Arınç'tan IŞİD'le ilgili çarpıcı açıklamalar

Başbakan Yardımcısı Arınç, katıldığı bir televizyon programında IŞİD ve elindeki Türk personele ilişkin önemli açıklamalar yaptı.

Arınç'tan IŞİD'le ilgili çarpıcı açıklamalar
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, IŞİD'in elinde bulunan bürokratlar hakkında konuşarak, 'Onların her hali ile ilgileniyoruz, kaldıkları yeri bile biliyoruz. İrtibatımız bir şekilde devam ediyor. Bir tanesinin bile burnunun kanamasını istemediğimiz için, çok hassasiyet gösteriyoruz. Bir şekilde onları oradan çekip kurtarmak istiyoruz' dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalar yaptı. Sınır kapısına gelen Suriyeliler hakkında konuşan Arınç, 'İçişleri Bakanımız ve AFAD Sorumlu Başbakan Yardımcımız Numan Kurtulmuş ile görüştüm. Ondan aldığım bilgiler de teyit edildi.' dedi.

Arınç, 'Suriye'nin kuzeyindeki olayları takip ediyorduk. Musul'dan başlayan Kerkük civarında IŞİD'in ilerlemesini takip ediyorduk. Sonra Amerikan bombardıman uçaklarının defalarca bazı ikmal merkezlerini vurduğunu biliyorduk. Sonrasında Amerika'nın önderliğinde bir koalisyon kurulmaya çalışılıyor ve bu koalisyonda daha çok saldırılarıyla ve hava bombardımanlarıyla IŞİD'in yolunu kesmeye, konvoylarını vurmaya, lojistik desteklerini kısmaya çalışıyordu. Şimdi tabi IŞİD yeni bir olay değil, ancak bu kadar güçlenmesi veya ön plana çıkması, kendinden bu kadar bahsetmesi son yıllarda ve birkaç yılı kapsadı. Önce Irak İslam Devleti olarak kurulmuş, sonra Suriye'de yaşanan içinde Suriye kanadına geçmişler. Irak, Suriye Şam İslam Devleti olmuş. Kendilerine göre giysileri var, kendilerine göre silahları var ve bu maalesef çok acımasız. Bazen boğazları keserek, bazen de topluca insanları öldürerek, büyük cinayetler işliyorlar. Daha çok bu yönüyle gündeme gelen, ideolojik amacını bir araya bırakalım vahşetle, ortaya koyan haliyle terör örgütüdür.

Türkiye bir yıl önce 2013'ün sanırım ekim ayı bakanlar kurulu kararnamemiz var. Orada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını uygulama olarak terör örgütü olarak ilan ediyoruz, hemde örgütle sadece bu değil şüphesiz El Kaide ve benzeri örgütlerinde ilişkide bulunduğu ülkelerin mal varlıklarını dondurmak, ülkeye giriş çıkışlarını yasaklanması gibi tedbirlerde alıyoruz. Türkiye'nin bu konuda bir eksiği yok. Ama bize daha çok Suriye'deki kaos hemen hemen dört yıldan beri, ikincisi de Maliki yönündeki Irak'ın bölünmeye ve parçalanmaya gidişi' dedi.

'ALIKONULAN YURTTAŞLARIMIZLA İRTİBATIMIZ BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR'

IŞİD bir güç olarak ilerlediğinde Musul'u işgal ettiğini ifade eden Arınç, 'Küçük bir kuvvetle Irak merkezi hükümetinin askerleri giysilerini bırakıp kaçtılar. 300-400 bin nüfuslu şehri 500 kişilik IŞİD gücü belindeki silahlarla acımasızlığıyla, saldığı korkuyla ve içeriden gelen desteklerin bulunmasıyla ele geçirdi. O sırada tahliyeye edilmemiş olan konsolosluk görevlilerimizde bayrağımızı indirmeden onların bu şekilde rehinesi durumuna düştüler.

Türkiye'den giden veya vatandaşı olan 46 yurttaşımızdır, içlerinde bayanda, çocukta var. Onların her hali ile ilgileniyoruz, kaldıkları yeri bile biliyoruz. İrtibatımız bir şekilde devam ediyor. Bir tanesinin bile burnunun kanamasını istemediğimiz için, çok hassasiyet gösteriyoruz Bir şekilde onları oradan çekip kurtarmak istiyoruz. Bunun ne kadar zor olduğunu as çok insanlar tahmin edebilir. Bursa'dan da birkaç tanesinin yakını var. Geldiğimiz zaman onlarla da görüştüm. Türkiye'nin her yerinden arayanlara Dış İşleri Müsteşarımız, ilgili arkadaşlar zaman zaman bilgi veriyor. Şuanda sağlıklarının iyi olduğunu, güvenli yerde bulunduklarını ama maalesef hale IŞİD kontrolü altında olduklarını bilmemiz lazım.'diye konuştu.

BU BÜYÜRSE YIKIMA DÖNÜŞÜR

Arınç, 'Türkiye'ye gelen pek çok insan var. Bu kadar insana maddi olarak her şeyi veriyoruz. Çünkü onlar ölüm korkusuyla Türkiye'ye sığındılar. Suriye'deki rejimin halkına karşı zulüm etmesini her zaman eleştirdik. Ama oradan kaçıp ta hayatını kurtaran insanlara kucak açtık. Şimdi aynı şekilde bir akım Suriye kuzeyinde başlayarak Türkiye'ye getirecek olursa bu maddi ve manevi açıdan yıkım olabilir. Mümkün olduğu kadar kendi topraklarında onları güvenli hale getirmemiz lazım. Kendi topraklarından insani yardım, gıda yardımı yapalım. Biz bunlara mecburuz, biz Türk milletiyiz. Biz samimiyetli insanlarız, biz aman diyen insanlarız. Bizden yardım isteyen, beni kurtar diyene kucağımız, elimizi, kolumuzu açmak durumundayız. Bunu tarihin her döneminde Türk milleti yapmış. Bunu 23 sene önce rahmetli Özal döneminde, o zamanda Saddam katliam yapmıştı. Binlerce insan sınırımızdan içeri girdi. Bunlar çok önemli şeyler. Bizim bölgemizde yaşayan bütün Kürtlerin geleceği yer Türkiye'dir. Türkiye güvenli ülkedir. Türkiye'de rahat edeceklerini, kendilerinin ağırlanacaklarını bilirler. Siyaseten belki zaman zaman karşı çıkarlar. Aman aman dediklerinde Türkiye'de başka kimse aklına gelmez. Şimdi buralarda top sesleri yaklaştı. IŞİD, bunları önüne katıp kovalamaya başladı. Yani bize gelen haberlere göre 1-2 kilometre kadar aralarında mesafe kalmış. Gelecekler sınara kadar bunları katledecekler, yok edecekler.' dedi.