Yüzeysel Sulara Karışan İlaç Atıklarına 'Elektrokimyasal' Önlem

Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsünde (GYTE) yürütülen proje kapsamında, tüketiminin ardından çeşitli yollarla yüzeysel sulara karışarak çevre kirliliğine sebep olan antibiyotik ve analjezik maddeler, "Elektroteknoloji Uygulama Laboratuvarı"nda elektrokimyasal yöntemlerle arıtılacak.

Proje yürütücülerinden GYTE Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Sibel Barışçı, AA muhabirine, bölüm bünyesindeki laboratuvarda su ve atık su arıtımı için elektrokimyasal yöntemler üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Laboratuvardaki son çalışmalarının ilaçların etken maddeleri üzerine olduğunu anlatan Barışçı, özellikle antibiyotikler ve analjezikler üzerinde durduklarını kaydetti.

Antibiyotik ve analjezik ilaçların günlük hayatta kullanım oranının oldukça fazla olduğuna değinen Barışçı, "Dünyada antibiyotik kullanım oranları incelendiğinde Türkiye, birinci sırada yer alıyor. Ülkemizi Fransa ve Rusya takip ediyor. Analjeziklerin kullanımına baktığımıza da Türkiye, ilk on ülke arasında bulunuyor" diye konuştu.

-" Erkek balık türlerini feminenleştirdiği tespit edilmiş"
Barışçı, antibiyotik ve analjeziklerin yüzeysel sulara ulaştıklarında birtakım zararları bulunduğunu belirtti.

Bu maddelerin insanlar tarafından alındıktan sonra bozulmadan, idrar ve dışkı yoluyla yüzeysel sulara karıştığına işaret eden Barışçı, "Antibiyotik ve analjezik maddeler, yüzeysel sulara ulaştıklarında, çok düşük seviyelerde dahi, canlılar üzerinde toksik etkilere sebep olmaktalar. Örneğin 'diklofenak' adlı etken maddenin düşük miktarlarda bile kuşlar üzerinde ölümcül etkileri olduğu belirlendi. Aynı zamanda hormon olarak kullanılan 'estradiol' adlı etken maddenin de bazı erkek balık türlerini feminenleştirdiği tespit edilmiş. Bu ilaç etken maddelerinin çevre üzerinde bu tarz zararları var" ifadesini kullandı.
"Biz de son yaptığımız çalışmalarda Türkiye'de en çok kullanılan antibiyotiklerden amoksisilin ve siprofloksasini ele aldık" diyen Barışçı, şöyle devam etti:
"Analjezik madde olarak da en çok kullanılan 'flurbiprofen' adlı etken maddeyi seçtik. Bu maddeleri de elektrokimyasal yöntemlerle arıtmayı denedik. Oldukça başarılı sonuçlar elde ettik. Yöntemde, ilk olarak 'ferrat' denilen çok kuvvetli parçalayıcı özelliğe sahip maddeyi elektrokimyasal yöntemle sentezledik. Bu maddeyi de seçilen etken maddeleri içeren atık sulara uyguladık. Oldukça başarılı sonuçlar aldık. Ferratın, 'flurbiprofen' denilen etken maddeyi yüzde 100 giderdiğini, aynı zamanda amoksisilini yüzde 67, siprofloksasini de yüzde 82 oranında parçaladığını gördük."
- "Geleneksel arıtım yöntemlerinin bu maddeler üzerinde hiçbir etkisi yok"
Barışçı, geleneksel arıtım yöntemlerinin antibiyotik ve analjezik gibi farmasötik maddeler üzerinde hiçbir etkisi bulunmadığına dikkati çekerek, bu maddelerin olduğu gibi yüzeysel sulara ulaştığını vurguladı.
Türkiye'de ve dünyada yeni tekniklerin geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Barışçı, laboratuvarda uyguladıkları elektrokimyasal yöntemlerin ileri arıtım teknikleri sınıfına girdiğini anlattı .
Bazı ilaç firmalarının kirleticileri en aza indirmek için Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde stratejik planlamalar yaptığını aktaran Barışçı, "Bir sonraki projede onkoloji ilaçları üreten firmanın TÜBİTAK destekli proje kapsamında atık sularını arıtmaya çalışacağız. Bu projeyle pilot ölçekli uygulamalar için altyapı oluşturacağımızı düşünüyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: AA