29 Ekim krizi büyüyor
26 Ekim 2012 Cuma günü yayınlandı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile bayramlaşmak için Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerlişkesi’ne geldi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaorğlu Silivri Cezaevi'ndeki mahkumları ziyaret etti.
Ülkemizde adalet lazım. savunma hakkının olmadığı avukatların konuşturulmadığı bir düzende adalet sağlanmaz. Adalet hepimizin ihtiyacıdır. Defalarca söyledik.
Biz hiç bir zaman kimse yargılanmasın diye iddiada bulunmadık. Yargılanabilirler ama yargılanmanın adalet içinde olması lazım. Sivil bir toplama kampında adalet yoktur. Bizi rahatsız eden budur. Burada bu tür yargılamalar yapılıyorsa sadece bizi rahatsız etmiyor. AB ilerleme raporlarında bu davalar şikayet ediliyor. Gazeteciler bilim insanları milletvekilleri askerler üniversite öğrencileri tutuklu. Nedir bunların sebebi? Demokrasi istiyorlar. Demokrasi istemek ne zamandan beri tutuklu olmayı gerektiriyor.
Kişi düşüncesini açıklayacak. Düşüncelerin özgürce dile getirildiği düzenin demokrasi olduğunu biliyoruz. Sen düşünceni açıkladın ben buna katılmıyorum o halde seni hapse attıracağım. Bu doğru değil. Silivri'de sadece insanlar kalmıyor. Onların yakınları da adeta hapiste. Silivri'de insanlar telefonda konuşmaktan korkuyoırlar. Başbakan'ı eleştirmekten korkuyorlar.
Demokrasinin her geçen yıl daha çok kökleşmesini beklerken özgürlüklerin kısıtlandığını görüyoruz. 29 Ekim hepimizin kıvanç duyduğu Cumhuriyet'İn bayramı. Bir bayramın yasaklandığını hangi demokraside gördünüz? Ankara da yasak getiriyor.
Bu ülkenin kurucusunun saygıyla anılmasını engelliyorlar. Bİr insanın elinde çiçekle gidip heykele bir çiçek bırakması ne zamandan beri yasaklanmaya başlandı? Türkiye bunları aşmak zorundadır. Düşüncelerine katılmadığımız insanlarında düşünebildiği bir düzene ihtiyacımız var. Bu bizim demorkasimiz açısından ciddi bir kayıp.
100'e yakın gazeteci hapisteyse siz kalkıp demokrasi var desenizde inandıramazsınız. Brüksel'e gittiğimde tutuklu gazeteci sayısı 35'ti. Her yargı paketinden sonra içerideki gazeteci sayısı arttı. Tutuklanıyorlar neden tutuklandıklarını bilmiyorlar.
Bir bilim insanı hayat kurtaran bir insan böbrek nakli yapacak hayır diyorlar. Bir milletvekili, halkın oyuyla seçilmiş. Sen nasıl bir milletvekilini hapse attırırsın? Eğer yargı organı yasama organını kontrol etmeye kalkmışsa baskı kurmuşsa yasama organının başındaki işini yapmıyor demektir.
*Başbakan'ın 29 Ekim açıklaması
Türkiye Cumhuriyeti istihbaratlarla yönetilen bir devlet değildir. Anayasa'da toplantı ve gösteri yapma hakkı var yazıyor. İstihbarat geldi yasaklıyoruz diye bir şey olabilir mi?
Resmi törenlerde olmak kolay, halkın arasında olmak zor. Ben CHP Genel Başkanı olarak zor olanı seçiyorum. Bir bedel ödenecekse öderim. Bizim babalarımız dedelerimiz Kurtuluş Savaşı'nı düşman geldi korktuk diyerek yapmadılar. Tam tersine üstüne yürüdüler. Başbakan ve onun uzantıları yasak getiriyor. Herkes eline Türk Bayrağı alarak gelsin. TBMM'nin önünde olacağım. Saat 11'de orada olacağım.
Bayramı kutlamanın izni olmaz. Bu demokrasi bayramıdır özgürlük bayramıdır. Biz bayrağımıza boşuna al demiyoruz. Birileri kalkacak istihbarat geldi, sen devlet değil misin? Böyle mi önlem alıyorsun? BUnu söyleyen kişi başbakanım demesin. Başbakan demokrasilerden ve özgürlüklerden güç alır. İHA-CİHAN