Babar'dan Aile Hekimliği Eleştirisi

Babar, “Malumunuz aile hekimliği sistemine pilot il olarak 2007 yılında Adıyaman'da da uygulamaya başlanmıştır. Aile hekimliği sistemine geçilirken yapılan reklamlarda ve halkta oluşturulmaya çalışılan algıda; Sağlık hizmetinin vatandaşın ayağına götürüleceği, her ailenin bir hekimi olacağı, bu aile hekiminin, kendine bağlı nüfusun bebek izlemini, gebe izlemini yapacağı, kendi popülasyonunun hastalık haritasını çıkaracağını, hastaneye sevk ettiği hastaların takip edileceğini, mobili olan aile hekimlerinin hizmeti aksatmadan yapacağı ve en önemlisi de sevk zincirinin olacağı ve tüm bu işlemlerin vatandaşa bedava yapılacağıydı.

Fakat 8 yıla yakındır ilimizde de yürütülen aile hekimliği uygulamasında gelinen nokta sadece aile hekimlerinin reçete yazmasının ötesine gitmeyişidir. Köylerdeki vatandaş sağlık hizmetinden mağdur durumdadır. skiden en küçük mezrada bile ebe hemşire bulunurken bugün ise kendilerinin bağlı oldukları aile hekimlerini ve sağlık personellerini mumla arar olmuşlardır. Bir enjeksiyon için bile kırsalda yaşayan vatandaş acillere hücum etmektedir. Belki il ve ilçe merkezlerinde vatandaş ufak sağlık problemleri için alternatif sağlık kuruluşlarına çabucak ulaşa biliyorsa dahi köylerde yaşayan vatandaşın mağduriyeti had sefadadır. Anadolu Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği olarak; sağlıkta şiddetin bizce en büyük sebeplerinden olan aile hekimliği sisteminde sevk zincirinin getirilmesi, acillerdeki hekim sayısının ve hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının sayılarının artırılması, çalışma alanlarının düzeltilmesi, ekonomik kaygılarının giderilmesi, bu alanda çalışan personellerin yıpranma paylarının verilmesi gerekmektedir” dedi.