Davutoğlu: İslam dünyası IŞİD ile anılamaz

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dünya Ekonomik Forumu'nda bir konuşma yaptı.

Davutoğlu: İslam dünyası IŞİD ile anılamaz
Başbakan Davutoğlu, 'İslam dünyası, IŞİD ile anılamaz, İslam da IŞİD veya benzer yapılarla anılamaz' dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) kapsamında düzenlenen İstanbul Programı'nda yaptığı konuşmada, 'Bize geçmişte demokrasi dersi vermeye kalkanlar, Ortadoğu'da demokrasiyi ve demokratik güçleri terk ettiler ama biz terk etmeyeceğiz' diye konuştu.

Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı açıklamalar şöyle:

Bölgesel kalkınma konuşulacaksa en doğru yer İstanbul'dur. Burası dünyanın nabzının attığı şehirdir. Dünya finansal sisteminin dayanıklılığını güçlendirmek sorumluluğumuz var. Dünyada artık herhangi kriz olduğunda bundan etkilenmeyecek toplum yoktur.Biz Avrupalılar bu krizi derinlemesine hissettik. Avrupa'da yaşanan krizi kendi krizimiz gördük.
Avrupa'da yaşanan krizi kendi krizimiz gördük. Politik depremin ortaya çıkardığı daralmalar aslında bölgesel krizin daha derinlemesine olmasına yol açtı.

2008 ekonomik krizinin olduğu sıralarda Ali Babacan'dan Dışişleri Bakanlığı'nı devralmıştım. O zaman bir muhasebe ihtiyacı duyduk. Şimdi dönüp 5 yıla baktığımızda Türkiye finansal sarsılmalara dayanabilmişse geliştirdiği politikalar etkili olmuştur. Yeni bir vizyon ilan ettik.2009 yılında birçok Ortadoğu ve Balkan platformlarında 4 ilkeyi öne çıkardık. Yeni bir üst düzey siyasal diyaloga ihtiyaç var, güvenlik sistemine ihtiyaç var, siyasi kültüre ihtiyaç var dedik.

İnsanımız ne kadar çok hareket ederse, girişimcimiz ne kadar çok ülkeye rahatlıkla gidebilirse ekonomimiz o kadar katma değer üretir' diye düşündük ve yeni bir vize politikası geliştirdik. Ben Dışişleri Bakanı olduğumda 42 ülkeyle vize muafiyeti vardı, bıraktığımda 72 ülke.

1988’de ben doktoramı yazarken Mübarek iktidardaydı. Bilgisayar, internet icat oldu Mübarek iktidardaydı. Facebook, twitter icat olunca dayanamadı.Nesiller değişiyor ve gençler aynı liderleri görüyor. Hesap vermeyen liderleri. 2012 ümit yılıydı.O günden bugüne Türkiye olarak aynı yerde durduk. Herkes pozisyon değiştirirken, bizi reel politik çağırırken biz demokrasinin ve Ortadoğu halklarının yanında durduk.

Çünkü demokrasinin değerini en iyi biliriz. Darbelerle büyümüş bir nesiliz.Meydan okuma küreselse hepimiz elimizi taşın altına koyacağız. Artık yeter. Suriye krizinin Irak krizinin bedelini Türkiye’ye ödetmek doğru değil.Türkiye kendi alın teriyle Suriyeli sığınmacılara 3,5 milyar dolar harcadı. Analarının ak sütü gibi helal olsun.Bir gün, Avrupa’daki uzun savaşlardan sonra olduğu gibi Ortadoğu halkları da bu sınırları saygı duymakla beraber geçişken kılacaklar.

Avrupa’da ekonomik krizin sıkıntıları yaşanırken, Türkiye kendi istikrar adasını korumaya çalışıyor.Bir Avrupalı Bakan “IŞİD’e karşı savaşmak için Suriye rejimi ile işbirliği yapalım” teklifi yaptı.IŞİD’le mücadele için Suriye ile işbirliği yapılırsa IŞİD’in militan sayısı artar.Halkımız bizden memnunsa meşruiyetimizin tartışılmasına izin vermeyiz.Avrupa bizim kaderimizdir. Ancak Avrupa’nın da bunu görmesi lazım.Biz gümrük birliğinin paçasıysak Avrupa’nın serbest ticaret anlaşmalarını tek taraflı olarak yapmasına bir son vermesi lazım. Tamam belki siyasi olarak bir parçası değiliz ama ekonomik olarak parçasıyız.