Esra Albayrak 28 Şubat sürecinde yaşadıklarını anlattı

Detay
Lise Öğrencisi Yerel Yönetimler Başörtü Yasağı Lise Öğrenci Yerel Yönetim 

-Katılımcı konuşmaları
-Esra Albayrak konuşması
-Plaket takdim edilmesi

( İSTANBUL ) - Esra Albayrak: “Beyazıt Meydanı’nda eylemlere katıldık”- “Sevgili babacığımın hapishanede olduğu süreç haliyle ailece duygusal olarak yoğun bir dönem” İSTANBUL

- Esra Albayrak, Üsküdar’da Bağlarbaşı Kongre Merkezi’nde yapılan ‘28 Şubat: Aslında Ne Oldu’ adlı seminere konuşmacı olarak katıldı.
28 Şubat’ta yaşadıklarını anlatan Esra Albayrak; “Sevgili babacığımın hapishanede olduğu süreç haliyle ailece duygusal olarak yoğun bir dönem” dedi.
Ayrıca Albayrak 28 Şubat’ta Beyazıt Meydanı’nda eylemlere katıldığını söyledi.

Üsküdar’da Bağlarbaşı Kongre Merkezi Nevmekan’da 28 Şubat konulu bir seminer düzenlendi.
28 Şubat: Aslında Ne Oldu’ adlı seminere konuşmacı olarak katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak’ın yanı sıra seminerin moderatörü Zeynep Bayramoğlu, Prof Dr. M. İhsan Karaman ve gazeteci yazar Hikmet Genç de katılarak konuşmalarını gerçekleştirdiler. 28 Şubat dönemini konu alan seminerde aynı zamanda 15 Temmuz’dan da bahsedilerek Türkiye’nin bu dönemlerde yaşadığı zorlu süreçler ele alındı. Seminerde 28 Şubat sürecinden bahseden Esra Albayrak; “ben lise 2’de muhatap oldum 28 Şubat’la. Ben fen matematikte sınava hazırlanan bir lise öğrencisiydim o dönem hedefim, imam hatipli öğrencinin hedefleri arasında olmayan genetik mühendisliğiydi. Onuncu sınıfta milli güvenlik dersiyle birlikte 28 Şubat bize çarptı. bize 28 Şubat duyumlarla geldi önce yasak geliyormuş diye haberler geldi o dönemde üniversitelerde başlayan başörtü yasağı oldu başörtülü ablalarımız için Beyazıt Meydanında eylemlere katıldık. Minik liseliler olarak. O dönem suç unsuruydu ama onun farkında değildik. Omurgalı durmak gibi bir adetimiz vardı onun parçası olarak katılıyorduk. oralarda bir farkındalık oluşmaya başladı sonra başka liselerde açanların olduğunu gördük ama o liseler özel okullar malum fetö olarak bildiğimiz okullarda açıldığını gördük. O dönem iyi niyetlerle şunu yaptığımızı hatırlıyorum, burada benimle aynı sınıfta okuyan arkadaşlarım da var onlar da hatırlar. Onlarla görüşerek “ya arkadaşlar napıyorsunuz siz de biz de Müslümanız gelin bir direniş gösterelim siz de açmayın biz de açmayın biz bu işi savarız diyerek iyi niyet içerisindeydik. O süreçte bize bunu anlattılar tedbirde fayda vardır biz bu riski alamayız kariyerlerimizi tehlikeye atamayız bir yerlerden gelen haberler var, dediler ikna edemedik. Bizim sınıfta da 6 sınıftan beri gelen kardeşlik duygusu mevcuttu. Birbirimizi motive ediyorduk. Muazzam bir mücadele. Benim şahsen olayı yaşamam biraz daha farklı oldu. aynı dönem babamın da cezaevinde yattığı dönemlere denk geliyor. 28 Şubat’ın birden fazla boyutu var, ekonomi ayağı var siyaset ayağı din eğitimi ayağı var. Ben olayı birkaç boyutlu yaşamış oldum. Ekonomide de yerel yönetimlerde de ağır baskılar yaşandı. Siyaseten de sevgili babacığımın hapishanede olduğu süreç haliyle ailece duygusal olarak yoğun bir dönem. Onun arkamızda desteğini bulmak istediğimiz bir dönem. Onun çektiği çile ile bizim çektiğimiz çile sanki birbirini sürekli besledi gibi oldu. ben henüz 16 yaşında bir genç olarak bu baskıyla karşı karşıya geldiğimde sorduğum soru devlet ne yapar, görevi nedir? Bu sorunun cevabını verdik galiba. Devlet milletine güven verir, devlet milleti arasında dinine ırkına etnik kökenine bakmaksızın eşit muamele sunar. Devletin böyle olduğunu anladık” ifadelerini kullandı. Seminerin sonunda KAİM Vakfı yöneticileri, Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek ve Üsküdar Belediye Başkan Yardımcısı Zekeriya Şanlıer, konuşmacılara plaket ve hediyelerini takdim etti.
28 Şubat 2019 Perşembe günü yayınlandı