Başkanlık Sistemi Tartışması
8 Mayıs 2012 Salı günü yayınlandı
Başbakan Erdoğan ve Slovenya Başbakanı Jansa, düzenledikleri ortak basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.Erdoğan, ' Yeni anayasa sürecinde her türlü görüş tartışılabilir ' dedi
Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar şöyle:
Dünyada Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyoruz. Müşterek bazı adımların yer alması mümkün. Bu tabii ki Türk Slovenya arasındaki iş konseyinde de ele alınmış olan bir konudur. İnanıyorum ki bu konsey bunu geleceğe taşıyacaktır. Bu iki ülke arasındaki kararlılığı daha önceki görüşmelerimde de tespit ettim. Ben Slovenya'nın öncelikle bugün başbaşa yaptığımız görüşmelerde uluslararası ve bölgesel konularda da aynı istikamette değerlendirmeler yaptığımızı gördüm. Bu konuyla ilgili olarak Suriye konusunu da görüşme fırsatını bulduk. Burada da görüşlerimizin aynı olması manidardır. Akan gözyaşlarını dindirmek, ölümleri sona erdirmek, uluslararası bir sorundur, insanlık sorunudur. Bunu bu şekilde ele almak suretiyle bu sorunu bitirmemiz gerekiyor. Bizler 910 km sınırı olan bir ülke olarak bu konuya çok daha duyarlı davranmak zorundayız. Dün buraya hareket etmeden önce ülkemize bugüne kadar gelen Suriyeli kardeşimizin sayısı 40 binin üzerinde. Şuanda 23 bin civarında misafirimiz var. Onları da en iyi şekilde misafir etmenin gayreti içerisindeyiz. Dün o bölgede mitingimiz oldu toplantımız oldu. Bazı konteynerlarda konuşma fırsatı da buldum. Hepsinin arzusu ülkelerine evlerine dönebilmek. İnsan kendi topraklarını her zaman arzular. Bizler ne kadar iyi imkanlar sunsak da hiçbir zaman kendi evleri gibi olmayacak, mutluluk taşımayacaktır.
Bu vesile ile bölgedeki çalışmaları da sürdürüyoruz. Bunları da aramızda görüşme imkanı bulduk. En kısa sürede de şu anki Slovenya Hükümeti ile Türkiye hükümeti olarak aramızda bir futbol maçı yapma kararı verdik onu da yapacağız.
SORULAR
BUGÜN A HABER'DE YAYINLANDI İKİ GAZETECİNİN GÖRÜNTÜLERİ SERVİS EDİLDİ VE BİR KAÇ GÜN İÇİNDE TÜRKİYE'YE DÖNECEĞİ BEKLENTİSİ VURGULANDI. BUNUNLA İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Dün iki gazetecimizle ilgili bir açıklama yapmıştım ve Dışişleri Bakanlığı'mız bu süreci yakından takip ediyor. Girişimlerimiz gerek Suriye ve İran nezdinde devam ediyor demiştik. Temennimiz en kısa sürede bu iki gazetecimizin bırakılmasıdır. Bunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı da belirtmiştim.
SURİYE'DEKİ GELİŞMELER DİKKATLE İZLENİYOR VE ATEŞKESİN UYGULANMADIĞI YÖNÜNDE HABERLER GELİYOR. BUGÜNDE ORADA SEÇİM VAR SİZ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ? TÜRKİYE'NİN SEÇENEKLERİ ARASINDA ASKERİ MÜDAHALE SÖZ KONUSU MU?
Bizim sorunumuz Suriye halkı ile değil. Onlar bizim kardeşlerimiz dostlarımız, akrabalık bağlarımız var. Halep tarafında, Hatay Antakya tarafında oturanlarla buralarda yakın akrabalık bağları var. Bizim orayı bu şekilde ele almamız, sorumluğumuzun içerisinde olduğumuzu herkesin bilmesi lazım. Bir de insanlık hukuku var, uluslararası hukuk var. Burada rejime karşıyız. Bizim biliyorsunuz bir sözümüz var Zulm ile abad olunmaz. Bizden de kimse zalimlerin yanında yer almamızı beklemesin. Burada 10 bine yakın insan öldürülmüş durumda. 7'den 70'de kadın çocuk, genç ihtiyar demeden öldürülüyor. Her tarafa bu insanlar kaçıyor. Neden kaçıyor tanklar toplar ölüm kusuyor. Dolayısıyla ben rejimin daha fazla bu işe dayanabileceğini düşünmüyorum. İnanıyorum ki er yada geç halk kazanacaktır. Hiçbir zaman millete karşı zafer elde edilemez. Milletle beraber olursanız zaferle iç içe olursunuz.
FRANSA'DA YENİ DÖNEM BAŞLADI. FRANSA'YA UYGULADIĞIMIZ YAPTIRIMLARLA İLGİLİ YENİ DÖNEMDE NASIL BİR SEYİR İZLENECEK?
Fransa'da henüz seçim süreci bitmiş değil. 10-15 Haziran tarihlerinde de parlamento seçimleri yapılacak ve bu seçimlerden sonra da parlamentonun durumu ortaya çıkacak. Şuanda yapacağımız herhangi bir açıklama yanlış olur. Biz Fransa ile hiçbir zaman düşman olmadık, olmak da istemeyiz. Sarkozy yönetiminin bize karşı olumsuz tavırlarına biz son ana kadar, bizler hep sessiz kalmayı yeğledik. Çünkü Fransa'da bin 600 bine yakın insanımız var. Bu münasebetleri hep korumaya gayret ettik. Ne zaman Sarkozy geldi, geldikten sonra bizim gibi ülkelerin liderler zirvesine katılmasını Merkel ile engellediler. Bu tabi ilk ortaya konulan tavırdı. Biz bunu da yuttuk. En sonunda takındığı tavır, tabii ki kabullenebileceğimiz bir tavır değildi ki biz de tavrımızı ortaya koyduk. Bu mesele tarihçilere ait bir meseledir. Bakın dedik biz bütün devlet arşivlerimizi açıyoruz. Bütün bu arşivlerimizde 1 milyona yakın belge var. Bunu gelsin hukukçular, arkeologlar, araştırsınlar ve Ermenistan'ın elinde varsa bu tür belgeler onlar da açıklasın. Eğer bizim tarihimizle hesaplaşmamız gerekiyorsa biz hesaplaşırız. Aynı şey Ermenistan için de geçerli. Fakat buna yaklaşık bir cevap gelmedi. Biz yine girişim başlattık ama yine kaçan taraf onlar oldular.
Türkiye Ermeni sorununu çözmedikçe AB'ye üye olamaz gibi bir yaklaşımı asla ben söylenmemiş olarak düşünüyorum. Bu doğruysa bu anlayışta bir siyaset güdülecek olursa biz de durumu gözden geçirmek zorunda olacağız. Öyle ümit ediyorum ki inşallah böyle birşey söylenmemiştir.
TÜRKİYE'DEKİ BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE İLGİLİ OLARAK ARTIK TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNDE MİDİR?
Bunlar tartışmaya açık konulardır. Tartışma sonunda parlamento şu sisteme geçebiliriz uygundur diyorsa bizim söyleyebilecek bir şeyimiz olmaz. Fikirlerin çatışmasından müzakeresinden hakikat güneşi doğar.
Ben AB sürecinde bugüne kadar AB içindeki ağırlıklı söylüyorum Sosyal Demokrat partilerle çok daha iyi ilişki kurdum. Bu konuda bizi her zaman desteklediler. Temenni ederim ki Hollande ile de bu sürede Fransa Türkiye İşbirliğini hemen teşkil ederek bizim resmi olarak söylüyorum 1963'ten bu yana AB kapısında bekletilen Türkiye'ye karşı bu yanlış süratle düzeltilir. Türkiye bugüne kadar hep olumlu yaklaşımın yanında diğer AB üyesi ülkelere uygulanmayan her şey bize uygulandı. Yeni yeni kurallar üretildi. Maç esnasında kurallar hep değiştirildi. AB'de maalesef bu böyle olmadı. Temenni ederim ki bu süreç içerisinde Fransa'nın takınacağı tavırlar daha olumlu olur. Bunun beklentisi içerisindeyiz. Çok daha güçlü bir AB'nin kurumsallaşmasına Türkiye de katkıda bulunur.