''Hiçbir pazarlık yapılmadı''
14 Nisan 2013 Pazar günü yayınlandı
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm süreciyle ilgili, "Herkes şunu bilsin, yapılmış hiçbir pazarlık yoktur. Bazen öyle şeyler söyleniyor, 'pazarlıklar, alınanlar, verilenler' hiç öyle bir şey söz konusu değildir. Hedefimiz çok bellidir, silahların bıraktırılmasıdır. Türkiye'nin terörden kurtulmasıdır" dedi.
Atalay, Kırıkkale ziyareti kapsamında Anadolu Ajansı Kırıkkale Büro Müdürlüğünde basın mensuplarıyla bir araya geldi.
AA'nın 93. kuruluş yıl dönümü olduğunu hatırlatan Atalay, ziyaret vesilesiyle Anadolu Ajansına nice yıllar diledi.
Devlet Bakanlığı döneminde AA'nın 5 yıl süreyle kendisine bağlı olduğunu hatırlatan Atalay, birlikte çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Atalay, "AA, Türkiye'nin milli mücadele yıllarında kurulmuş ve o günden bugüne resmi temsilini yapan, sesini duyuran en önemli basın yayın kuruluşumuz" diye konuştu.
Cuma günleri Kırıkkale'de halkla buluştuklarını bildiren Atalay, kentte halkın sorunlarını dinlediklerini söyledi.
Siyaset kurumunun halkla ilişkisinin çok önemli olduğunun altını çizen Atalay, bu ilişkiyi dinamik tutmaya gayret ettiklerini kaydetti.
Atalay, Kırıkkale'deki yatırım ve planlama faaliyetleri hakkında da bilgi verdi.
Hükümet olarak üzerinde yoğun mesai sarf ettikleri konulardan birinin Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin durumu olduğunu belirten Atalay, bu konuyla ilgili koordinasyonu hükümet içinde kendisinin yürüttüğünü anımsattı.
Atalay, şöyle devam etti:
"Bugün itibariyle bizim kamplarımızda kalan sığınmacı sayısı 193 bine ulaştı. Doğrusu bu artık 200 bini buluyor demektir. Tabii büyük bir rakam bu. 18 tane kampımız var. En küçüğünde 10 bin kişi yaşıyor. 30 bin kişinin yaşadığı kampımız var. Bunun okulları, hastaneleri, sosyal ortamları var. Şehir gibi yürüyor. Türkiye için şu anda büyük bir sorumluluk, ciddi bir harcamamız da oluyor. Ama dikkat ederseniz genele yansıyan büyük sorunlar yok orada. Suriye'nin içindeki olaylar devam ediyor ama biz sığınmacılarla ilgili bir sorun yok. Sebebi, çok iyi yürütüyoruz, iyi organize ediyoruz, çok başarılı bir yöntem uyguluyoruz. Hükümetimiz mali konularda gerekli desteği veriyor, Suriyeli kardeşlerimize elimizden gelen desteği vermeye çalışıyoruz."
Suriye'den ilk gelenler için iki yılın dolduğunu, üçüncü yıla girildiğine işaret eden Atalay, her hafta salı günü koordinasyon toplantısı yaparak, verileri gözden geçirdiklerini anlattı.
Kamplarda normal hayatın devam ettiğini dile getiren Atalay, şu ana kadar kamplarda 3 bin çocuğun doğduğunu, 27 bin çocuğun da eğitim öğretim gördüğünü söyledi.
Kamp dışında kalan Suriyeliler de olduğunu ifade eden Atalay, "Mali durumu iyi olan normal yollardan gelenler var. Bunun sayısı 100 binin üzerinde. Özellikle sınır illerimiz ağırlıklı olmak üzere. Yani şu anda biz 300-350 bin Suriye nüfusunun Türkiye'de olduğunu biliyoruz ve bunlarla ilgili ciddi çalışma yürütüyoruz" diye konuştu.
-Çözüm süreci-
Üzerinde yoğun çalıştıkları ikinci konunun terör sorunu olduğunu dile getiren Atalay, "Aslında bizim 10 yıldır yürüttüğümüz ama değişik evrelerden geçen bir konu şimdi de çözüm süreci olarak daha nihai bir noktada. İnşallah Türkiye'yi bu terörden, bu prangadan kurtarma yönünde attığımız cesaretli adımlar var" görüşünü dile getirdi.
Bu süreci çok dikkatli yürüttüklerinin altını çizen Atalay, "Aslında hepiniz biliyorsunuz, AK Parti kurulduğundan beri bizim o yönde farklı bir politikamız vardır. Bu programımız da yazılıdır. O program okunsa, o ilgili bölümde bugün attığımız adımlar zaten görülür" ifadesini kullandı.
Atalay, şöyle devam etti:
"Terörün zeminini kurutma, terörün kullandığı bahaneleri ortadan kaldırma adına çok adımlar attık. Yani, hem o bölgelerin kalkınması hem bölgeler arası eşitsizliğin giderilmesi noktasında çok ileri adımlar atıldı. Havaalanları, Köydes Projesi ile götürülen hizmetler, hastaneler, okullar. Hatta biraz bir pozitif ayrımcılığı da uyguladık doğrusu bu 10 yıl içinde. Çünkü biraz boşluk vardı, açık vardı bölgeler arasında. O kullanılıyordu. Bir de tabii ki demokratik haklar. Biz başından beri vatandaşın taleplerini çok önemsedik. Terörle, terör örgütü ve terör unsurları ile vatandaşın kendi taleplerini birbirinden çok iyi ayırt ettik. O yönde de çok ileri adımlar atıldı. Bütün bunlar terörün zeminini büyük oranda yok etti. Bölgedeki vatandaşlarda biliyor ki terörle varılacak hiçbir şey yok. Eğer daha ileri hain niyetler varsa, Türkiye'yi bölmek falan, ona Türkiye'de müsaade etmez, onların da gücü yetmez."
Çözüm süreci diye gündeme gelen son girişimin bütün bu çalışmaların yeni bir evresi olduğunu vurgulayan Atalay, sürecin, 2009'da yine kendisinin koordinasyonunda başlatılan Milli Birlik ve Kardeşlik Projesinin de devamı olduğunu söyledi.
-"Hükümetimizin başlattığı ve yürüttüğü bir inisiyatiftir bu"-
Sürecin çok şeffaf yürüdüğünü, kendilerinin de şeffaf yürümesinden yana olduklarını belirten Atalay, ancak atılacak adımları önceden çok fazla açıklamadıklarını ifade etti.
Her boyutunu çok ince ince planladıkları bir süreci yürüttüklerini dile getiren Atalay, "Sürecin yönetimi tabii ki bütün boyutlarıyla hükümetin elindedir. Hükümetimizin başlattığı ve yürüttüğü bir inisiyatiftir bu" değerlendirmesinde bulundu.
Devletin her kurumunun üzerine düşen görevi yerine getirdiğini vurgulayan Atalay, terör unsurlarıyla görüşmenin ise siyaset kurumunun görevi olmadığını onlarla istihbarat birimlerinin görüştüğünü bildirdi.
İşin siyasi müzakere boyutunu daima başından beri önemli gördüklerine dikkati çeken Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de her sorun siyaset kurumu tarafından görüşülsün, tartışılsın ve çözülsün istiyoruz. Silahlar bırakılsın, şiddet, terör bitsin. Türkiye'de her farklılık siyasette kendisini temsil etsin ve siyasetin içinde her şey konuşulsun. Varılması gereken hedef budur. Herkes şunu bilsin, yapılmış hiçbir pazarlık yoktur. Bazen öyle şeyler söyleniyor, 'pazarlıklar, alınanlar, verilenler' hiç öyle bir şey söz konusu değildir. Hedefimiz çok bellidir, silahların bıraktırılmasıdır. Türkiye'nin terörden kurtulmasıdır. Onun için çalışılıyor. Milletimizin istemediği hiçbir şey olmaz. AK Parti olarak biz milletimizin istemediği hiçbir şeyi bugüne kadar yapmadık, bundan sonra da yapmayız. Milletimizin rehberliği bizim için önemli."
-"Sürece destek giderek yükseldi"-
Çok iyi kamuoyu yoklamaları yaptırdıklarını belirten Atalay, sürece desteğin giderek yükseldiğini bildirdi.
Atalay, ''Son araştırmamızda yüzde 58'dir, Türkiye'de bu sürece destek. Bu referandumda aldığımız oydur biliyorsunuz" dedi.
Atalay, bölgesel olarak en fazla desteğin de doğu ve güneydoğuda olduğunu kaydetti.
Akil insanlar heyetinin vatandaşların taleplerini almak ve onlarla bu konuları paylaşmak için alanda olduğunu hatırlatan Atalay, ileri gelen bütün sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin bu heyette yer aldığını söyledi.
Atalay, "İstiyoruz ki bu süreç yürütülürken Türkiye'nin her kesimi ile paylaşılsın, bütün kesimler bilgilensin, söyleyeceği varsa söylesin. Söylenen her şeyi de dinliyoruz" ifadesini kullandı.
Meclis içinde de muhalefetin katkısını almak için daima değişik taleplerde bulunduklarını bildiren Atalay, ikili görüşme taleplerinde de bulunduklarını anımsattı.
Salı günü bir komisyon kurulması için Meclis'te görüşme yapıldığını hatırlatan Atalay, "Oradaki komisyonun amacı da şudur, yüce Meclis ve temsil edilen siyasi partiler, süreçle ilgili görüşlerini ifade etsinler, verilmesi gereken bilgiler varsa, hükümet olarak biz bilgilendirelim. Siyasi partilerin bu konuda söyleyecekleri varsa biz onları almak istiyoruz" diye konuştu.
Atalay, dünyanın her yerinde, ülkelerin milli meselelerinde, kronik sorunlarında iktidarla muhalefetin bir araya geldiğini bunun birçok örnekte görüldüğünü bildirdi.
-"AK Parti cesaretli adımlar attı"-
AK Parti'nin ve Başbakanın Türkiye'nin meselelerine bakışta, daima cesaretli adımlar attığını dile getiren Atalay, "Büyük sorunların çözümü büyük kararlar, cesaret gerektiriyor. Risk göğüslemek gerekiyor, AK Parti böyle bir partidir. Bizim genel başkanımız böyle bir genel başkandır. Kabinemizin, hükümetimizin en önemli özelliği reformist olması, devrimci olmasıdır ve Türkiye ile ilgili alınacak kararları korkusuzca almasıdır" değerlendirmesini yaptı.
Vatandaşların kendilerine güvendiğini belirten Atalay, şu anda o desteği gördüklerini kaydetti.
Akil insanlar heyetinin ciddi bir görev yürüttüğünü dile getiren Atalay, "Süreç genel manada planlandığı gibi iyi gidiyor, verimli gidiyor. Şu anda aksayan bir şey yok, planladığımız hedefe doğru olumlu şekilde gidiyor" ifadesini kullandı.
Atalay, "Sürecin bitmesinde beklediğiniz bir tarih var mı-" sorusu üzerine, "Bizim dışımızda tarihler konuşuluyor ama biz tarih zikretmiyoruz. Bu konularda daima temkinli olmak gerekiyor. Tabii planladığımız ve hızlı gitmesini arzu ettiğimiz konular var. Bu konuların her boyutu içerde değil, uluslararası boyutları da var. Onun için tedbirli olmak gerekir. Ama şu silahlı unsurların sınır dışına çıkması gibi konular, şu anda en öncelikli konular. O süreç, iyi gidiyor şu anda" yanıtını verdi.
Üniversitelerde yaşanan olayların hatırlatılması üzerine Atalay, olayları çok yakından incelediklerini söyledi.
Atalay, "Bu olayların artmasına fırsat vermeyeceğiz" dedi.
Çarşamba günü gerçekleştirdikleri Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu toplantısında da konuyu bütün boyutlarıyla ele aldıklarını bildiren Atalay, şunları kaydetti:
"Özellikle üniversitelerdeki olayları mercek altına yatırdık. Neredeki niçin olmuş, katılanlar, geri planı. Gerek istihbarat bilgileri gerek diğer bilgileri paylaştık. Neden olduklarını aşağı yukarı biliyoruz. Bu tür Türkiye'nin sorunlarını çözmeye başladığı dönemlerde alışkın olunan şeyler vardır. Böyle bir yerlerde bunları kaşımak gibi. Belli tahrikler var. Ama bunların şu anda hacmi büyük değil. Üniversitelerde, 3 üniversitede biraz daha belirgin oldu. Onlara baktığımızda, katılan sayısı çok düşük. Dicle Üniversitesinde olay biraz farklı. Bir ağır yaralı vardı. İnşallah iyileşiyor. Orada da taraflar daha serin kanlı. Oralarla da gerekli irtibatlar sağlandı. Yeni şeyler olacağını beklemiyoruz. İleri olaylar beklemiyoruz şu anda ama çok hassasiyetle üzerindeyiz."
Muhabir: Barış Gündoğan
Yayıncı: Ebubekir Gülüm