Erdoğan'dan "İslam'ın Güncellenmesi" tartışmasına yanıt

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin genel merkezinde Siyaset Akademisi'nin açılışında konuştu.

Erdoğan'dan
Erdoğan'dan 'İslam'ın Güncellenmesi' tartışmasına yanıt
'İslam'ın güncellenmesi' sözüne açıklık getiren Erdoğan, 'Biz dinde reform aramıyoruz. Haddimize mi? Ama önüne gelenin çıkıp da kadınlarla ilgili genç, yaşlılarla ilgili ileri geri konuşmalarının İslam'a getirdiği lekeyi, gölgeyi görmemezlikten gelemeyiz. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir' dedi. 

Afrin harekatına ilişkin konuşan Erdoğan, 'Girerken sordum, etkisiz hale getirilenlerin sayısı 3 bin 171 oldu. Her an Afrin merkeze girmekle karşı karşıyayız' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Siyaset Akademisi'nin açılışında konuştu.

Erdoğan'dan 'İslam'ın Güncellenmesi' tartışmasına yanıt

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Bizim tarihimiz tıpkı adımız gibi aktır. Zaman zaman bize 15 yıllık iktidarımızın sırrını soruyorlar. Milletiyle beraber yürüyeni alaşağı edebilecek hiçbir fani güç yoktur diyoruz. Ne zaman ölürsek işte o zaman yoruluruz diyoruz. Değişimi inkar etmek kafasını kuma gömen devakuşu misali kendi kendini kandırmak demektir. Değişmeyecek olan kurallar da vardır. İslam'ın son din olduğu asla değişmeyecek bir hakikattır. Dinimiz İslam ve kitabımız Kuran-ı Kerim kıyamete kadar caridir. Kıyamete kadar gelecek olan tüm toplumlar karşısında söyleyecek sözü olduğu anlamına gelir. Kitabımız Kuran'ın her zaman söyleyecek sözü var. Ama bunlardan hareketle yapılan içtihadlar ve geliştirilen kurallar uygulamadaki karşılıkları zamana şartlara göre değişecektir. Zamanın değişmesi ile ahkamın da değişeceği inkar edilemez. Kurallar bunlar.

Erdoğan'dan 'İslam'ın Güncellenmesi' tartışmasına yanıt

'KİMSE DİNİMİZE FATURA KESME HAKKINA SAHİP DEĞİL'

Birilerinin çıkıp hayatın gerçekleriyle ilgisi olmayan sözler edip kafaları karıştırması yanlıştır. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir. Sadece ilmi bir zeminde teorik konunun tartışması olacak konuların toplum önünde konuşulmasını doğru bulmuyoruz. İfrat-tefrit ortamında insanlar kime kulak vereceğini elbette şaşırıyorlar. Dinime getirilen bu zaafiyete tahammülümüz yok. Din İşleri Yüksek Kurulumuz'un, Diyanet'in alanı boş bırakmaması lazım. İlahiyatçılarımızın muteber alimlerimizin ise ya sesleri çıkmıyor ya da duyulmuyor. Ya da korkuyorlar. Niye korkuyorsun? Bizim itirazımız hatta isyanımız işte bu hadsizlikleredir. Biz dinde reform aramıyoruz. Haddimize mi? Ama önüne gelen böyle çıkıp da kadınlarla ilgili genç yaşlı bunlarla ilgili ileri geri konuşmalarının İslam'a getirdiği lekeyi, gölgeyi görmemezlikten gelemez.

Türkiye'de din eğitim ve öğretiminin sağlıklı temel üzerinde yaygınlaştırılmasına ihtiyaç vardır. Diyanet İşleri Başkanlığımız, ilahiyatçılarımız bu alanı FETO'culara bıraktılar toplum bu hale geldi. El Kaide, DEAŞ, Boko Haram gibi terör örgütleri ortaya çıkmış ve palazlanmıştır. Dünkü konuşmadan sonra birileri sosyal medyada konuşmaya başladılar. Siz bu fakiri korkutamayacaksınız, hak neyse onu söylemeye devam edeceğim. Kuran'ın ve İslam'ın hükümlerini sağa sola evirip çevirmeye hakkınız yok. Dinimize fatura kestirmeye hakkınız yok. Bu örgütlerin arkasında falanca var demek derdimize derman olmaya yetmiyor. Biz AK Parti olarak Türkiye'nin cumhurbaşkanı olarak sözüm şudur, kucaklayıcı olacağız. Dinimize gölge, leke düşürmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Sosyal medyada saldıranlar olacak, unutmayın eğer haksızlık karşısında susarsanız dilsiz şeytan olursunuz.

Erdoğan'dan 'İslam'ın Güncellenmesi' tartışmasına yanıt

'HER AN AFRİN MERKEZE GİREBİLİRİZ'

Şu anda hedef Afrin. İyi bir noktaya geldik. Girerken sordurm, etkisiz hale getirilenlerin sayısı 3 bin 171 oldu. Afrin merkez kuşatılmış vaziyette. Her an Afrin merkeze girmekle karşı karşıyayız.

Kanal İstanbul çok ses getirecek. Sıradan bir olay değil, ama geciktik. Kanal İstanbul'un ihalesini hemen yapıp işi bitirmemiz lazım.

Dün bölücü terör örgtünün ikisi asfalta el yapımı bomba yerleştiriyorlar. İHA'larımız tespit etti, bu alçaklar öldürüldü. Arkadan gelen kamyonet patlatıldı ve aynı aileden üç kişi şehit oldular. Utanmadan siviller öldürülüyor deniyor, asıl öldüren sizsiniz. Biz bu topraklarda işgal için yokuz. Biz bu toprakları işgal etmek isteyenlerden temizleyerek gerçek sahiplerine inşallah teslim edeceğiz. Son 7 yılda yaşadıklarımız bize sahada yoksak istediğimiz neticeyi elde edemeyeceğimizi gösterdi. İnşallah burası emin bir belde. İnşallah burayı emin bir belde haline yeniden getirmenin mücadelesini vereceğiz. Şu ana kadar 3 bin 171. Sayıyı aldıktan sonra bu artmıştır. 815 kilometrekarelik alanın üzerindeki bölgeyi güvenli bölge haline getirdik. Tamamı 2 bin kilometrekare. 2 bin kilometrekarelik alanı ilk etapta kontrol altına alarak Afrin'li kardeşlerimizi topraklarına göndereceğiz. Afrin şehir merkezinin kuşatılmasının önündeki son engelleri kaldırıyoruz. Terör örgütünün sivil halkı nasıl kalkan olarak kullandığını bir kez daha gördük. Bölücü terör örgütü çocukları, kızları anne babalarının gözleri önünde vahşice öldürüyor. Kimi kuruluşlar bizi sivillere zarar vermekle itham ediyor. Birileri ülkemizden çıkıp Afrin'de ne işimiz var diyebiliyor. Eğer biz teröristleri Afrin'de imha etmezsek gelip eylem yapacakları yer Türkiye'dir. Kimse kendini kandırmasın. Suriye'deki mesele herhangi bir kesimin hukukunu koruma çabası değildir. Bugün Afrin'deyiz, yarın Münbiç'te olacağız. Ertesi gün Fırat'ın doğusunu Irak sınırına kadar teröristlerden temizlenmesini sağlayacağız.

KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARINA: SENİN ÖLÇÜN NE?

Siz bakmayın kredi derecelendirme kuruluşlarının Ali Cengiz oyunlarına. Artık bu kredi notu oyunlarına piyasalar itibar etmiyor. Geçin bu işleri. Sizin kredi derecelendirme kuruluşları olarak verdiğiniz notlar karne notumuz değildir. Senin ölçün ne? Biz bu işlere alıştık, sizi de çok iyi tanıyoruz. Bu yolda nasıl basamakları çıktığımızı dünya gayet iyi biliyor. Sen büyüme oranına mı bakıyorsun, ihracata mı bakıyorsun, neye bakıyorsun? Bunlarda ölçü siyaset. Biz bunlardan emir almıyoruz. Son gittiğim Davos'ta yaşadığım olay. Başkanı vardı Kahn diye. Onlar siyaseten de bizi yönetiyorlardı. Alacağını tahsil et de siyaset yapma. Siyaseten yönetmeye kalkarsan Türkiye'nin Başbakanı benim. Sonra ne oldu, 2013'te bu iş bitti ödedik. 2013'te bizden 5 milyar dolar borç istediler. Sonra baktılar Türkiye ciddi, vazgeçtiler istemediler. Artık IMF ile işimiz yok bitti.