Diyarbakır’da Kürdistan İslam Konferansı Düzenlenecek

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Diyarbakır ' da, 8-9 Eylül ' de 1. Kürdistan İslam Konferansı düzenleyecek.Diyarbakır ' da, Büyükşehir Belediyesi Konukevi ' nde basın açıklaması düzenleyen BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, konferansa Türkiye ve bölgenin önemli din alimleri ile kanaat önderlerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 150 kişinin katılacağını kaydetti. Ortadoğu'nun yeniden şekillendiğini ve İslam dünyasında ciddi değişiklerin olduğunu aktaran Tan, “Cezayir, Tunus, Libya, Lübnan, Irak ve Kürdistan'a kadar İslam dünyasında ciddi sosyal, siyasal ekonomik değişimler ve hadiseler var. Bu büyük olayların nereye doğru gideceğini bugünden kestirmek imkansız. Meselenin entelektüel, fikri, felsefi ve sosyal boyutlarıyla ilgili tabiki çok daha ciddi tartışmalar var. İslam dünyasında da derin, dini, etnik ve sınıfsal sorunlar var. Ortadoğu'da Kürt meselesinin de ortasına oturduğu farklı halkaların, farklı diller konuşan halkların birlikte nasıl yaşabilecekleri veya yaşamaları gerektiği gibi ciddi tartışmalar ve sorunlar yaşamakta. Bu coğrafyanın kadim dini olan İslam bu konuda neler söylüyor, bu sorunlarımızı nasıl çözebiliriz, daha da özelinde Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ın bugün neo faşist, ittihatçı, Enver Paşacı bir söyleme kaymış bulunan Başbakanının her gün ağzına pelesenk ettiği din ve İslam, Türkçü Türk İslamcı, İslam acaba bizim bildiğimiz gerçek İslam mı, gerçek İslami anlayış mı ve bu İslamı kendine polemik malzemesi yapan Kürtleri ve Kürt siyasetini her fırsatta İslam dışı ilan eden Başbakan'ın dile getirdiği politikalar ve siyaset, Ortadoğu'da, Suriye'de, Irak'ta yürüttüğü politika acaba dini mezhebi, etnik sorunların ve sınıfsal sorunların çözümünde etkili olabilecek bir anlayış mı? Konferansta, siyaset, devlet iktidar ilişkisi, ümmetçilik, kavimiyetçilik, İslam ' da haklar, özgürlükler nelerdir, İslam ' ın toplumsal, ve barıştaki yeri ile İslami açıdan Kürt meselesine nasıl yaklaşılması gerekir sorularının cevaplarını arayacağız” dedi. Tan, bir gazetecinin sorusu üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürtler için Zerdüştlük kavramı kullandığını ve bunu polemik malzemesi yaptığını söyledi. Tan, “Bunu tartışacağız. Başbakanın Zerdüştlük suçlamalarına karşılık veya sende Şamansın diyerek polemik yapmak mümkün veya senin zihniyetinde Şamanizm'in etkileri var demek mümkün. Ama biz bu tip polemikleri doğru bulmuyoruz. Neticede bir insan Şaman'da olabilir. Zerdüşt de olabilir, Yezidi, Müslüman, Sünni, Şii, Alevi, sosyalist, liberal herhangi bir düşünceye sahip olabilir. Sorun bir birini şu veya bu düşünceye itham etmek değildir. Farz edin ki bütün Kürtler bırakın Zerdüştlüğü Hristiyan'dır. Peki Kürtlerin bir hakkı yok mu, Hristiyan'ın, Zerdüşt'un, Ermeni'nin, Süryani'nin bir hakkı yok mu? Mesele bir hak ve özgürlükler meselesidir. Başbakan'ın çarpık zihni bunları anlayabilecek entelektüel derinliği de sahip değildir. Etrafındaki devşirme tayfası da ona bunları kavrayamadığını, anlayamadığını söyleyebilecek bir cesarete sahip değillerdir. veya o cesaretinde ötesinde önce bir fikir ahlakına sahip değildir. Etrafındaki zevata sorsa veya onlar cesaret edip fikir namusuna sahip olarak iki kelime laf edebilseler Başbakana bunun bir din, mezhep, etnisite veya bir sınıf meselesi olamadığını yani hakların tanınması açısından öncelikle bir hak ve özgürlükler meselesi olduğunu söylerdi. Biz bunların cevabını işte bu konferansta hepsini açık ve saçık şekilde vereceğiz” diye konuştu. Tan, Başbakan Erdoğan'ın BDP milletvekilleri için ' Meclis'i bıraksınlar Kandil'e gitsinler ' dediği hatırlatılınca, çoğu zaman faydasız sorunun gereksiz cevabını vermek gibi bir mecburiyet doğduğunu bunun da polemik olarak adlandırıldığını ifade ederek, “Biz de ona, sen başına bir şapka al Genelkurmay Başkanı ol. İdris Naim Şahin'i de Jandarma Genel Komutanı yap diyebiliriz. Ama buradan bu ifadelerden bir şey çıkmaz. Onun için herkesin aklını başına alıp sükunetle, sakin bir politik akıl ve aklı selimle olaylara yaklaşma mecburiyeti vardır. Başbakanı bu akla davet ediyoruz. Ama bizde Kürtçe bir tabir var. Kâ akıl yani nerede akıl demek. Maalesef o akıl yok büyük meseleleri var Türkiye'nin. Yine Kürtçe ' de bir laf var Âklê sıvık, barê gıran yani hafif bir akıl sulandırılmış bir akıl, ama çok büyük bir yük yüklenmiş. Yani Başbakanın durumu bugün budur maalesef” ifadelerini kullandı.
Başbakan Hristiyan Şamanizm Barış ve Demokrasi Partisi İdris Naim Şahin 


Açıklamaya Tan ' ın yanı sıra, iki imam ve Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu da katıldı.

7 Eylül 2012 Cuma günü yayınlandı