Gizli tanık 25 Aralık'ı anlattı

25 Aralık soruşturmasını yürüten polisler hakkında başlatılan soruşturma dosyasında çok sayıda gizli tanığın ifadesi yer alıyor.

Gizli tanık 25 Aralık'ı anlattı
Darbecilikle suçlanan polisler hakkındaki dosya için ifade veren gizli tanık 'Fatih' 25 Aralık'ı anlattı...

Gizli tanık Fatih, 'Hocaefendi bu soruşturmayı yürütenlere dua ediyor' şeklinde konuşuyorlardı. Amaç hükümeti düşürmekti' dedi.

Aralarında dönemin İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakup Saygılı'nın da bulunduğu 33 polisin gözaltına alındığı soruşturma dosyasında 'Fatih' isimli gizli tanık 25 Aralık'ı şöyle anlatıyor: Soruşturma ilk önce ihaleye fesat karıştırma dosyası olarak başlatıldı ancak daha sonradan Başbakan'ın örgüt lideri olarak gösterildiği bir örgüt şeması oluşturuldu. Soruşturmanın seyrinin değiştiğini görünce bazılarında tereddütler oluştu. Bunun üzerine soruşturmayı yürüten amirler bu dosya yüzyılın en önemli soruşturması, bu soruşturmada görev almak bir ayrıcalıktır şeklinde telkinlerde bulundu.

SORUŞTURMA DUASI

Zaten soruşturmayı hazırlayanlar kendi aralarında yaptıkları konuşmalarda 'bu soruşturma çok önemli. Bu dosyada görev almak bir şereftir. Hocaefendi bu soruşturmayı yürütenlere dua ediyor' şeklinde konuşuyorlardı.

Ayrıca Turgay Ciner'in Hocaefendi ile telefon görüşmesi yaptırıldı ve konuşma içeriğinin tape yapılmaması yönünde talimat verildi. Daha sonra Turgay Ciner'in aslında iyi bir adam olduğu yönünde konuşmalar yapıldı. Soruşturma Savcısı Muammer Akkaş tarafından bizzat talimat verilmek suretiyle Turgay Ciner hakkında hazırlanan kısımlar fezlekeden çıkartıldı.

ZAMAN'A ABONEYSE SADECE ŞÜPHELİ

Soruşturmada adı geçen şüpheliler arasında bulunan Cengiz Aktürk'ün çocuklarının cemaate ait okullara gittiği tespit edildi. Amirler 'Zaman Gazetesi'ne aboneyse bunu da dosyadan çıkartalım' dedi. Ancak yapılan araştırmada gazete aboneliğinin olmadığı tespit edilince dosyada şüpheli olarak kalmasına karar verildi. Son zamanlarda 17 Aralık soruşturmasını yürüten ekiple aynı mekanda çalışılmaya başlandı.

'DÖNEMİN BAŞBAKANI' MEMNUNİYETİ

Ekip amirleri kendi aralarında 'dönemin başbakanı' şeklinde yazılması hususunda memnuniyetlerini dile getiriyorlardı. Soruşturmanın amacı kesinlikle hükümeti düşürmekti. Soruşturmanın sonlarına doğru amirler sürekli olarak 15-20 tane telefon numarası getirip hiçbir suç görüşmesi yapmadıkları halde sırf Başbakan'ın yakınındaki kişiler olması sebebiyle dinleme kararı alınması yönünde rapor tutulması talimatı verdiler.'

Kabineyi burada toplayacağız

Dinlemeyi yapan polis memurları arasında 11 Aralık günü dehşet veren bir yazışma yapıldı. Memurları kendi aralarında 'Nefes aldırmayacağız onlara, kabineyi toparlayacağız burada' şeklinde yazıştı. Emniyete yönelik soruşturmayı yürüten savcılar 'Kabineyi toplayacağız burada' şeklinde yazışmanın dosyanın içeriği ile uyumlu olduğunu ve yapılan incelemede bütün kabine üyelerinin yasal olmayan yöntemlerle dinlendiği vurguladı. 25 Aralık dosyasında Recep Tayyip Erdoğan, Taner Yıldız, Muammer Güler, Beşir Atalay, Faruk Çelik, Erdoğan Bayraktar, Binali Yıldırım, Ömer Çelik, İdris Naim Şahin, Hüseyin Çelik, Mehmet Müezzinoğlu, Hayati Yazıcı, Egemen Bağış, Ahmet Davutoğlu, Veysel Eroğlu, Zafer Çağlayan, Ali Babacan ve Sadullah Ergin'in dinlendiği ortaya çıktı.

Haklarında karar dahi yok

25 Aralık kapsamında dinlenenler bu isimlerle sınırlı değil. Mustafa Elitaş, Mehmet Metiner, Sabri Varan, Yalçın Akdoğan, Mahir Ünal, İdris Güllüce, Nurettin Canikli, Gürsel Tekin ve Kamer Genç'in hiçbir dinleme kararı olmadan dinlendiği tespit edildi. 25 Aralık Soruşturmasını yapan polisler, sözde fesat karıştırılma iddiasını takip ettikleri ihalelerden bazılarının bitmemesine rağmen dosyaları 15-17 Aralık günleri arasında sonlandırarak savcılığa gönderdi.