Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

Türkiye'ye film platosu

27 Mart 2013 Çarşamba günü yayınlandı Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, AB ile ABD arasında başlayacak olan serbest ticaret anlaşması Transatlantik görüşmeleri çerçevesinde Türkiye'nin mutlaka paralel bir şekilde masada yerini alması gerektiğini söyledi.

Çağlayan, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ve Türkiye'de yatırımı bulunan ABD'li firmaların yetkilileri ile bir araya geldi. Çağlayan, Hilton Otel'deki toplantıda yaptığı konuşmada, daha önce Türkiye'de en fazla yatırım yapan ülke olan Almanya'nın Büyükelçisi ve yatırım yapan firmalarıyla, ardından da İstanbul'da Hollanda Büyükelçisi ve Hollandalı firmalarla bir araya geldiklerini hatırlattı. Çağlayan, bu anlamda yapılan toplantıların üçüncüsünü de ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone ve Türkiye'de yatırımı bulunan ABD'li firmalarla gerçekleştirdiklerini ifade etti.

ABD'nin, Türkiye'nin değerli bir müttefiki ve ticaret partneri olduğunu dile getiren Çağlayan, ''Her ne kadar ticaret balansımız bozuk olsa da bu toplantıyı gerçekleştiriyoruz. Bundan sonra da İngiltere ve Avusturyalı yatırımcılarla bu toplantılara devam edeceğiz. Türkiye'ye yatırım yapan uluslararası sermaye temsilcilerini fazlasıyla önemsiyoruz. Bu nedenle toplantıları geleneksel hale getirmek istiyoruz'' diye konuştu.

Bakan Çağlayan, bu toplantıları Türkiye'ye yatırım yapan yatırımcıların sorunlarını, önerilerini dinlemek ve onlara yardımcı olmak amacıyla gerçekleştirdiklerini belirtti.

Türkiye'nin, uluslararası sermaye yatırımı konusunda gelmiş olduğu noktanın son derece önemli olduğuna işaret eden Çağlayan, Cumhuriyet'in kuruluşundan 2002 yılına kadar Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan sermaye yatırımının 14,6 milyar dolar iken, 2002 sonrası 10 yıllık dönemde bu rakamın 124 milyar dolara yaklaştığını kaydetti.

Bakan Çağlayan, bu yatırımların, Türkiye'nin siyasi, ekonomik istikrarı ve genç nüfusu nedeniyle geldiğini söyledi.

-''Türkiye, bölgesel yönetim merkezi olarak öne çıkıyor''-

Türkiye'nin bir bölgesel yönetim merkezi olarak öne çıkmaya başladığını vurgulayan Çağlayan, ABD'li iş adamlarının bölgede iş yapmak açısından Türkiye'nin avantajlarını çok iyi değerlendireceğinizi düşündüğünü bildirdi.

Bakan Çağlayan, Türkiye'nin etkin bankacılık sistemini en iyi uygulayan ülke olma özelliğinin yanı sıra OECD içinde en fazla çalışma saatlerinin olduğu ülke konumunda bulunduğunu ifade ederek, yapılan araştırmaların, dünyada iş yerine en fazla bağlı olan işçilerin Türk insanları olduğunu ortaya koyduğunu, birçok şirketin yaptığı işlerde bunun örneklerini gördüğünü dile getirdi.

ABD ile Türkiye ilişkilerinin son derece geniş olduğuna vurgu yapan Çağlayan, şunları kaydetti:

''Her ne kadar bu müttefikliğimizi, dostluğumuzu ticaret rakamlarıyla anlatmakta zorlansam dahi, yine de ticarette önümüzdeki dönemde Sayın Başbakanımız ve Sayın Obama'nın 2009 yılında başlatmış olduğu model ortaklık çerçevesinde, aramızdaki dengesizliği dengeli hale getireceğimize inanıyorum. Çünkü 3 alıyoruz, bir satıyoruz. Tek taraflı bir aşka benziyor bu. Karşılıklı olması gerekiyor. 20 milyar dolara yakın toplam dış ticaret hacmimizin 6 milyar dolarını ihracat oluştururken, 14 milyar dolarlık ithalat yapmak zorundayız. Dünyanın en büyük ithalatçısı olan ABD'nin ithalatı içinde Türkiye'nin payı yok denecek kadardır. Biz ümit ediyoruz ki, önümüzdeki dönemde aramızdaki ticareti çok daha yüksek düzeye getireceğiz. ABD ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin değil 20 milyar dolar, 120 milyar dolarla ifade edilmesi doğru bir rakam olur. Böylesine güçlü bir ekonomide ve güçlü bir ortaklıkta bu son derece önemli.''

Çağlayan, ABD şirketlerin Türkiye'deki yatırımlarının şu anda 8,5 milyar dolar düzeyinde olduğuna dikkati çekerek, ABD'li yatırımcıların Almanya ve Hollandalılardan sonra Türkiye'de yatırım yapan 3. en büyük uluslararası sermaye grubunu oluşturduğunu kaydetti.

Bu şirketlerin Türkiye'de toplam istihdamının 25 bin kişi olduğunu ifade eden Çağlayan, toplam cirolarının da 9 milyar dolar olmasının kendileri için büyük önem taşıdığını vurguladı. Bakan Çağlayan, ABD'li şirketlerin Türkiye'ye çok daha fazla yatırım yapmalarını bekledikleri değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin yeni teşvik sistemiyle yatırımcı açısından dünyanın en fazla fırsat içeren ülkesi haline geldiğini kaydeden Çağlayan, ''Dünyada rekabette söz sahibi olmak isteniyorsa bunun en doğru adresi, en doğru yeri Türkiye'dir'' dedi.

-''1 Nisan'da ABD'ye gidiyoruz''-

Bakan Çağlayan, 1 Nisan'da iş adamlarıyla birlikte Houston'a gideceklerini belirterek, 1 Nisan'da Türk Hava Yolları'nın Houston'a direkt seferlerinin başlayacağını bildirdi. Houston'da enerji konusunda şirketlerle önemli görüşmeler yapacaklarını ifade eden Çağlayan, yeni teşvik sistemine yönelik de görüşmeler yapacaklarını kaydetti.

Daha sonra Los Angeles'a geçeceklerini dile getiren Çağlayan, Los Angeles'taki sinema sektörüyle görüşmeler yapacaklarını ve bu şirketleri Türkiye'ye yatırıma davet edeceklerini söyledi.

-''AB iki yüzlüdür''-

Ekonomi Bakanı Çağlayan, AB'nin Türkiye'ye karşı samimiyetsiz bir tutum sergilediğini belirterek, ''AB iki yüzlüdür çünkü Türk iş adamına bir taraftan vize uygular bir taraftan mallarına kota uygulayarak serbest dolaşım imkanı vermez bir taraftan da 17 yıldır Gümrük Birliği anlaşması imzalamış olduğu Türkiye'yi, başka ülkelerle yapmış olduğu Serbest Ticaret Anlaşmalarında taraf olarak kabul etmez. Böylesine samimiyetsiz bir yaklaşmış içerisindedir'' diye konuştu.

Bu durumun ticareti bozucu bir ihlal anlamına geldiğinin altını çizen Çağlayan, artık Gümrük Birliği'ni masaya yatırmanın zamanının geldiğini söyledi.

AB ile ABD arasında başlayacak serbest ticaret anlaşması Transatlantik görüşmeleri çerçevesinde Türkiye'nin mutlaka paralel bir şekilde masada yerini alması gerektiğini vurgulayan Çağlayan, Ricciardone'den bu konuda destek istedi.

-ABD Büyükelçisi Ricciardone-

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ise ABD ile Avrupa ülkeleri arasındaki olası serbest ticaret anlaşmasında Türkiye'nin yeri üzerine sorulan bir soruya verdiği cevapta, bu süreçte Türkiye ile yakın istişare içinde olmayı istediklerini söyledi.

ABD yönetiminin Avrupa ile yoğun müzakerelere başlanması konusunda Kongre'yi daha yeni bilgilendirdiğini ve henüz müzakereye başlanmasına en azından 90 günlük bir süre bulunduğunu hatırlatan Ricciardone, bu sürede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun ABD ziyaretlerinin olmasını beklediklerini ifade etti.

Ricciardone, ziyaretlerde iki ülke hükümetleri arasında bu meselenin de görüşüleceğini ancak detaylarının henüz belli olmadığını dile getirdi.

Doğu Akdeniz'deki doğal kaynaklara ABD'nin yaklaşımının sorulması üzerine de Ricciardone, ''Biz doğal kaynakları tüm bölgede barışı teşvik edecek, refahı artıracak bir kaldıraç olarak görüyoruz'' dedi.

Ricciardone, büyük şirketlerin bu konuda araştırma, keşif yapabilmesi ve kaynakları işleyebilmesinin herkesin faydasına olacağını vurguladı.

Bu kaynakların ülkelerin birlikte çalışmasını sağlayacak güçlü teşvikler olması gerektiğine işaret eden Ricciardone, bölgede bir çatışma riskinin ortaya çıkmasını istemediklerini kaydetti.

İsrail'in Türkiye'den özür dilemesi konusundaki görüşleri de sorulan Ricciardone, bundan memnun olduklarını, her iki tarafta da bu süreçte devlet idaresi anlamında müthiş bir çaba gördüklerini ifade etti.

İki ülke arasındaki ilişkilerin hızlı bir şekilde normalleşmesini görmeyi arzuladıklarını belirten Ricciardone, bunun bölgedeki işbirliğini artırmasını umduklarını ve bu konuda umutlu olduklarını söyledi.

Muhabir: Tamer Toğanaş

Yayıncı: Zülal Eser


HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı