Görmez: Sünneti anlatacağım
26 Eylül 2012 Çarşamba günü yayınlandı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, ''Ortada bir gerçek var ki topyekun İslam dünyasının ürettiği İslami bilgiler bütün Müslümanların yolunu aydınlatmaktan uzaklaşıyor. Bütün Müslümanların ve insanlığın önünü aydınlatacak bir ilim seferberliğine ihtiyaç var'' dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve Suudi Arabistan İslam İşleri, Evkaf ve Davet Bakanı Salih Bin Abdülaziz, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda ortak basın toplantısı düzenledi.
Görmez, Bin Abdülaziz ile yaptıkları görüşmede ajandalarında 4 önemli konunun bulunduğuna işaret ederek, son 10 yılda İslam'ın mukaddes değerlerine saldırıların yaşandığını ve bu saldırıların İslam dünyasında soyut ve kültürel işkenceye dönüştüğünü belirtti.
Görmez, Müslümanların her türlü hikmetten uzak bir şekilde verdikleri tepkilerin İslamafobiyi beslediğine vurgu yaparak, şunları kaydetti:
''Hem bu tür mukaddes değerlere saldırın ve aşağılamanın ifade hürriyeti olmaktan çıkarılması yönünde çalışmalara ihtiyaç var. Hem de Müslümanların bu tür olumsuzluklara daha doğru tepkiler verebilmesi için ortak bilincin geliştirilmesine ihtiyaç var. Öbür taraftan İslam dünyasında mezhepçilik adı altında çok ciddi ihtilafların yaşandığı bir dönemde bu ziyaret gerçekleşiyor. Özellikle dini kurumlara ve İslam bilginlerine, İslam dünyasındaki bu birliği ve beraberliği sağlamak için çok önemli görevler düşüyor.''
-''Din ilim adamlarının büyük vazifeleri var''-
İslam dünyasında özellikle üzerinde insan yetiştiren mekanizmaların, İslami ilimler okutan müesseselerin, üniversite ve fakültelerin müfredatlarını ve programlarını yeni duruma ve yeni ihtiyaçlara göre yeniden gözden geçirme ihtiyacı bulunduğuna dikkati çeken Görmez, şunları söyledi:
''Ortada bir gerçek var ki topyekun İslam dünyasının ürettiği İslami bilgiler bütün Müslümanların yolunu aydınlatmaktan uzaklaşıyor. Bütün Müslümanların ve insanlığın önünü aydınlatacak bir ilim seferberliğine ihtiyaç var. Üzerinde durduğumuz 4. konu, özellikle bütün dünyada sahipsiz kalan Müslüman azınlıklardır. Müslümanların, özellikle dünyanın muhtelif yerlerinde sahipsiz kalan Müslüman azınlıklara yardım eli uzatması için ortak çalışmalara ihtiyaç var. Bu konularda da İslami dini kurumların ve din ilim adamlarının büyük vazifeleri var.''
Görmez, Suudi Arabistan ile Türkiye arasında siyasi, iktisadi açıdan ilişkiler bulunduğunu, bu ilişkilerin kardeşlik, bilimsel, kültürel ilişkiler üzerine bina edilmediği takdirde geçici olacağını dile getirdi.
Görmez, bu ziyaretin iki ülke arasındaki ilişkilere bu kapıyı açacağına olan inancını ifade etti.
-Suudi Arabistan İslam Bakanı Bin Abdülaziz-
Suudi Arabistan İslam İşleri, Evkaf ve Davet Bakanı Bin Abdülaziz, Diyanet İşleri Başkanlığı ile dünyanın birçok yerinde ortak çalışmalarının bulunduğunu bildirerek, Müslümanların bilinçlendirilmesi ve eğitim müfredatları konusunu görüşmede ele aldıklarını kaydetti.
Bin Abdülaziz, Suudi Arabistan ve Türkiye'nin büyük bir İslam ülkesi olduğunun altını çizerek, ''Günümüzü ve geleceği gören bir akıl üretebilme konusunda çalışmalarımız oldu. Çalışmanın amacı ilerideki günlerde İslam'ı yayarken hikmetli bir şekilde hareket etmek'' dedi.
Bin Abdülaziz, iki ülkedeki müesseselerin işbirliği içerisinde yapacakları birçok işin bulunduğunu ifade ederek, ''Dünyadaki Müslümanların birçok sıkıntıları var. Müslümanların birliğini sağlayacak şekilde çalışmalar yapılması gerekir. İhtilaftan uzak olmak için çaba göstermek gerekmekte. Peygamber Efendimizi nasıl güzel bir şekilde müdafaa edebiliriz onu ele aldık'' diye konuştu.
Ehli sünnet anlayışını üniversiteler ve fakülteler aracılığı ile insanlara ulaştırma görevlerinin bulunduğunu söyleyen Bin Abdülaziz, şöyle konuştu:
''Peygamberimizin risaletini onlara iletebilmek için bunu yapmak zorundayız. Bazı araştırma merkezleri ve basın yayın organları İslam'ın hakikatini bilmemektedirler. Tabii ki biz de peygamberimizi bu organlar arıcılığı ile müdafaa etmek durumundayız. Efendimizin siyerini güzel bir şekilde öğrenmek için uyanışa ihtiyaç var.''
Bin Abdülaziz, bazı ülkelerde azınlık durumunda kalan İslami vakıfların korunması için çalışılacağını ve insanları ''kafirlikle suçlayan'' tekfirci anlayışla ilgili çalışmaların düzenleneceğini dile getirerek, ''Tekfir olgusunu destekleyen, insanlara 'kötü, kafirdir' diyenlerin İslam'da yeri yoktur. Bizim yolumuz Sünni yoldur. Bütün dünyada ehli sünnet vel cemaatin desteklenmesi konusunda hem fikiriz'' dedi.
-Sorular-
Gazetecilerin hac döneminde mezhep gerginliği yaşanması ihtimali ve güvenlik nedeni ile hacı sayısının azaltıldığı ve ek kontenjanlarının azaltılacağı yönündeki iddiaları sorması üzerine Bin Abdülaziz, çalışmaların güvenlik sorunu olmaması yönünde olduğunu ve hazırlıklarının tamamlandığını kaydetti.
Bölgede yaşananların hac mevsiminde sıkıntı yaşatmayacağına garanti verebileceğini ifade eden Bin Abdülaziz, ''Hac hiçbir siyasi ve mezhebi ve partileşme gibi konulara alet edilemez. Hac sadece Allah'u Teala için yapılır. Biz gerekli önlemlerimizi aldık'' dedi.
Bin Abdülaziz, Suudi Arabistan yarımadasındaki kiliselerin yıkılması konusunda Suudi Arabistan Müftüsü'nün fetva yayımladığı ve fetvanın arkasında durup durmadığının sorulması üzerine ''Bu alanda hiçbir fetva yayımlanmadı. Suudi Arabistan'daki hiçbir dini müessese böyle bir fetva çıkarmadı'' diye konuştu.
-Görmez, Almanya Parlamentosu'nda konuşacak-
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Almanya Parlamentosu'nda konuşma yapması için davet bulunduğunun hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
''Doğrudur. Avrupa Diplomatlar Birliği Başkanı bir heyetle iki gün önce Almanya'da sünnet yasağını içeren bir kanun teklifinden önce Almanya Parlamentosu'nda bir konuşma yapıp yapamayacağımı sordu. Ben de memnuniyetle kabul edeceğimi, ancak sünnetin İslam'daki yerini anlatmaya değil, özellikle İslam'ın simgelerini ve sembollerini ihtiva eden dini uygulamaları yasaklama ve yargılama konusunda çağdaş dünyanın meclislerinin, siyaset ve hukuk adamlarının karar veremeyeceği yönünde bir konuşma yapmak üzere geleceğimi ifade ettim.''
Muhabir: Yusuf Çelebi - Mehtap Yılmaz
Yayıncı: Ziver Büyüktaş