DİŞ DOLGUSUNUN İSLAM'DAKİ YERİ NEDİR? DOLGULU DİŞ, ABDEST VE GUSÜLE ENGEL MİDİR?

Dişlerimizin ve ağzımızın sağlığı, vücud sağlığımızın bir parçasıdır. İnsan vücut sağlığına dikkat ettiği gibi, diş ve ağız sağlığına da dikkat etmelidir. Nitekim Hz. Peygamber diş temizliği ve sağlığına son derece önem vermiş ve bu konuda şöyle buyurmuştur:

“Ümmetime zor gelmeyeceğini bilseydim her namazdan önce misvak kullanmalarını emrederdim.”

“Misvak ağzı temizler, Rabbi razı eder.”

“Cebrail misvak üzerinde o kadar çok durdu ki farz olacak diye korktum.”

Diş kaplama, diş doldurma veya protez takma, tedavi amaçlı başvurulan tıbbi yöntemlerdir. Dolayısıyla İslam Hukuku kitaplarında bu işlemler yapılırken, tedavi neyi gerektiriyorsa onun uygulanması dinen sakıncalı değildir diye belirtilmiştir. Ancak aynı kaynaklarda dinin yasak etmediği bir madde ile tedavisi mümkünse, yasak ettiği bir maddenin kullanılması caiz değildir diye de belirtilmektedir. Özetle tedavi amacıyla yapılan diş doldurtmak veya dişlere kaplama yapmak caizdir.

DİŞLERE YAPILAN DOLGU VE KAPLAMA GİBİ İŞLEMLERİN ABDEST VE GUSÜL İLE İLİŞKİSİ!

Dolgu, kaplama, tel taktırma, implant yaptırma veya sabit protez, abdest ve guslün sıhhatine engel olmaz. Ancak çıkarılıp takılabilen, sabit olmayan dişlerin gusül abdesti esnasında ağzı yıkarken çıkarılması gerekir. Diş dolgusu yapıldıktan ve dolguyu korumak için üstü de kaplandıktan sonra, dolgu ve kaplamanın dışı, dişin dış kısmı hükmünü alır. Bu nedenle, ağız yıkanınca, kaplama yapılan dişler de yıkanmış sayılır. Bu sebeple kişi, tedavi amaçlı olarak dişlerine dolgu veya kaplama yaptırabilir, abdest ve gusül alıp, ibadetlerini yapabilir. Yapılan bu tedavinin abdestsiz, cünüp veya âdetli iken yapılması da mümkündür. Ancak her ne kadar mümkünse de temizlendikten sonra yapılması kanaatimizce daha doğru bir davranış olur kişi bu şekilde kendisini vesveseden de korumuş olur.

ALTIN DİŞ TAKMANIN İSLAM'DAKİ YERİ!

Dinimiz, zaruret olmadıkça altının erkekler tarafından kullanılmasını yasaklamıştır. Buna bağlı olarak bazı İslam hukukçuları, çıkan dişlerin tekrar yerine bağlanması durumunda kullanılacak telde gümüşü yeterli görüp, altın kullanmayı caiz görmemiştir. Ancak, genel görüşe göre de zaruretten dolayı diş tedavisinde altının da kullanılabileceğini belirtmişlerdir. Bu görüşün sebebi de bir savaşta burnunu kaybeden sahabeden Hz. Arfece`nin gümüşten bir burun taktığı, bunun da daha sonra koku yapması üzerine Hz. Peygambere müracaat ederek altından burun yaptırmak istediğini ve kendisine de bu hususta izin verildiğini belirtmişlerdir. Bu meseleden de anlaşılıyor ki, tıbbi bir zaruret varsa diş kaplamada altının kullanılmasında da sakınca yoktur. Zaruret yoksa başka madde kullanılması İslami kurallara daha uygun görülmektedir