'Oslo' yeniden başlar mı?

26 Eylül 2012 Çarşamba günü yayınlandı Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu'nun ardından konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakanlık Merkez Bina'daki toplantı yaklaşık 5 saat sürdü. Toplantı sonrası Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bir açıklama yaptı.

İşte Arınç'ın konuşmasından satırbaşları; 'Terörle mücadele tüm hızıyla devam ediyor. Kayıplar veriyoruz. Terör örgütü de ağır kayıplar verdi. Terörle son 30 yılın en etkili mücadelesi veriliyor. Her olaydan sonra adli ve idari yönden soruşturma yapılıyor. '

'Suriyeli sığınmacıların Türkiye'ye sığınması insani amaçlıdır. Oradaki insanlar ölümden kaçıyor. BM'nin herhangi bir yardımda bulunup bulunmadığını bilmiyorum. Tüm dünya bu fedakarlığından dolay Türkiye'yi takdir ediyor. Sığınan insanlar için kapımızı kapatma geleneğimiz yok. '

YENİ BİR OSLO OLUR MU?

Bir gazetecinin 'Terör örgütü liderlerinden Zübeyir Aydar'ın yeni bir Oslo için hazır olduklarını ' hatırlatması üzerine Arınç şöyle konuştu:

Zübeyir Aydar denilen kişi eskiden milletvekili iken yurtdışına kaçmıştır, kanun ve Türkiye nezdinde bu sıfatları haketmiyor. Onlarla mı görüşülür, başkaları ile mi görüşülür, hiç bilmediğiniz isimlerle mi görüşülür, onları bu işi görevi olan birimlere bırakmamız gerektiğini düşünüyorum.

CHP HALUK KOÇ'UN GÖRÜŞÜNE SOĞUK

Arınç, Haluk Koç'un Oslo ile ilgili iddiaları üzerine şöyle konuştu:

CHP sözcüsü Haluk Koç, nereden aklına geldiyse bu konuları 1 sene sonra ısıtıp gündeme getirdi. Bu gündemi değiştirmek için kullanılan bir maniveladır. Oslo ile ilgili tartışmalara CHP kurumsal olarak nasıl bakıyor, bunun netleşmesi lazım. CHP'li diğer isimlerin Haluk Koç'un görüşlerine soğuk baktıklarını görüyoruz. Geçmişte yaşanmış olay, devletin istihbarat birimlerinden birkaç kişinin örgütü temsil eden kişilerle görüşmüş olmasıdır. Herhangi imzalanmış bir mutabakat yoktur. Devletin istihbarat yetkilileri devletin bekası için kiminle görüşmek istiyorlarsa görüşürler, geçmişte bu tür görüşmeler yapılmış, deşifre edilmiş ve akamete uğramıştır. Bir ülkede istihbarat varsa onun görevi bunu yapmaktır. Sanıyorum ki, Haluk Koç'un ortaya attığı bu konu kimse tarafından sahiplenmedi, arkasından AK Parti aleyhine kullanılabilecek bir materyal haline gelmedi. İstihbarat servislerinin görevi bu tür örgütlerle mücadele etmede kendi yöntemlerini bir araya getirmesidir. Bu görevleri yüklenmiş olan insanların doğrudan yargı önüne çıkarılamayacakları, sorgu suale tabi olamayacakları hükmü varsa bunun için getirilmiştir.