Davutoğlu'ndan 'din dersi' açıklaması

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AİHM'in din dersiyle ilgili kararını yorumladı.
Milli Eğitim Bakanlığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İnsan Hakları Avrupa İnsan Hakları Ahmet Davutoğlu 


Başbakan Ahmet Davutoğlu Milli Eğitim Bakanlığı ziyaretinden sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, zorunlu din ders kararıyla ilgili olarak, 'Ben nasıl Marksist değilsem ama Marksizmi bilmem, bir ateistin dahi din kültürü bilgisi sahibi olması zarurettir' dedi.

İŞTE DAVUTOĞLU'NUN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI

AİHM kararının detaylarını inceleyeceğiz. Türkiye'de din kültürü ve ahlak bilgisi dersi bütün dinleri anlatacak şekilde veriliyor. Bazı ülkelerde öğrenciler kiliselere götürülüyor ve uygulamalı din dersi hepsine veriliyor, belli okullarda hepsine veriliyor. Şimdi bütün bu uygulamaları gözardı edip de Türkiye'de bunu bir dini baskı aracı gibi yansıtma çalışmalarını kabul etmemiz mümkün değil. Hele hele Türkiye'nin çevresindeki gelişmelere baktığınızda bu Türkiye için elzemdir. Eğer devlet, dini telakki ailede öğrenilir. Ama doğru ve sağlam bir dini bilgi eğitimle verilmezse, işte çevremizdeki radikalleşmenin kaynağını teşkil eden düzensiz dini bilgiyi denetleme imkanı kalmaz.

BİR ATEİSTİN DAHİ DİN KÜLTÜRÜ BİLGİSİ SAHİBİ OLMASI ZARURETTİR

Ateistler tarafından kabul edilen bir gerçek olan, inanç sistemi olarak da yaşamıştır. Burada din kültürü ve ahlak dersine Türkiye'de duyulan ihtiyaç, başka ülkelere göre farklı olabilir.
Ben nasıl Marksist değilsem ama Marksizmi bilmem, bir ateistin dahi din kültürü bilgisi sahibi olması zarurettir.

Türkiye'de ve Ortadoğu'da balkanlarda hiçbir sosyal olayı din olgusu dışında anlamak mümkün değil, gelişmeleri görüyorsunuz. çevremizdeki ülkelerde doğru bir din kültürü, dinleri karşılıklı anlayışa dayanan şekilde öğretilmiş olsaydı bazı olaylar yaşanmazdı.
Mesele burada müfredattır. Ben böyle bir baskı unsuru görmedim. Varsa konuşulabilir, tartışılabilir.

DİYARBAKIR'DA KÜRTÇE EĞİTİM VEREN OKULLARIN AÇILMASI

Bu olayın üç boyutu var. Bizim herhangi bir Türkiye'de konuşulan dile ön yargılı yaklaşmadığımızı herkes bilir. Bundan çok değil 10 sene önce Kürtçe yayın yapan ulusal kanal, seçmeli ders olan okullar, öğretmen yetiştiren üniversite bölümleri olacak denseydi kimse Kürtçe bizim güzel Türkçemiz gibi, bir dilimizdir. Bir çok başka lehçe ve diller gibi. Her birisi saygındır, her birisi azizdir. Çünkü insanlar arasında o dilin aktarılma kullanılması önemlidir. Muhabbetle konuştuğumuzda her dil güzeldir.

İLK DEFA KÜRTÇE ÖĞRETMENLER GÖREVLENDİRİLECEK

Bu konuda da devrimsel adımlar attık. Bu sene yeni bir dönem başlıyor. İlk defa Kürtçe öğretmen görevlendirilecek. Bu adımları atarken, bazı çevrelerin sanki bu çevrelerin onların baskısıyla atılıyor gibi kamu düzenini bozacak şekilde adımlar atması kabul edilemez. Nasıl Kürtçe saygınsa, hepimiz bunu biliyorsak, bütün kurumlar da bilmelidir ki Türkiye bir hukuk devletidir ve kamu düzeni esastır. Okul açmanın da bir prosedürü var. Ama herhangi bir benim çözümün tek çözümdür diyerek, dayatmayı yapamaz. Buna da izin vermeyiz.

'ÖĞRETMENLERİMİZİN İÇLERİ FERAH OLSUN'

Bana da twitter'dan yüzlerce binlerce şey geliyor. Öğretmenlerimizin içleri ferah olsun. Geleceğimizin teminatı onlar. Ama objektif planlama yapılması zaruret. Bu cuma 40 bin meslektaşımı Anadolu'nun her yere göndereceğiz. Yine bu sene Aralık'taki şurada temel konusu öğretmenler olacak. Dünyanın en iyi sınıfları olsa eğitimi verecek olan öğretmendir.

BAKAN AVCI'NIN SÖZLERİ GÜLÜMSETTİ

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na açıklamasının ardından rozet hediye edeceği sırada “Başbakan” yerine yanlışlıkla “Sayın Bakanımız” dedi. Yaptığı hatayı fark eden Avcı, sözlerini “Sayın Başbakanımız” diyerek düzeltti. Bu sözler Avcı'nın kendisi başta olmak üzere Davutoğlu ve salondakileri de gülümsetti.


Ahmet Davutoğlu Hakkında
Ahmet Davutoğlu, 26 Şubat 1959'da Konya'da doğdu. Babasının adı Mehmet Duran, annesinin adı Memnune'dir. Öğretim Üyesi Prof. Dr.; Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Ekonomi Bölümlerinden mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünde yüksek lisans, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde de doktorasını yaptı. Malezya International Islamic University'de çalışmaya başladı. Üniversiten...
devamı
17 Eylül 2014 Çarşamba günü yayınlandı