New York Times'a makale yazan Gülen'e Davutoğlu'ndan sert tepki

Başbakan Davutoğlu, TRT ekranlarında yayınlanan ' Başbakan'la Özel Yayın ' programında Nasuhi Güngör'ün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
İç Güvenlik Paketi Bülent Arınç Yalçın Akdoğan Cumhurbaşkanı Nasuhi Güngör 


MİT Müşteşarı Hakan Fidan'ın istifasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Başbakan Davutoğlu, ' Sayın Fidan'ın kendisi ile ilgili kararı verme hakkı var. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ben de bu karara saygı duydum ' dedi.

Paralel yapı ile mücadeleye devam edeceklerini belirten Davutoğlu, Fetullah Gülen'in New York Times 'ta yayımlanan yazısına sert tepki gösterdi.

Davutoğlu, “Böyle bir makale yazılır mı? Kimi kime şikayet ediyorsun. 28 Şubat ' ta nerdeydin. Mazlum kızlarımız okulların önünde başörtüleri nedeniyle tahkir edilirken ' başörtüsü teferruattır ' demek dışında hangi otoriterliğe karşı çıktın. Mavi Marmara ' da İsrail ' in otoritesini meşruu göreceksin, Türkiye ' de halk iradesi ile seçilmiş bir Cumhurbaşkanı ' na meydan okuyacaksın. 24 Nisan ' da yapılacak kongre öncesi makale yayınlayıp muhbirlik yapacaksın” dedi.

Davutoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:

HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI

Bizim gerek olağanüstü kongrelerde, gerek Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır konuşmasında en önemli konumuz çözüm süreci oldu. 7 tepede söylediğim gibi bu çok büyük önem taşıyor. Demokratik alanın güçlendirilmesi lazım. Türkiye'deki şiddet kültürünün tümüyle bu sürecin dışına itilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Herkes fikrini ifade etmeli ama baskıyla değil. Tüm silahlı unsurların yurt dışına çıkmasını beklerken Gezi provokasyonu oldu. Hem içerde hem dışarıda olmasını istemeyenler var. İzmirli ile Diyarbakırlı aynı duyguyu taşıyor. Toplumsal destek çok güçlü. Yüreklere ateş düşmedi. 6-7 Ekim olayları, tekrar şiddet ve terör estirerek bu süreci sıfırlayacak birkaç günlük çok stresli dönem yaşandı. Ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyoruz. Yasal çerçeveler de dahil. 15 günde bir bir araya geliyoruz. Bu demokratikleşme çabalarıdır. Olağanüstü gelişmelere imza attık.
Bizim tarafta çok güçlü bir irade var. Toplumun her kesimini muhatap görüyoruz. Herkes üzerine düşeni yapmalı. Tek taraflı açıklama ve emir vakilerle süreçcin sürdürülmemesi lazım. Demokratik siyaset içinde herkes özgürce konuşabilir. Öncelikli adım silahlı mücadele öngören tarafın bunu terk etmeleri gerekir.

HDP DOĞRU KARARA VERMESİ LAZIM

Bunun olmasını istemeyen tarafı var. Eller tetikteyse her an provokasyona hazırdırlar demektir. Demokratik yollarla gelenler ifadelerini özgürce dile getirmeleri noktasında hiçbir kısıtlama yok. 6-7 Ekim gibi olayların doğmaması gerekir. Güçlü irade göstermeleri gerekir. Silahların terk edilmesi ve her şeyin hukuk içinde yapılıyor olması gerekir. Arkadaşlara tekrar görev verdik, görevi belirsiz arkadaşım yok. Başbakan Yardımcımız Yalçın Akdoğan'ın yürüttüğü görevler, Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç'ın yürüttüğü görevler var. Önemli olan herkesin üzerine düşeni yapması gerekir. Silahlı yöntemlere son verilmesini bekliyoruz, bu ana eksendir. Silahlı mücadele yürüyecekse devlet bu konuda taraf kabul etmez. Sayın Demirtaş'ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kullandığı dil doğru dil idi. Ama Kobani'de kullandığı dil şiddet, tahrik dili idi. Bugün geldiğimiz noktaya Ekim ayında gelmiş olacaktık Sayın Demirtaş'ın kullandığı o dil olmasaydı.Dün Meclis grubuna hitap ettiğimde Türkiye'nin her köşesinden gelen misafirleri tanıyorum. Her partinin bu niteliğe dönüşmesi lazım. Tüm Türkiye'yi kuşatan. HDP yol ayrımında. Doğru karar vermesi lazım. Şiddeti değil diyaloğu tercih etmesi ülkeye de kazandırır, bölgeye de kazandırır, herkese kazandırır.Silahlı yöntemin karşısında devletin geri adım atacağını kimse düşünmemeli. Ümit ederiz bu Nevruz yepyeni bir bahar olur.

İÇ GÜVENLİK PAKETİ

Hükümeti kurma görevini aldım ve hemen programı okuduk 1 Eylül'de. İç Güvenlik Paketi diye bir şey var mı? Niye ihtiyaç hissedildi? Bugün eleştiren Kılıçdaroğlu 6-7 Ekim'de tahrik yapıyor ve devlet nerede diyordu. Terör yanlıları da aynı safa düşüyor ve devlet nerede diyordu. Gezi de yaşanmamış olsaydı bu paket olmazdı. Ben o paketin her cümlesini biliyorum. Bizzat ilgilendim. Düzenlemelerin hepsini tek tek ele aldık. Avrupa'da karşılığı var hepsinin de. Avrupa'da Amerika'da hepsinin örnekleri var.İnsanlar molotof ile evleri dükkanları insanları yakmışsa, maskeler takılmışsa... Kılıçdaroğlu o fotoğrafları görmüyor. Bibergazı diyor. Üç parti de aynı dili kullanıyor dikkat edin. HDP yıllarca Jitem'i anlattı. Madem ki Jitem üzerinde eleştiri getiriyordunuz, İçişleri'ne bağlanıyor neden karşı çıkıyorsun? Mesele Hükümet'e karşı cephe oluşturmak.6 ayda 50 vilayetimize gittim. Sen de git. Halkı sandığa çağır, kendine güveniyorsan. Sen gençleri, halkı direnmeye sokağa çağırırsan 27 Mayıs öncesini hatırlatırız. Cumhuriyet Mitingleriyle seçim öncesi tahrikler yapıldı. Bu paketle isteğimiz 6-7 Ekim benzeri görüntüler olmasın.Biz eleştiriye karşı değiliz. Kılıçdaroğlu fikir değil hakaret şiddet tahrik üretiyor. Fikir üretse de dinlesek keşke.

HAKAN FİDAN'IN İSTİFASI

Ben ayaküstü açıklama yapmam, planlanmış şekilde açıklama yaparım. Benim demecim söz konusu olmadı. Gruptan çıktığımda resimler çektirdi insanlar. 3 gazeteci resim çektirdiler, soru sordular. 'Ben kanaatimi açıkladım, başka söyleyecek sözüm yok' dedim.Sayın Hakan Fidan ile ilgili kanaatim büyük hizmet yapmış biri. 1. Cumhurbaşkanımız Hakan Fidan'a çok önem veriyor. 2. Cumhurbaşkanımız MİT'e çok büyük önem veriyor. Sayın Fidan'ın kendisi ile ilgili kararı verme hakkı var. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ben de bu karara saygı duydum ve gerekli adımlar atıldı. Başka şeyler çıkarmak doğru değil. yapılan tüm çalışmalarda Sayın Fidan'ın katkıları olmuştur, vermeye de devam edecektir. Cumhurbaşkanımız makama ve Fidan'a verdiği önem nedeniyle böyle konuştu.

11 Şubat 2015 Çarşamba günü yayınlandı