Tayyip Erdoğan: Davanın ruhu değişmiyor

AK Parti 1. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde konuşan Recep Tayyip Erdoğan, "Partinin misyonu, davanın ruhu, hedef ve idealler değişmiyor. Sadece isimler değişiyor" dedi.

Tayyip Erdoğan: Davanın ruhu değişmiyor
1. Olağanüstü Büyük Kongresi, Ankara Arena Spor Salonu'nda yapılıyor.

Cumhurbaşkanı seçildiği için genel başkanlıktan ayrılacak ve yerini Ahmet Davutoğlu'nu bırakacak olan Recep Tayyip Erdoğan, kongrede konuştu.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar...

'Bu olağanüstü kongreye 13 yıldır gururla taşıdığım AK Parti'nin genel başkanlık vazifesini artık sizlere teslim ediyorum. 14 Ağustos 2001 tarihinde başlayan genel başkanlık vazifem 13 yıl 13 gün sonra işte bugün nihayete eriyor.

Yarın inşallah Meclis'te mazbatamızı teslim alacak, 11,5 yıl boyunca üstlendiğimiz başbakanlık vazifesini teslim ederek; yemin edip cumhurbaşkanlığı vazifesini üstlenmiş olacağız.

Her zaman ifade ettiğim gibi değişen şekildir. Öz, partinin misyonu, davanın ruhu, hedef ve idealler değişmiyor. Sadece isimler değişiyor.'

'ONLAR EN BAŞTAN YIKILDILAR'
'Bu büyük dava, bu kutlu hareket mensuplarıyla şereflenmez. Bunun önemle altını çiziyorum. Tam tersi bu dava mensuplarına şeref verir. 'Ben yoksam dava da yok' diyenler, daha en baştan yıkılmış olanlardır. 'Ben olmazsam dava şereflenmez' diyenler, davanın ruhunu anlayamamıştır. Ortak kararları şahsi beklentileriyle uyuşmadığı için beğenmeyen, kutlu davaya haksızlık etmiştir. Bu dava hiçbir zaman koltuk davası olmamıştır... Okyanıus ötesinden gelen telefonlarla istifa edenleri kimse hatırlamıyor ve hatırlamayacak da. Bunu da böyle biliniz.'

İLK MECLİSİ HATIRLATTI
'Genel başkanlık görevim süresince 23 Nisan 1920 tablosunu her fırsatta hatırlattık. O tarihte Meclis açılmadan önce Gazi Mustafa Kemal'in talimatıyla bütü vilayetlerde hatimler indirilmişti. 23 Nisan özlellikle bir cuma gününe denk getirilmişti. O gün Cuma Namazı kılınmış, hatim duaları yapılmıştı. Ulus'taki Meclis binası önünde de dualar edilmiş ve Meclis bu şekilde açılmıştı. Çok anlamlı değil mi. Meclis'in genel kurul salonunda; buraları unutmayalım sevgili kardeşlerim, kürsünün arkasında 'Onlar işlerini istişareyle yaparlar' mealine gelen Şura suresinin 38. ayeti yazılmıştı. O Meclis tam anlamıyla bir Türkiye manzarasıydı, milletin bütün unusuru oradaydı...'

TÜRKİYE EKONOMİSİ
Konuşmasının devamında Türkiye ekonomisine değinen Erdoğan, iktidara geldikleri dönemdeki ekonomik durumu anlatarak IMF ile ilişkilere değindi:

'O zaman IMF'nin başında olan kişiye, 'siz bize borç verdiniz. Bunu ne zaman geri alacağınızı takip edin. Bize siyastte yol çizmeye çalışırsanız buna evet diyemeyiz' dedim. Yanımda Ali Babacan da vardı... O zat sonra şimdi söylemek istemediğim bir nedende dolayı oradan ayrıldı...

Şimdi IMF'ye olan borcumuzu tamamen sıfırladık. Merkez Bankası kasasında; şu an kendi rekorumuzu kırdık. Döviz rezervi şu an 136 milyar dolardır... Tüm dünyada takdirle izlenen güçlü bir ekonomiye sahibiz artık...'

'Gelişmiş ülkelerde ne varsa aynısı Türkiye'de de olsun diye mücadele verdik. Yola çıkarken, Türkiye'yi dört ayak üstünde yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Bunlar eğitim, sağlık, adalet ve emniyetti' diyen Erdoğan, iktidarları döneminde bu alanlarda yapılanlardan bahsetti.

'ELİMİ TEKRAR UZATIYORUM'
Başörtüsü sorununu ortadan kaldırdıklarını, eğitimde başörtüsünün önünü açtıklarını, TBMM'de başörtülü olarak vekillerin girdiğini söyleyen Erdoğan, 77 milyonun kardeşliğini tesis etmek için çalıştıklarını söyledi.

AB'ye vurgu yapan, AK Parti'nin bir dünya partisi olduğunu söyleyen Erdoğan, 'Başbakan ve genel başkan olarak son günümde, son dakikalarımda 77 milyonun her bir ferdine elimi uzatıyorum' diyerek şunları söyledi:

'Bunu sadece şahsım için değil, partim, hükümetim ve lideri olduğum hareket adına elimi tekrar uzatıyorum. Diyorum ki; biz sizi çok iyi anlıyoruz, yaşadığınız tarihsel süreci, yaşam tarzlarınızı, değerlerinizi, talep ve arzularınızı biliyoruz.

Şu an bizi izleyen milletime seseniyorum. Sizin de bizi anlamınızı istiyoruz. Nasıl baderelerden geçerek; yasakları, tehditleri ve kısıtlamaları aşarak bugünlere geldiğimizi anlamanızı istiyorum. Maruz kaldığımız zulümleri anlamanızı istiyoruz. Hez zaman gönlümüzü açtık, anlamadınız. Sizin de bizlere gönlünüzü samimi olarak açmanızı istiyoruz. Bizim yaşadıklarımızı kimse yaşamasın istedik, bu hassasiyetimize hak vermenizi istiyoruz.

Eski küslükleri, dargınlıkları bir kenarı bırakalım. Ama bakıyorusunuz ana muhalefetin başındaki zat, halkın seçtiği Cumhurbaşkanı'nın yemin törenine katılmayacağını söylüyor. Katımaması biz ne kaybettirir, hiçbir şey. Ama kendisinin çok şey kaybedeceğini tekrar hatırlatmak isterim. Biz bu yolda birileri ile yürümedik, milletimizle yürüdük onlarla buralara geldik'

Erdoğan, konuşmasının devamında muhalefete yönelik eleştirilerde bulundu ve 'Yeni Türkiye' vurgusu yaptı.

PARALEL YAPIYLA MÜCADELE
Yeni Türkiye'ye' de paralel devlet yapılanmasına, çetelere, mafya örgütlenmelerine asla izin verilmeyeceğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

'Devlet içindeki paralel yapı siyaseten mahkum olmuştur. Türkiye'nin yaşadığı son iki seçim, bir anlamda paralel yapının ve destekçilerinin siyaseten tasfiyesi olmuştur. Siyasetin önündeki mesele, bu yapıyı hukuken de tasfiye etmektir. Paralel yapı, tipik bir bürokratik vesayet girişimidir. CHP ve MHP'nin paralel yapıyla işbirliği yapmaları, hem eski Türkiye özlemlerinin hem de bürokratik vesayette aynı istikamete bakıyor olmalarının bir sonucudur. Siyaset, bu vesayet girişimine taviz veremez, verdiği anda kendi varlığını inkar eder.

Kime çalıştığı, kimin çıkarları adına ülkesine ihanet ettiği artık belli olan Pensilvanya, hukuk sistemine emir veremez, talimat veremez. Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk sistemi, Hasan Sabbah benzeri tehlikeli meczupların oyuncağı asla olamaz. Vatansever hakim ve savcılar, inanıyorum ki aralarındaki Haşhaşileri temizleyecek, hukuk sistemi üzerindeki gölgeleri kaldıracaklardır.

Türkiye'ye, aziz milletimize, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı haince duruş sergileyenler, bunun hesabını mutlaka ama mutlaka verecekler ve veriyorlar. İhanet cezasını alacaktır. Cumhurbaşkanlığı makamında, bu ihanetin hesabını sormak benim boynumun borcudur. Bugün bu kongrede seçilecek, ardından da hükümeti kurmakla görevlendirilecek yeni Başbakan'ın, paralel devlet yapısıyla mücadelede son derece kararlı, azimli ve cesur olacağına yürekten inanıyorum.'

HELALLİK İSTEDİ, AŞKINI EMANET ETTİ
"Her zorluğa sizlerle birlikte göğüs gerdik. Üzülünce birlikte üzüldük, sevinince birlikte sevindik. Milletin teveccühüne de ümmetin duasına da birlikte mazhar olduk. Partimizi öyle bir yere taşıdık ki Türkiye'nin kaderiyle AK Parti'nin kaderini adeta özdeş hale getirdik. Allah hepinizden razı olsun. Tek tek her birinizden helallik diliyorum. Hakkınızı helal ediyor musunuz Ben de her birinize hakkımı helal ediyorum" diyen Erdoğan'ın son sözleri, "Adalet ve Kalkınma Partisi'ni yani aşkımı, sevdamı, tutkumu, kavgamı önce Allah'a, sonra sizlere emanet ediyorum" oldu.