10 Kasım mesajı

11 Kasım 2012 Pazar günü yayınlandı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kararlılıkla sahiplenilen modernleşme çabası ve iradesinin Cumhuriyet'in itici gücünü oluşturduğunu belirterek, Türkiye'nin 89 yıldır devam ettirilen ve son yıllarda daha da ivme kazanan gayretleri sayesinde ekonomik, siyasi, askeri ve beşeri bakımdan dikkatle takip edilen bir ülke konumunda olduğunu bildirdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Milli Kütüphane'de, Atatürk'ün vefatının 74. yılı münasebetiyle Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu tarafından düzenlenen Atatürk'ü Anma Töreni'ne katıldı.

Gül, yaptığı konuşmada, "Fikirleri, yaptıkları ve eserleriyle Atatürk'ün şüphesiz unutulmaz bir lider olduğunu belirterek, "Atatürk gerçekçi bir devlet adamı, büyük bir komutan, eşsiz bir deha ve elim insanı olarak sadece milletimizle verdiği var oluş mücadelesiyle değil şahsiyeti, başardıkları, yüksek idealleri ve insanlık değerlerine bağlılığıyla da tarihimize iz bırakmıştır. Daima anılacak, daima kendisinden bahsedilecek ve referans alınacak bir liderdir" dedi

Fikirleri, yaptıkları ve eserlerinin büyüklüğüyle tüm insanlığın takdirini kazanan Atatürk'ün vefatının ardından geçen uzun yıllara rağmen unutulmadığını vurgulayan Gül, daima hayranlıkla ve saygıyla hatırlandığını ifade etti.

Gül, bunun sadece Türkiye için değil, bütün dünya için geçerli olduğunu bildirerek, bunun Türk milleti için büyük bir kıvanç meselesi olduğunu söyledi.

Gül, "Atatürk, ülkenin geçtiği zor dönemde gerçek bir lider örneği sergileyerek Türk milletinin mukadderatının belirlenmesinde önemli rol oynamıştır. Atatürk'ün giriştiği tüm mücadelelerdeki tek dayanağı aziz milletimiz olmuştur. Onun, milletimize olan inancı ve güveni attığı her adımın başarıyla sonuçlanmasını mümkün kılmıştır" şeklinde konuştu.

Kurtuluş Savaşı'nın nihai hedefinin 'Egemenliğin, kayıtsız şartsız millete ait olduğu' yeni ve modern bir devlet kurmak olduğunu hatırlatan Gül, Anadolu'da büyük heyecan uyandıran kongrelerin ardından TBMM'nin açılmasının ve İstiklal mücadelesinin zaferle sonuçlandırılmasıyla birlikte cumhuriyetin kurulmasının geleceği aydınlattığı gibi Türk milletinin özgüvenini de yükselttiğini söyledi.

Gül, "Bugün, Ortadoğu'da ve Kuzey Afrika'da cereyan eden halk hareketleri düşünüldüğünde, Türkiye'nin daha başlangıçta attığı adımlarının, niteliklerinin ve kazanımlarının öneminin daha iyi anlaşılacağı çok açıktır. Biliyorsunuz ki bu, büyük Atatürk'ün öngörüsü sayesinde olmuştur" dedi.

"ATATÜRK GÜÇLÜ VE VİZYONER BİR LİDERLİK SERGİLEMİŞTİR" Atatürk'ün gerek savaş yıllarında gerekse cumhuriyetin ilanından sonra güçlü ve vizyoner bir liderlik sergilediğine dikkati çeken Gül, Türkiye'nin modernleşmesi amacıyla ileri görüşlü reformların hayata geçirilmesine öncülük ettiğini belirtti.

Gül, "Yaptığı doğru değerlendirmeler ışığında aldığı hayati ve isabetli kararlar, sadece ülkenin kurtuluşunu sağlamamış gelişme ve kalkınma hamleleriyle birlikte demokrasiye uzanan yolu da açmıştır" diye konuştu

Bugünde kararlılıkla sahiplenilen modernleşme çabası ve iradesinin cumhuriyetin itici gücünü oluşturduğunu bildiren Gül, Türkiye'nin 89 yıldır devam ettirilen ve son yıllarda daha da ivme kazanan gayretleri sayesinde ekonomik, siyasi, askeri ve beşeri bakımdan dikkatle takip edilen bir ülke konumunda olduğunu ifade etti.

Demokrasinin de aynı paralellikte büyük bir olgunluk seviyesine ulaşmış olmasının ayrıca iftihar vesilesi olduğunu belirten Gül, "Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye'nin uluslararası sahnede itibarını daima yüksek tutmanın en önemli sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum" dedi

Gül, bunun esasen hem Türk milletine hem de bu ülkeyi kuranlara karşı vicdan borcu olduğunu ifade etti.

Önümüzdeki dönemde insani gelişmişlik açısından Türkiye'nin daha yukarılara taşınmasının temel öncelik olması gerektiğini anlatan Gül, özellikle demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, kadın-erkek eşitliği, şeffaflık gibi alanlarda yapılacak yeni hamle ve reformların Türkiye'nin uluslararası gücünü daha da artıracağının hatırdan çıkarılmaması gerektiğini belirtti.

Gül, "Neticede, kurum ve kurallarıyla işleyen birinci sınıf bir demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün tesisi tartışma konusu olan pek çok sorunun da ortadan kalkmasına imkan verecektir. Türkiye, modern, demokratik ve hür bir ülke olarak geleceğin Dünyasını şekillendiren bir ülke olacaktır. Atatürk'ü de şüphesiz ki mutlu edecek nokta bu olacaktır. Ne kadar dünyada itibarı olan, ne kadar çok saygı duyulan bir Türkiye olursak o kadar çok Atatürk'e olan görevimizi yapmış olacağız" şeklinde konuştu.

Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk milletinin ortak değeri olduğunu söyleyen Gül, cumhuriyetin de en önemli kazanımı olduğunu, cumhuriyetin ilke ve değerlerinin vazgeçilmez olduğunu ifade etti.

Gül, "Aziz milletimiz, bu ilke ve değerlerin muhafazası ve bizden sonraki nesillere taşınması konusunda sarsılmaz bir irade ve kararlılığa sahiptir" dedi.

SİİRT'TE DÜŞEN HELİKOPTER Gül, Türkiye'nin bütünlüğü, halkın güvenliği için en zor şartlar altında bile en kıymetli varlığı olan canını feda ederek bu mücadeleyi yürüten güvenlik güçlerine, TSK başta olmak üzere bütün güvenlik kuvvetlerine şükranlarını sunduğunu ifade etti.

Bugün sabah 07.15'te Siirt'in Pervari ilçesi civarında subay, astsubay ve er olmak üzere 17 şehidin olduğunu belirten Gül, "Başta Genelkurmay Başkanımız, kuvvet komutanlarımız, hepsinin şahsında TSK'ya başsağlığı diliyorum. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Nasıl, Kurtuluş Savaşı'nda, İstiklal Harbi'nde o zaman bu ülkenin kurtulması, bağımsızlığı, özgürlüğü için sivil, asker varıyla yoğuyla herkes bir bütün olmuş ve çok büyük fedakarlıkla bu ülke kurtarılmış ve yeniden kurtarılmışsa bugün de aynı ruh ve inançla ülkenin birliği, bütünlüğü ve halkın huzuru için terörle amansız bir mücadele verilmektedir" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu mücadelede, sivil, asker bütün milletimiz bir bütündür. Şunu, bir kez daha hatırlatmak isterim; Bölgemizde, özellikle komşularımızda ortaya çıkan siyasi gelişmeler istikrarsızlıklar, bunları bir fırsat bilip terörden güç alanlar ve terör vasıtasıyla milletimizi, devletimizi izaha getireceklerini zannedenler çok büyük bir yanılgı içindedirler. Çok büyük bir pişmanlık duyacaklardır. Şunu, bir kez daha buradan herkesin bilmesini isterim; Varımızla, yoğumuzla büyük bir kararlılıkla terörle mücadele edilecektir. Karşımıza silahla çıkana daha güçlü bir şekilde cevap verilecektir. Bu irade de hiçbir şekilde sarsılmayacaktır." "TERÖRE KARŞI MÜCADELEMİZ İÇERİDE VE DIŞARIDA EN TABİ HAKKIMIZDIR" Bugün Türkiye'nin geldiği konum itibarıyla her şeyin tartışılabildiği, konuşulabildiği en aykırı fikirlerin bile ifade edildiği bir ülke olduğunu belirten Gül, böyle bir ülkede silaha, şiddete ve teröre başvurmanın hiçbir gerekçesinin asla söz konusu olmayacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Gül, "Bu bakımdan halkımız ve bütün dünya şunu bilmelidir ki; Teröre karşı mücadelemiz içeride ve dışarıda en tabi hakkımızdır ve bu da kararlılıkla devam edecektir. Bir kez daha şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bir kez daha kendilerine rahmet diliyorum. Ailelerin hepsine sabır diliyorum ve bütün milletimize TSK'ya tekrar başsağlığı diliyorum" dedi