TYB Şeref Başkanı Mehmet Doğan: 'İstiklal Marşı değişmez milli mutabakat metnimiz' (2) - ANKARA
Doğan, İstiklal Şairi'nin, Milli Marşı kaleme aldığı, bazı dizeleri duvarlarına yazdığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilen Taceddin Dergahı'nda (Mehmed Akif Kültür Evi), AA muhabirine, Ersoy'un edebi kişiliği ve şiirinin özelliklerini anlattı.Ersoy'un 1908'den itibaren "Sıratımüstakim" dergisinde yayımlanmaya başlayan şiirlerinin, "Safahat" isimli 7 kitap halindeki eserinde bir araya getirildiğini anlatan Doğan, şairin ilk olarak "Fatih Camii" şiiriyle edebiyat sahasında etkili bir isim olarak tanındığını söyledi.
Doğan, Ersoy'un şiirlerinde, toplumsal konuların olumlu ve olumsuz yönleriyle ele alındığına işaret ederek, "Mehmet Akif'in şiirlerinde 1900'lü yılların Osmanlı toplumu ve İstanbul hayatı her boyutuyla görülüyor. Mahalle kahvesi, meyhaneleri, sokakları ele alıyor. Mehmet Akif, adeta bir tasvirci ve ressam. Bütünleşik olarak bazı fikirler, hayaller ve düşünceler veriyor. Sadece tasvir için değil, topluma bir şey söylemek için yapıyor." diye konuştu.
- "Gerçekçi bir şair ama tahayyül sınırlarını zorluyor"Ersoy'un din, toplum, millet ve vatan için şiir yazdığını ifade eden Doğan, şunları kaydetti:"Bu şiirleri bugün de okuduğunuzda, Mehmet Akif, sıradanmış gibi konuşuyor ama sıradan sözler söylemiyor. Derinliği olan ifadeler ortaya koyuyor. Mehmet Akif; Türk, Arap, Fars edebiyatı ve şiirini çok iyi biliyor. Fransızca üzerinden de batı şiirini biliyor. Bütün bunları mezcederek yeni bir şiir tarzı ortaya koyuyor. Sanat yaptığında bile sanat yaptığını göstermemeye dikkat ediyor.Mehmet Akif Ersoy diyor ki 'Benim hayalle yoktur alışverişim. Sözüm odun gibi olsun, doğru olsun'. Bu mısralardan bir şiir anlayışı çıkarabiliriz. O gerçekçi bir şair. Hatta zaman zaman natüralizme kadar gittiği söyleniyor ama Mehmet Akif'in bazı şiirleri var ki bunlar güçlü bir tahayyül sonucu olabilir. Mesela 'Çanakkale Şehitlerine' şiirini hatırlarsak orada Mehmet Akif'in tahayyül sınırlarını zorladığını, hatta belki de ötesine geçtiğini görüyoruz." - "Vaaz eder gibi şiir yazıyor"Doğan, Ersoy'un Balkan Savaşı'nın ardından toplumdaki manevi çöküntünün ortadan kaldırılması için camilerde verdiği vaazları şiir olarak yazdığını dile getirerek, "Fatih Camii ve Süleymaniye Kürsüsü'nde şiir kitapları baştan başa bir vaazdır. Vaaz eder gibi şiir yazıyor." değerlendirmesinde bulundu.Ersoy'un "Sıratımüstakim" ve "Sebilürreşad" dergilerinde edebiyat teorileri ve Kur'an - ı Kerim tefsiri yazılarının da yer aldığını anımsatan Doğan, bu tefsir yazılarının kitap haline getirildiğini kaydetti.
Doğan, Burdur mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisi'ne seçilen Ersoy'un, 1921'de Ankara Taceddin Dergahı'na yerleştiğini hatırlatarak, burada "İstiklal Marşı", "Süleyman Nazif'e, "Bülbül" ve "Asım" şiirlerinin bazı bölümlerinin yazıldığını aktardı.Mehmet Doğan, Ersoy'un İstiklal Marşı'nda, iki asırdır çarpışarak var olmaya çalışan bir milletin şiirini yazdığını ifade ederek, şunları söyledi:"Son nokta da Anadolu'daki mücadeledir. Anadolu artık bizim son çekilme yerimizdir. Buradaki mücadele üzerinden hem geleceğe bir mesaj veriyor hem de bir millet tasavvuru ortaya koyuyor. İstiklal Marşı'nın Meclis'te oy birliğiyle kabul edilmesi ve millet tarafından gördüğü ilgi, bu marşın değişmez milli mutabakat metnimiz olduğunu gösteriyor."
Alışveriş Edebiyat Muhabir Akkale Milli Mutabakat
19 Aralık 2019 Perşembe günü yayınlandı