Mesele ağaç değilmiş...

Gezi sürecinde gözaltına alınan Çarşı grubu üyelerinin yaptığı telefon görüşmeleri ortaya çıktı. Telefon konuşmaları da gösterdi ki mesele ağaç değilmiş...

Mesele ağaç değilmiş...
Gezi sürecinde gözaltına alınan Çarşı grubu üyelerine yönelik soruşturmada hazırlanan iddianame kabul edildi.

Arap Baharı atıfı

İddianamede Çarşı grubu üyelerinin yabancı basın mensuplarını olay yerlerine almaları ise savcı tarafından şöyle yorumlandı: “Yabancı basın mensupları tarafından olay yerlerinde elde edilecek görüntüleri dünya medya kuruluşlarına servis yaparak kamuyonda'Arap Baharı' diye adlandırılan bir kısım Ortadoğu ülkelerindeki yönetim değişikliklerini çağrıştırır şekilde imaj oluşturup Türkiye Cumhuriyeti'nin yasal olarak kurulan hükümetini yasal olmayan yöntemlerle ortadan kaldırmayı amaçladıkları belirlenmiştir.”

Şüphelilerin hükümeti devirmeye yönelik amaçlarının olduğu yönündeki iddialar için ise telefon görüşmeleri örnek gösterildi. İddianamede şüpheliler arasında yapılan görüşmelerde “Park mark benim umrumda değil”, “Bana ne yemişim AVM'sini de, Gezi Parkı'nı da ağacını da, ihtilal başladı”, “Bu hükümeti düşüreceğiz”, “Başbakanlık konutuna saldırı olacak bugün”, “Bu bir iç savaşa dönüşebilir”, “Polise güçlü saldıralım, gösterilerde ölen kişi olursa toplumsal refleks daha çok artar” şeklinde konuşmalar olduğu anlatıldı.

Tweet'ler delil sayıldı


Eylemde yönetici konumunda olduğu iddia edilen Çarşı Grubu tribün liderlerinden Cem Yakışkan'ın Twitter hesabından yazdıklarıyla kitleleri eyleme katılmak için teşvik ettiği belirtilirken, “Hatta bir kısım söylemlerinde meselenin ağaç meselesi olmadığını belirtti” denildi.

‘Asıl mesele ağaç değildi'

İddianamenin son bölümünde yer alan savcılık değerlendirmesinde ise şüphelilerin asıl amaçlarının ağaçların kesilmesini engellemek değil, hükümeti yıkmak olduğu anlatıldı. İddianamede şu ifadeler kullanıldı:

“Şüphelilerin telefon kayıtlarından da anlaşılacağı üzere Türkiye Cumhuriyeti'nin yasal olarak kurulmuş hükümetini gayrı yasal yollardan devirmeye amaçladıkları, bu sonucu kolaylaştırmak içinde ülkede kaos ve otorite boşluğu oluşturmaya çalıştıkları özellikle eşgüdümlü olarak Ankara ve İstanbul'daki Başbakanlık ofislerini ele geçirmeye çalıştıkları.” İddianamede tüm şüpheliler için “Hükümeti yıkmaya teşebbüs” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Bunun yanı sıra Çarşı Grubu lideri Erol Özdil, Cem Yakışkan, Numan Bülent Ergenç, “silahlı suç örgüt kurmak” ile de suçlandı. Diğer şüpheliler ise hükümeti yıkmaya teşebbüs suçlamasının yanı sıra “Çarşı grubunun liderlerinin kurduğu silahlı örgütün üyesi olmak”, “kamu görevlisine direnmek, “kanuna aykırı toplantı ve gösteri düzenlemek”, “ruhsatsız silah bulundurmak” gibi suçlardan ceza istendi.