını yediği bir vahşi kuşla anlaşır, bir vaşak tarafından teselli edilir, bir yılan tarafından uyarılır, bir at tarafından korunmaya çalışılır... Sonunda elde ettiği sivil giysilerle dağdan iner.

Reha Erdem'in hem yönetmenlik koltuğunda oturduğu hem de senaryosunu yazdığı 'Jin'de Deniz Hasgüler, Onur Ünsal, Sabahattin Yakut ve Yıldırım Şimşek'in rol aldığı film, terör örgütünden kaçan bir kızın hikayesini anlatıyor.


YALNIZ GEZEGEN

Birbirine âşık nişanlı çift Alex ve Nina Kafkas dağlarına yapacakları gezide bölgeyi iyi bilen Dato ' yu rehber olarak tutarlar. Başta her şey yolunda görünse de üçünün yaşadığı bir olay sonrası gezinin seyri tamamen değişecek, huzur dolu saatler yerini gerilime ve kestirilemeyen olaylara bırakacak ve hiçbirinin hayatı artık eskisi gibi huzurlu olmayacaktır.

Ödüllü yönetmen Julia Loktev'in yeni filmi ''Yalnız Gezegen/The Lonliest Planet'te, Gael Garcia Bernal ve Hani Furstenberg oynuyor. Locarno, Toronto, New York'taki festivallerde beğeniyle karşılanan film, Nuri Bilge Ceylan'ın jüri başkanı olduğu 31. İstanbul Film Festivali Altın Lale Uluslararası Yarışma'da da en iyi filme verilen ''Altın Lale Ödülü''nün sahibi oldu.


AŞK KIRMIZI

Yönetmen Osman Sınav'ın senaryosunu da kaleme aldığı yeni filmi ''Aşk Kırmızı'', haftanın ilgi çeken filmlerinden...

Aşkın hüzünlü, sarsıcı ve tutku dolu hikayesini seyirciyle buluşturacak olan “Aşk Kırmızı”; oyuncu kadrosuyla da dikkatleri çekiyor.

Nurgül Yeşilçay (Nazlıgül), Tayanç Ayaydın (Ferhat), Ezgi Asaroğlu (Zeynep) ve Teoman Kumbaracıbaşı'nın (Şahin) başrollerini paylaştığı film, iç içe geçen aşk hikayesini konu alıyor.


ÇANAKKALE: YOLUN SONU

Genel yönetmenliğini Serdar Akar'ın, yönetmenliğini Kemal Uzun'un üstlendiği Çanakkale Savaşı'nı konu alan 'Çanakkale Yolun Sonu', Türkiye ile aynı anda Almanya, İngiltere, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre, Azerbaycan'ın da aralarında bulunduğu 25 ülkede gösterime girecek.

Savaşı, bir askerin gözünden bütün gerçekliğiyle beyaz perdeye aktaran filmin baş rollerini; ''Kurtlar Vadisi'' dizisinde Memati Baş karakterini canlandıran Gürkan Uygun, İngiliz oyuncu Stephen Chance, Ben Warwick, Umut Kurt, Berrak Tüzünataç ve Mahir Günşıray paylaştı.

Film, izleyiciyi bir zaman makinesi gibi 1915 yılına, cephenin ve savaşın yaşandığı, bir ulusun ölüm kalım mücadelesinin içine götürecek.


ŞEYTANIN ORMANI

Testere'' serisinin 2, 3 ve 4. filmlerinin yönetmeni Darren Lynn Bousman'ın senaryosunu da yazdığı 'Şeytanın Ormanı/The Barrens'ta mitlere dayanan korku dolu bir hikaye konu ediliyor.

Film Vineyard ailesi ile New Jersey Çam Ormanı ' na yaptıkları geziyi anlatıyor. Jersey Şeytanı ' nın bu ormanda yaşadığına dair bir efsane vardır. Efsaneye göre, 13 çocuğu olan Anne Leeds diye bilinen bir kadın 13. çocuğunu Şeytan ' a sunmuştur. Kasaba halkı çok fazla çocuğu olduğu için kadının kasabadan gitmesini istemektedir. Bu nedenle kadın çocuklarıyla yaşadıkları evden çıkmak istemediği için böyle bir kurban sunmuştur. Şimdi ise Vineyard ailesi büyükbabalarının küllerini dökebilmek için bu ormanda kamp yapacaklardır. Ancak ormandayken kaybolan biri olduğunu duyarlar. Richard bunun Jersey Şeytanı ' nın işi olduğunu düşünür. Bunun üzerine diğer kampçılardan uzaklaşmaya karar verirler. Kamp yerinden ayrıldıktan sonra öncekinden daha büyük sorunlarla karşılaşırlar. Jersey Şeytanı efsanesi gerçek midir? Yoksa basit bir hikaye midir?


HAZİNE AVCISININ MACERALARI

17 Şubat 2013 ' te verilen Goya Ödülleri ' nde En İyi Animasyon, En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Yeni Yönetmen olmak üzere 3 ödül kazanan Hazine Avcılarının Maceraları, ülkemizde Kuzey Güney ' in yıldızı Buğra Gülsoy ' un seslendirmesiyle ve 3D seçeneğiyle sunuluyor.

Tad, aynen kahramanı Max Mordon gibi ünlü bir arkeolog ve hazine avcısıdır…rüyalarında tabii! Gerçekte ise Tad Şikago ' da çalışan bir inşaat işçisidir. Çocukluğundan beri en büyük hayali hazine peşinde koşan bir kahraman olmaktır. Nihayet bir gün şans ona güler ve bir dizi yanlış anlaşılmalar sonucunda, Tad kendini Peru ' daki Kayıp Şehir ' i bulmak için yola çıkacak olan bir profesörün yerine geçmiş olarak bulur. Profesörün güzeller güzeli kızı Sara da bu macerada ona eşlik edecektir. Sonunda hayalleri gerçek olan Tad ' e bu görevde çok özel bir grup kahraman yardım eder: Tropik kuş Belzoni ve çılgın köpek Jeff. Acaba mumyalar, ateş topları, vahşi hayvanlar ve kötü adamlarla dolu bu tehlikeli macerada Tad ve arkadaşları Kayıp Şehir ' i kurtarabilecekler midir?


GEÇTİĞİMİZ HAFTANIN FİLMLERİ

MUHTEŞEM VE KUDRETLİ OZ

L. Frank Baum ' un çok sevilen karakteri, Oz Büyücüsü ' ne gönderme yapan ''Yüce ve Güçlü Oz'' filmi, ünlü yönetmen Sam Raimi tarafından hayata geçiriliyor.

Küçük bir sirkin büyücüsü olan ve karmaşık ahlaki değerlere sahip Oscar Diggs (James Franco), sıkıcı bir yer olan Kansas ' tan uzaklardaki capcanlı Oz Ülkesi ' ne atıldığında turnayı gözünden vurduğuna inanır – şöhret ve servete çok yaklaşmıştır – ta ki onun herkesin beklediği Muhteşem Büyücü olduğu konusunda ikna olmamış Theodora (Mila Kunis), Evanora (Rachel Weisz) ve Glinda (Michelle Williams) ile karşılaşana kadar.

Oz Ülkesi ' nin ve sakinlerinin karşı karşıya olduğu sorunların içine istemeye istemeye çekilen Oscar, çok geç olmadan kimin iyi kimin de kötü olduğunu anlamak zorundadır. İluzyon ve hünerleri – ve hatta biraz sihirbazlık – aracılığıyla büyü becerisini ortaya koyan Oscar sadece kendini Güçlü Oz büyücüsü haline getirmekle kalmaz aynı zamanda daha iyi biri olur.


AŞKIN İZLERİ

Amerikalı Neil, Paris ' te tanıştığı güzel ve hayat dolu Marina ile tutkulu bir aşk yaşamaya başlar. Marina, aşkı için yıllarca tek başına ayakta kalarak kurmaya çalıştığı hayatı geride bırakır ve Neil ile birlikte yeni bir hayat kurmak üzere Amerika ' ya yerleşir. Fakat bir süre sonra Paris ' teki büyük aşkları artık uzak bir anı gibi gözükmeye başlar. Bu sırada Neil, çocukluk aşkı olan Jane ile karşılaşır. Neil, bu ikilem arasında kaldıktan sonra bencilce Marina ' yı yüz üstü bırakır. Aşk, bağlılık, ihanet, fedakarlık gibi kavramları yeniden sorgularken giderek yalnızlaşan Marina da inanç hakkında şüpheleri olan Rahip Quintana ile görüşerek hayatındaki soru işaretlerini çözmeye çalışacaktır. Hem Marina hem de Quintana zaman içerisinde aşkın ve sevginin ömrünü sorgulayacak ve sevginin başka bir formda var olup olamayacağını düşünecektir.

Terrence Malick ' in 1998 ' de hayatını kaybeden eski karısına adadığı film, erkekten ziyade kadının iç dünyasına yaklaşarak yitirilmiş bir aşk, duyguların iniş çıkışlı doğası ve hatıralar üzerine görsel bir şölen yaratıyor. Filmin görüntü yönetmenliğinde ise Malick ' in 3 filmdir birlikte harikalar yarattığı Emmanuel Lubezki bulunuyor.


UZUN BOYLU ESMER ADAM

Sally ' nin yaşamı anne ve babasının boşanması, evliliğinin giderek daha sorunlu hale gelmesiyle alt üst olur. Annesi 40 yıllık kocası tarafından terkedilince mutluluğa yaşıtı bir sahafta arar. Babası, kendini daha genç hissetmek için hediyeye boğduğu genç bir fahişeyle ikinci evliliğini yapar ve kısa sürede sorunlar yaşamaya başlar. Sanat galerisinde çalışan Saly de patronu Greg ' e aşık olunca işler iyice karışır. Kocası Roy ise karşı pencere komşusu Dia ' ya aşık olmuştur...

Woody Allen'in senaryosunu yazdığı ve yönettiği ''Uzun Boylu Esmer Adam/You'll Meet A Tall Dark Stranger'da Naomi Watts, Antonio Banderas, Josh Brolin, Anthony Hopkins ile Gemma Jones kamera karşısına geçti.


KADINLAR

Fransa, Almanya ve Polonya ortak yapımı ''Kadınlar/Elles'' de haftanın bir diğer filmi...

Yönetmenliğini Malgorzata Szumowska'nın üstlendiği filmde, Juliette Binoche, Anais Demoustier, Krystyna Janda, Joanna Kulig, Ali Marhyar rol aldı.

Film, üniversite giderlerini karşılamak için fahişelik yapmak zorunda kalan öğrenciler üzerine bir araştırma yürüten Anne''nin yaşadıklarını konu alıyor.


GELMEYEN BAHAR

'Küçük Emrah' olarak bilinen Emrah Erdoğan'ın ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu ''Gelmeyen Bahar'', yarın vizyona girecek. Töre ve töre cinayetleri, kadına karşı baskı ve şiddet konularını işleyen ''Gelmeyen Bahar'', kadına karşı şiddete dikkati çekmek amacıyla Dünya Kadınlar Günü'nde gösterime giriyor.

Filmin öyküsünü yazan Emrah Erdoğan'ın Tarkan Ateşman ile senaryosuna şekil verdiği filmde, Ayten Uncuoğlu, Kerem Kupacı, Turgay Tanülkü, Orhan Alkaya, Beyza Şekerci rol aldı. ''Küçük Emrah'' filmin müziklerini de Caner Tepecik ile birlikte hazırladı.

Filmin konusu özetle şöyle: ''Bir fabrikada işçi olarak çalışan, 18 yaşına yeni giren Bahar'ın geleceğiyle ilgili bambaşka hayalleri varken, ailesi onun kaderini çoktan belirlemiştir. Suskun bir anne, evinde bulamadığı mutluluğu başka yerlerde arayan emekli bir baba ve işsiz bir ağabeyin arasında sıkışıp kalan Bahar, kurtuluşu çok iyi bilmediği bir dünyada aramaktadır. Amcası ise oğluna eş yapmak için Bahar'ın kanunen reşit olmasını beklemektedir. Başına gelen üzücü bir olay sonrasında evden kaçmak zorunda kalan Bahar için hüküm çoktan verilmiştir. Ailenin namusunu temizlemek ise evin oğlu Mirza'ya düşmüştür. Mirza ise işsizlik ile mutsuz giden evliliğinin kıskacında her geçen gün biraz daha sıkışırken, eşi Songül'ün kendisinden habersiz bir şeyler çevirdiğini hisseder. Ancak bu küçük, sıkıntılı dünyada hiçbir şey göründüğü gibi değildir.''


EVE DÖNÜŞ: SARIKAMIŞ 1915

Yönetmen Alphan Eşeli'nin ''Eve Dönüş: Sarıkamış 1915'' adlı filmi, yarın vizyona girecek. Senaryosunu Alphan Eşeli'nin Serdar Tantekin ile birlikte yazdığı, baş rollerini Uğur Polat, Nergis Öztürk ve Serdar Orçin'in paylaştığı filmin hazırlıkları, 2011 yılının Kasım ayında başladı. Filmin, geçen yıl Şubat ayında başlayan çekimleri, 5 hafta sürdü ve yaklaşık 120 kişilik bir ekiple çalışıldı. Film, Sivas'ta –27 derecede, soğuk ve zor kış koşullarında çekildi.

Filmin konusu şöyle: ''I. Dünya savaşı sırasında Ruslara karşı yapılan, 109 bin 274 askerin şehit düştüğü Sarıkamış Harekatı, Osmanlı İmparatorluğu'nun mağlubiyeti ile sonuçlandı. Ne Rusların ne de Osmanlı'nın tam olarak sahip olamadığı, yönetim ve otoriteden yoksun bu bölgede kaderlerine terk edilen insanlar, kendilerini daha önce karşılaşmadıkları bir hayatta kalma mücadelesi içinde buldu. Bakü'de görevli Hariciye Nazırlığı Kalem Müdürü'nün eşi Gül Hanım ve kızı Nihan, onlara Erzurum yolunda eşlik eden Hariciye Nazırlığı mensubu Saci Efendi, zorlu ve sert kış koşullarının hakim olduğu bu kimsesiz topraklarda yol alırken, savaşın ortasında kalmış, harabeye dönmüş ve terk edilmiş bir köye ulaşır. Ekip, ıssızlığın ortasındaki bu köyde geçirdikleri ilk akşamlarında yalnız olmadıklarını öğrenir. Birbirlerinden farklı, toplumun değişik sınıf ve kültüründen gelen 8 insan, bu ıssız köyde açlıkla baş ederken hayatta kalmanın ve eve dönmenin mücadelesini verir.''


SEFİLLER

The King ' s Speech (Zoraki Kral) filmiyle 2010 yılının En İyi Yönetmen Oscar ' ını kucaklayan Tom Hooper ' ın Les Miserables ' i… Victor Hugo ' nun “Sefiller” adlı ünlü romanından uyarlanan filmde Hugh Jackman, Russell Crowe, Amanda Seyfried, Anne Hathaway, Helena Bonham Carter, Eddie Redmayne, Aaron Tveit ve Sacha Baron Cohen gibi dev bir kadro bulunuyor.

Seti, 19. yüzyıl Fransa ' sı temel alınarak hazırlanan Les Misérables ' in, yıkılan hayalleri, karşılıksız aşkı, tutkuyu, fedakarlığı ve arınılan günahları anlatan büyüleyici bir hikayesi var. Bu, insan ruhunun varlığına dair ebedi bir vasiyet. Jackman, eski bir mahkum olan ve şartlı tahliyesinden sonra acımasız polis memuru Javert (Crowe) tarafından on yıllardır kovalanan Jean Valjean ' ı oynuyor. Valjean, fabrika işçisi Fantine ' in (Hathaway) genç kızı Cosette ' e bakmayı kabul edince hayatları sonsuza dek değişir.

SUÇ ÇETESİ

Senaryosunu Will Beall'in yazdığı ''Suç Çetesi'' filminin yönetmenliğini, Ruben Fleischer üstlendi.

Dram türündeki filmde Ryan Gosling, Emma Stone, Sean Penn, Giovanni Ribisi ve Josh Brolin rol alıyor.

Sene 1949 Los Angeles. Brooklyn ' li acımasız çete kralı Mickey Cohen (Sean Penn) Chicago ' nun batısındaki her türlü bahis, uyuşturucu, silah ve fahişelik gibi yasadışı yollardan kazandıklarıyla şehri yönetmektedir. Üstelik sadece kendi adamları değil, polis ve politikacılar da kontrolü altındadır. En cesur polisleri bile korkutan çete kralı, Teğmen John O ' Mara (Josh Brolin) ve Jerry Wooters (Ryan Gosling) önderliğinde Los Angels Polis Departmanı ' ndan küçük gizli bir birlik tarafından yıkılmak istenmektedir.
SEVİMLİ CANAVARLAR

Yönetmenliğini Pete Docter ve David Silverman'ın yaptığı ''Sevimli Canavarlar'' filminin yapımcılığı, Oscar ödüllü Andrew Stanton, John Lasseter ile Darla K. Anderson'a ait.

Canavarlar Dünyası adlı kendilerine has bir diyarda yaşayan ve enerji toplamak için arada bir insanların bulunduğu ortamlara gelmek zorunda kalan canavarların öyküsünü anlatan filmin senaryosunu Pete Docter ve Jill Culton yazdı.

Filmin seslendirme ekibi de Steve Buscemi, John Goodman, Jennifer Tilly, Billy Crystal ve Bonnie Hunt'dan oluşuyor.

MUHTEŞEM YARATIKLAR

Yönetmenliğini ve senaristliğini Richard LaGravenese'ın yaptığı ''Muhteşem Yaratıklar'' filminin yapımcılığını Erwin Stoff üstlendi.

Dram ve fantastik türündeki filmde Oscar Ödüllü Emma Thompson'ın yanı sıra Emmy Rossum, Kyle Gallner, Viola Davis ve Margo Martindale rol alıyor.

Filmin konusu ise şöyle: ''Genç Ethan yaşadığı kente taşınan gizemli bir kıza ilgi duymaya başlar. Fakat Lena adındaki bu kızda, lisedeki diğer öğrencilerden farklı bir şey vardır. Lena'nın ailesi ve tüm soyu aslında büyücüdür. Kurallara göre 16 yaşını dolduran tüm genç cadılar iyi veya kötü taraf arasında bir seçim yapmalıdır. Lena'nın ise 16 yaşını doldurmasına sadece 2 ay kalmıştır. Aile büyüklerinin bazıları iyiliği seçebileceğini iddia ederken, büyük bir kısmı ise lanetin başladığı ve Lena'nın istese de istemese de karanlık tarafta, kötülerle birlikte yer alacağını iddia etmektedir. Hatta Lena kendisinden büyük bazı cadılardan daha da güçlü büyü yeteneğine sahiptir. Tüm bu gel gitleri yaşarken Ethan'a olan aşkı ise asla kabul görmez...''

TIMOTHY GREEN'İN SIRADIŞI YAŞAMI

Yönetmenliğini Peter Hedges'in yaptığı ''Timothy Green'in Sıradışı Yaşamı'' filmin senaryosunu Peter Hedges ve Ahmet Zappa yazdı.

Filmde, Oscar Ödüllü Dianne Wiest'nın yanı sıra Jennifer Garner, David Morse, Joel Edgerton ve Ron Livingston rol alıyor.

Dram, fantastik ve komedi türündeki filmin konusu ise şöyle: ''Stanleyville isimli küçük bir kasabada yaşayan ve aile olabilme umuduyla yanıp tutuşan Cindy ve Jim Green çiftinin bir türlü çocukları olmamaktadır. Bir gün, bebekle ilgili tüm dileklerini yazıp bir kutuya koyarlar ve arka bahçelerine gömerler. Kısa süre sonra, fırtınalı bir gecede evlerinde beliren Timothy isimli bir çocuk çiftin yaşamını sonsuza değin değiştirir.''

HİTİTYA: MADALYONUN SIRRI

Fantastik çocuk filmi ''Hititya: Madalyonun Sırrı'', bu hafta sinemaseverlerle buluşuyor.

Yönetmenliğini Ulaş Şimşek ve Cengiz Deveci'nin yaptığı filmin senaryosunu Thomas Brückner yazdı. Gürkan Uygun, Emir Berke Zincidi, Ebru Cündübeyoğlu, Serra Yılmaz ve Avni Yalçın'ın rol aldığı filmin konusu şöyle:

''Alaz, Yaman ve Nehir birbirinden sevimli ve meraklı 3 kardeştir. Bu üç kardeşin babası arkeolog bilim-adamıdır ancak özel güçlere sahip annelerinden ayrı büyütülmüşlerdir. Bu meraklı 3 kardeş bir gün gizli bir keşif yaparak paralel evrende yer alan Hititya medeniyetine geçerler. Buradaki en önemli amaçları annelerine kavuşmak için kötülükler diyarının efendisiyle zorlu bir mücadeleye gireceklerdir.''

HOCA


Yönetmenliğini Vahid Mustafa Yev'in yaptığı ''Hoca''nın senaryosunu Vahid Nakış yazdı. Filmde Necibe Hüseynova, Telman Aliyev, Azer Aydemir, Nigar Bahadır Kızı ve İlgar Musayev rol aldı.

1992'deki Hocalı Katliamı esnasındaki bir düğün hikayesini anlatan filmin konusu şöyle:

''Alekper ve Günel evlilik işlemleri için Bakü Nikah Dairesi'ne dilekçe verirler. 25 Şubat 1992 tarihine nikah için gün alan Alekper, Karabağ-Hocalı'da bulunan keşif subayı olarak görev yaptığı bölüğüne geri döner. Düğün günü tüm hazırlıkları tamamlayıp, damatlığını giyerek Bakü'ye gitmeye hazırlanan Alekper, arkadaşları Yura Çyornıy, Arzu ve akrabaları Hocalı'nın Ermeniler tarafından ablukaya alındığını görürler. Alekper, zor bir seçim ile karşı karşıyadır. Ya üzerindeki damatlıkla Bakü'ye nikaha gidecek ya da Hocalı'da kalıp arkadaşları ile köyü ve ahalisini savunacaktır.''

KELEBEĞİN RÜYASI

Yönetmenliğini ve senaristliğini Yılmaz Erdoğan'ın yaptığı ''Kelebeğin Rüyası''nda, Erdoğan'ın yanı sıra Kıvanç Tatlıtuğ, Mert Fırat, Belçim Bilgin ile Farah Zeynep Abdullah rol alıyor.

Filmin eleştirisi: Rüya çok uzun sürdü

Çekimleri Zonguldak ve İstanbul'da gerçekleştirilen dram türündeki filmin konusu şöyle:

''Zonguldak'ta yaşayan, iki genç şair Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu, yeni yeni modernleşen bu madenci kentinde memuriyet hayatlarını sürdürürken, bir yandan da sanatla, edebiyatla ve en çok da şiirle iç içe yaşamaktadır. Belediye Başkanının kızı Suzan'ın Zonguldak'a geri gelmesiyle Rüştü ve Muzaffer'in şiire olan inancı daha da artar. Henüz lise öğrencisi olan Suzan, çevrenin istememesine rağmen iki gençle yakın arkadaş olur. Fakat 1940'lı yılların vebası olan verem, iki genci ve insanlığı git gide tehdit etmektedir.''
15 Mart 2013 Cuma günü yayınlandı