Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

''Görüşmeyi çok faydalı buldum''

8 Haziran 2012 Cuma günü yayınlandı Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, AK Parti ile CHP arasındaki diyaloğu çok faydalı gördüğünü belirterek, "Doğru olan bir görüşme gerçekleşti.

Bu tespitlerin içinde özellikle iki konu dikkat çekiyor; Meclis içinde bütün partilerin iştiraki ile bir mutabakat komisyonu kurulması ve parlamento dışında akil adamlar ismiyle yeni bir komisyonun konulması" dedi.

Bursa'da Basın Yayın Enformasyon İl Müdürlüğü binasını hizmete açan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, çıkışta basın mensuplarının sorularını cevapladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun terör konusunda görüşmesini değerlendiren Bülent Arınç, "Sayın Kılıçdaroğlu geçtiğimiz hafta terör konusunda neler yapılması gerektiğini partiler ile görüşmek istedi. Başbakanımız bunu makul, olumlu buldu. Bu görüşmeyi bütün Türkiye basından takip etti. Ben ana muhalef partisi ile iktidar partisinin iki genel başkanın herhangi bir konuda birbirleriyle görüşmeleri, istişare etmelerini çok faydalı bulurum. Siyaset böyle bir şeydir, diyalogdur, uzlaşmaktır, paylaşmaktır. Bu güne kadar karşılıklı olarak farklı sözler söylenmiş, birbirlerine itham etmiş, suçlamış olabilirler ama bir ana muhaletefet partisi lideri görüşmek, 'ben şu konuyu sizinle görüşmek istiyorum' derse buna red cevabı verilmez. Hiç bir ön yargı olmadan bir görüşme yapılırsa, devam eder etmez onu bilemem. Bu başlangıcı çok faydalı olarak görüyorum" diye konuştu.

"AKİL ADAMLAR KOMİSYONU"
İçerikleri konusunda iki tarafında açıklama yaptığını söyleyen Arınç, "Aslında bir öneri paketi olarak değil; bazı tespitler içeren, bazı konuları sözlü yazılı olarak takdim etmişler. Diğer partilerin buna katılıp katılamayacağını hep birlikte göreceğiz. Bu tespitlerin içinde özellikle iki konu dikkat çekiyor. Meclis içinde bütün partilerin iştiraki ile bir mutabakat komisyonu kurulması ve parlemanto dışında akil adamlar ismiyle yeni bir komisyonunun kurulması" şeklinde konuştu.

"MHP'NİN DE BU GÖRÜŞMEYE KATILMASI GEREKİYOR"
AK Parti Genel Başkanı'nın bu görüşmeyi kabul ettiğini hatırtalan Bülent Arınç, "MHP Genel Başkanı bu konuyu görüşmeyeceğini açıklıkla hem grup toplantısında hem daha sonra söylemiştir. CHP'den BDP'ye bir görüşme talebi var mı, olacak mı bilmiyorum ama grubu olan 4 partinin iştiraki düşünülüyorsa; bunun sağlanması gerekiyor. MHP'nin de aslında görüşlerine saygı duymakla birlikte terörle mücadele konusunda konuşulacak her söze, yapılacak her toplantıya katılması gerekiyor. Çünkü terör, 75 milyonun meselesesi. Sadece bölge halkının değil, Türkiye'de yaşayan herkes bu terörle büyük zarar görüyor. Acılarımız üst üste geliyor" dedi.

"KILIÇDAROĞLU'NUN KARŞI ÇIKTIĞI KONULARI, ŞİMDİ BİZE GETİRMESİNİ OLUMLU BULUYORUM"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisini bu konuya sevk eden ana sebeplerinin, 2009 yılında demokratik açılım, milli birlik ve kardeşlik projesiyle yola çıktıkları hususlar ile örtüşdüğünü ifade eden Bülent Arınç, "Biz de 'kan daha çok dökülmesin', 'birlik olsun, kardeşlik olsun' diye yola çıkmıştık. Sayın Kılıçdaroğlu'nun geçmişte karşı çıktığı bu hususa bugün kendisinin öneri getirmesini ben olumlu olarak buluyorum. Terörle mücadelede herkesin fikrine ihtiyaç duyabiliriz. MHP'nin buna karşı çıkmaması gerektiğini düşünüyorum. Genel merkez buna aykırı düşünse bile bütün Türkiye'de teşkilatların böyle bir beraberlik için istekli olacaklarını tahmin ediyorum. Bu hepimizin meselesidir. 'Bu konuda söz söylemiyorum, konuşmuyorum, inkar ediyorum' tavrı bir muhalefet partisine yakışmaz. Onlarda yakın bir gelecekte bu çalışmada yerlerini alırlar" diye konuştu.

Başkanlık sistemi konusunda açıklamalarda bulunan Arınç, "Tartışılıyor ise bundan mutlu olmak lazım. Biz bu konuları görüşmeli, konuşmalı, tartışmalıyız. Tabularla, kırmızı çigizler ile bir yere varamayız. Demokratik rejimlerde parlementer demokrasi Türkiye'de olduğu gibi yarı başkanlı gibi Frasa, ABD'de tam başkanlık gibi örnekleri vardır. Üçünden farklı olarak Türkiye'ye özgü bir örnek olabilir. 'Bundan başka olmaz' sözleri demokratik bir anlayış değildir. Türkiye'de yeni anayasa yazım çalışması var. Heyetin içinde her partiden milletvekilleri var. Onlar bu konuda üzerinde mutlak duracakladır. Siyaset ile ilgilenen herkesin Türkiye nasıl daha iyi yönetilir sorusuna cevap araması lazım. Bu yarı başkanlık sitemimi, yoksa bugünkü sitemin devamı olur toplumda sağlıklı bir tartışma olduktan sonra hepimiz daha yakından tanımış olacağız. Fikirlerin birlikte görüşülüp tartışılmasından yanayız. Buna sırt çevirmek buna doğru değildir" diye konuştu.

SURİYE KONUSU Suriye'de şiddetin durmadığını hatırlatan Bakan Bülent Arınç, "Ölüm olayları devam ediyor. Dünyada bu tavrı net olarak ortaya koyan sadece Türkiye var. Dün İstanbul'da önemli bir toplantı yapıldı. Burada Suriyeli muhaliflerin örgütlenmesi, güçlenmesi konusu, yapılacak insani destekler konusu, birde bu gelişmelerin nasıl önleneceği konusunda ciddi görüşmeler yapıldı. Türkiye son bir hafta içinde 4 tane önemli toplantıya ev sahipliği yaptı. Türkiye olarak biz kapılarımızı açtık. Şu anda 26 bin civarında şiddetten kaçan insanları barındırıyoruz. Suriye'ye karşı kamuoyunu bilgilendiriyoruz. Birleşmiş milletler güvenlik konseyinden yeni bir gelişme olabilir. Annan palanının rafa kaldırıldığı işe yaramadığı herkes tarafından biliniyor. Güvenlik Konseyi'nde Rusya ve Çin'in vetosu bulunuyor. Biz Suriye'de kat edilen vahşi şekilde hayatlarına son verilen insanların acılarını paylaşıyoruz. Tek dileğimiz şiddet ve ölüm olayları son bulmalı" şeklinde konuştu.

"MİT KONUSUNDA YETKİ KARMAŞASI OLDU"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın MİT konusunda yaptığı açıklamaları değerlendiren Bülenat Arınç, "O konuşmaları benim yorumlamam söz konusu olmaz. MİT müsteşarı, emekli müsteşar, müsteşar yardımcısı hakkında özel yetkili savcılar kendilerini ifadeye çağırdılar. Halbuki MİT kanunda, 'MİT'de çalışanların mutlaka başbakanın izniyle ifadeye çağrılacağı' yazılı. Burada bir yetki karmaşası oldu. Özel yetkili savcılar 'biz istediğimizi çağırırız. Kanun bize bu yetkiyi veriyor" dediler. Mit'in görevi istihbarattır, MİT'in görevi iç ve dış güvenlikle ilgili istihbarat toplamaktır. Bunu yapan insanlar gelişi güzel çağrılamaz. Ancak izin verilmesi şartı vardır. Bunu daha büyük harfler ile yazmak için MİT kanunda değişiklik yapıldı. Bu kanun çıktı, yürürlüğe girdi. Ondan sonra kendileriyle ilgili soruşturma devam etmedi. MİT doğrudan Başbakanlığa bağlıdır. Başbakan adına vazife yapar. Kendi özel görevi çok önemli noktalarda onlara özel görevler verir. MİT müsteşarını çağırıyorsanız, bu aynı zamanda beni de çağırdığınız anlamına gelir. Çünkü ben ona görev verdim. O görevi yaparken onun güvence altında olması lazım. Sanıyorum akşamki konuşmasında 'Siz MİT müsteşarını çağırıyorsanız demek ki beni de çağırıyorsunuz' diye bir cümle geçti. Bu doğru bir benzetmedir. Nitekim böyle bir kanun çıkarılmasında ihtiyaç duyulmuştur. Keşke böyle bir ihtiyaç olmasaydı. 40 seneden beri var" dedi.


HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı