Beyaz Gazete Ana Sayfa
Genişlet Işıklar
Bu Haber Diğer Kanallarda Nasıl Sunuldu

Üstad Necip Fazıl anılıyor

26 Mayıs 2012 Cumartesi günü yayınlandı AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan, "Necip Fazıl tarihi olarak zor günlerde her şeye rağmen, şiiri toplumun büyük bir kesimine sevdirmiş, estetik algı yeteneği köreltilmiş kalabalıklara yeniden bir duyarlılık ve sanat şuuru kazandırmıştır" dedi.

AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan, Necip Fazıl Kısakürek'in vefat yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Alparslan, Necip Fazıl'ın, bunalımlar, hafakanlar ve derin düşüncelerin şairi olduğunu belirterek, Fazıl'n şiir estetiğine önem verdiğini söyledi.

Alparslan, "Necip Fazıl tarihi olarak zor günlerde her şeye rağmen, şiiri toplumun büyük bir kesimine sevdirmiş, estetik algı yeteneği köreltilmiş kalabalıklara yeniden bir duyarlılık ve sanat şuuru kazandırmıştır" dedi

Kısakürek'in tek başına şair ya da yazar olarak tanımlanamayan bir fikir işçisi, bir kalem sahibi olduğunu söyleyen Alparslan, onun şairliğinin, fikirleri için olduğuna dikkati çekti. Alparslan, "Ömrünce pek farklı yerlerde olmuş, siyasette, tasavvufta, bürokraside, her bulunduğu yerde kendisi olmayı başarabilen biridir. Yazılarında, tiyatrolarında ve şiirlerinde insan 'ben'ini anlatmış, Stendhal'ın dediği gibi 'hakikat serttir' ifadesini setliğine rağmen hayatına yön verdirmiştir. Cemiyetin rahminde doğum sancısı ve 'mukaddes emanet'in dönmez davacısı, yüzüstü sürünenleri ayağa kalkmaya çağıran, 'kim var?' denildiğinde 'ben varım' diyen, yükünün bir Kaf Dağı kadar ağır olduğunu bilen biridir. Çağımızın prototipi olan 'güdümlenebilir insan' tipine kesinlikle itiraz etmiş, 'Bir ben vardır bende, benden içeri' diyen Yunus Emre'nin o sonsuzluk benini yakalamış ve sağına soluna bakmadan onurlu bir duruş sergilemiş, özgüvenle işinin ne olduğunu bilen bir kişidir" dedi.

Kısakürek'i diğer şair ve yazarlardan ayıran önemli bir yanının da 'çok yönlü olması' olduğunu anlatan Alparslan, şunları kaydetti: "Peki Necip Fazıl bir deha mı, yoksa sanatkar mıdır? Onu hangi sıfatla ifade etsek eksik kalacaktır. Bu sebeple Üstad'ı hiçbir sıfat kendi adı kadar ifade edemez demek yanlış olmayacaktır. Necip, yani seçkin, Fazıl, yani erdem sahibi. Bu iki isim onun bütün eserlerine ve hayatına sinmiştir. Onun şiirini, sanatını, dehasını, tefekkürünü, davasını anlatmaya yetecektir. Tohum toprağa düşünce daha gür ve canlı bir şekilde yeniden dirilir, hayat bulur. Necip Fazıl da hayatta tek başına sonsuzluk aleminin ve ziyanda olan insanın özlem duyduğu alemin çilesini ve bilginin azabını çekmiş bir isim olarak toprağa düşen Necip ve Fazıl bir kişidir. 'Biricik meselem ebedi olmak' der." Necip Fazıl'ın, bu çağın fikir mimarlarından birisi olduğunu belirten Alparslan, onun bir inkılapçı olduğunu ve devrimci olmadığını söyledi.

Alparslan, mesajını şöyle sürdürdü: "Tam bir çile ve dava adamıydı. Davasının çilesini çekti. Fikirleri ve eserleri, defalarca mahkemelerde yargılandı. Defalarca hapse düştü. İçeri girdiği zamanlarda bunalımlar ve hafakanlar yaşadı. Mukaddes bir davanın temsilci idi. Hiç ümitsizliğe düşmedi. Onun en çok imrenilecek tarafı belki de budur. Mahkemeler, hapisler, zindanlar onu yıldırmadı, dava ve inancından vazgeçiremedi. Bize her konuda güzel ve anlamlı mesajlar veren ve 79 yıllık hayatı ve eserleriyle bize bir dava emanet eden Necip Fazıl'ı, vasiyetine uygun olarak davasını, mücadelesini, topyekun birlik, beraberlik için gelecek nesillere anlatmalıyız. Ölüm yıldönümünün onu anlamaya, anlatmaya ve başlattığı güzellikleri devam ettirmeye vesile olması temennisiyle Necip Fazıl’ı rahmet ve minnetle anıyoruz. "


HABERDAR OLMAK İÇİN MAİL BÜLTENİMİZE KAYIT OLUN
Copyright BeyazGazete.Com ' Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. Kaynakları beraberinde belirtilmiştir. Haberleri kopyalamayınız. Norm Yazılım
Ajanslar
yukarı