AK Partili Yayman'dan sosyal medya şirketlerine tepki

Yayman konuşma

( ANKARA )- TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman:- “Sosyal medya şirketlerinin kendilerini ulus devletlerin üzerinde görmesini, hükümetlerin üzerinde görmesini ve kendi şirket politikalarıyla dahi çelişkili bir biçimde çifte standart uygulamalarını ve bununla birlikte bir siyaset mühendisliğini çağrıştıran pratiklere yönelmesini asla kabul etmiyoruz"- "Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir anayasal hukuk devletidir. Uluslararası sözleşmelere devletimiz bağlıdır” ANKARA
Hukuk Devleti Basın Toplantısı Kişisel Veri Uluslararası İfade Özgürlüğü 


- TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, “Bir kez altını çizmek istiyorum sadece Twitter için değil, sosyal medya şirketlerinin kendilerini ulus devletlerin üzerinde görmesini, hükümetlerin üzerinde görmesini ve kendi şirket politikalarıyla dahi çelişkili bir biçimde çifte standart uygulamalarını ve bununla birlikte bir siyaset mühendisliğini çağrıştıran pratiklere yönelmesini asla kabul etmiyoruz” dedi.
Yayman, TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Yayman, sosyal medyada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye uygulanan sansürün asla kabul edilemeyeceğini belirterek, “Twitter dedi ki, ‘Dünyanın en gelişmiş sosyal medya alanlarından bir tanesiyim. Burada başından sonuna ifade özgürlüğü olacak ve insanların kendilerini ifade etmelerinin önünü açacağım’. Bugün geldiğimiz noktada başlangıç prensiplerine aykırı bir durum var. Her ne kadar Twitter kendi şirket kurumlarından bahsetse de, bu kurumlarda çifte standardın olduğunu görüyoruz. Bir taraftan Twitter kendini hükümet, ulus devlet üstü görürken, diğer taraftan engelleme, dijital sansür bunları asla kabul etmiyoruz. Bir kez daha onlara diyoruz ki, geçmişte yapılan siyaset mühendisliklerinin bir parçasına dönüşmesi, araçsallaştırma ihtimaline karşı Twitter’a bir çağrıda bulunuyoruz. Lütfen bu konularda bir aydınlanmaya kavuşabilmek için gelin Türkiye’de muhataplık, kurumsal muhataplık ve yönetsel muhataplık meselelerini çözelim. Gelin Türkiye’de de temsilcilik açın. Bu konuları en azından görüşebileceğimiz bir mecra olsun. Şeffaf bir bilgilendirme olur, kamuya açık bir süreç işletilir ve biz bunları hep birlikte görelim” diye konuştu.
Yayman şöyle devam etti:“Sadece Twitter için değil sosyal medya şirketlerinin kendilerini ulus devletlerin üzerinde görmesini, hükümetlerin üzerinde görmesini ve kendi şirket politikalarıyla dahi çelişkili bir biçimde çifte standart uygulamalarını ve bununla birlikte bir siyaset mühendisliğini çağrıştıran pratiklere yönelmesini asla kabul etmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir anayasal hukuk devletidir. Uluslararası sözleşmelere devletimiz bağlıdır. İspanya’da, Almanya’da, Avrupa’da ne varsa, hangi hukuk varsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de hem AB ile tam üyelik müzakereleri hem uluslararası sözleşmelere başından sonuna bağlı olan bir ülke olarak biz bir kez daha hukuk vurgusu yapmak istiyoruz. Bu aslında ilk defa ülkemizde uygulanmıyor. ABD seçimlerinde Trump‘ın tweet'lerinin engellenmesi ve erişim izninin verilmemesini hep birlikte yaşadık. Bir anlamda ulus aşırılaşan şirket bir halkın, Amerikan milletinin iradesini yönlendirmek, manipüle etmek istedi. Bütün bunlar gözümüzün önünde yaşandı. Bu da ister Trump'a yapılsın, ister Merkel’e yapılsın, ister İngiltere Başbakanı'na yapılsın biz bunu kabul etmiyoruz. Dolayısıyla Türkiye’de de Devlet Bahçeli ve Soylu'ya yapılmasını tasvip etmiyoruz, kabul etmiyoruz, onaylamıyoruz.”Her türlü yasaklı engellemeye, her türlü ifade özgürlüğünü engelleyen kısıtlamaya karşı olduklarını kaydeden Yayman, “Burada söz konusu Sayın Soylu, Bahçeli değil, orada ifade özgürlüğünü engelleme var. Bir yasak var. Bu aslında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kendi hukuk kurallarına da, kendi Anayasası’na da, kendi geleneklerine de farklı bir uygulamadır. Bunu bir kez daha belirtmek istiyorum. Burada temel bir soru var. Ulus aşırılaşan şirketler, dijital mecralar, ulus devletlerden güçlü müdür, parlamentoların üstünde midir, hükümetlerin üstünde midir? Ve bunlar kendilerini dokunulmaz olarak mı görüyor? Amerika’da, Türkiye’de bunu yapan ve doğrudan bir özne olarak siyasete ve oy verme davranışına müdahale mi edecek? İfade ve söz söyleme özgürlüğünün altını çizmek isteriz. Dijital mecraların insanları bir tüketim malzemesi haline getirmesine, bir reklam malzemesi haline getirmesine ve bu insanların kişisel verilerinin, kişisel veri mahremiyetinin ihlal edilerek bu bilgilerin, belgelerin, verilerin açıkça başka şirketlere kullandırılmasını da asla kabul etmediğimizi belirtmek istiyoruz” diye konuştu.

5 Şubat 2021 Cuma günü yayınlandı