Engelli evlatlıklarına öz çoçukları gibi bakıyorlar

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde bir çift, bebekken evlat edindikleri ve 3 yaşındayken engelli olduğu fark edilen çocuğa 36 yıldır kendi çocukları gibi bakıyor.

Engelli evlatlıklarına öz çoçukları gibi bakıyorlar
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde yaşayan Durmuş (56) ile Muazzez Sezer (46), 1973 yılında evlendikten sonra 5 yıl boyunca çocuk sahibi olamadı. Çocuklarının olması için uzun süre Ankara'ya tedavi olmaya giden çift bir netice alamayınca evlat edinmeye karar verdi. Bir yakınlarının tavsiyesi üzerine Ankara Keçiören'deki çocuk yuvasına gelen Sezer çifti henüz 4 aylık olan Cumhur'u evlat edindi. Çift, 3 yaşına geldiğinde hareketlerinden şüphelendikleri Cumhur'u Hacettepe Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirdi. Burada Cumhur'un beyninde 'metal' olduğunu öğrenen Sezer ailesi, yurdun, 'Çocuğu bize verin' talebine olumsuz cevap verdi.

36 yaşında gelen Cumhur annesine ev işlerinde de yardım ediyor. Fanatik bir Fenerbahçe taraftarı olan Cumhur takımının ismini her duyduğunda büyük bir sevinç yaşıyor.

BABA SEZER: “CUMHUR'UN YERİNE 10 TANE ÇOCUK VERSELER KABUL ETMEM”

Cumhur'a 36 yıldır babalık yapan Durmuş Sezer, halinden çok mutlu olduklarını söyledi. Cumhur'a olan sevgisinin ilk günkü gibi devam ettiğini dile getiren baba Sezer, kendisine onun yerine 10 tane çocuk verilse dahi kabul etmeyeceğini ifade ederek, “Cumhur'u biz 1979'da aldık. Ankara Hacettepe Hastanesi'ne çocuğumuz olmadığı için tedavi için gittik. Sonradan biz otelde kalırken düşündük, 'Biz buradan alalım' dedik. Ankara Keçiören Yurdu'na gittik. Biz onu yurttan aldığımızda dört-beş aylıktı. Aldık, 3 yaşına girince özürlü olduğunu anladık. Orman İşletmesi'nde çalışırken senelik iznim vardı bir ay. İznime ayrıldım, Hacettepe Üniversitesi'ne götürdüm. Bir ay orada kaldık, otellerde yattık. Hacettepe Üniversitesi'ndeki profesör bize, 'Amerika'ya götürseniz de bunun tedavisi yok. Öz annesi bunu düşürmek için ilaç kullanmış' dedi. Bu sefer yurt bize, 'Cumhur'u verin, başka çocuk verelim' talebinde bulundu. Biz de almadık. Allah bize bunu yazdı. Kendi çocuğumuz olsa bile biz bunu geri veremezdik. Çok mutluyum. Bana 10 tane çocuk verseler yine de kabul etmem. Hiçbir sıkıntı yaşamadım. Aynı sevgim devam ediyor benim. Hiçbir sorunum yok, Allah biliyor” dedi.

Baba Sezer oğlunun sadece çiğneyemediği için yemeği kendisinin yiyemediğini, yemeklerini robotta çekip kendisine yedirdiklerini söyledi.

ANNE SEZER: “TEK DÜŞÜNCEM BENDEN SONRASI”

Anne Muazzez Sezer de 36 yıl boyunca Cumhur'u öz evladı gibi sevip en iyi şekilde yetiştirmeye çalıştığını belirterek, oğlunun kendisine ev işlerinde sürekli yardım ettiğini dile getirdi. Tek korkusunun kendisinden sonra Cumhur'a kimin bakacağı olduğunu anlatan anne, “Cumhur benim gözümde çok iyi bir çocuk. Sağlam olsaydı belki o kadar olmazdı çünkü sağlamlar söz dinlemiyor, benim oğlum benim sözümü daha çok dinliyor. Onu iyi eğittim zannediyorum. Belki sağlam olsaydı o kadar eğitemezdim gibi geliyor bana çünkü sağlamları da görüyoruz. Memnunuz hayatımızdan. Bizim hayatımız böyle başladı, böyle biter artık. Cumhur'un evde yıkamadığı sadece bir bulaşık var. Diğer işlerin hepsinde bana yardımcı oluyor. Evi temizleriz, koltuk tutar, çekyat tutar, perdelerimi kapatır, çöpümü döker, soframı kaldırır, her şeyimi yapar. Ben belki de otuz senedir sofra kaldırmadım. Ben hastalığını öğrendiğimde 22 yaşındaydım. Kabullendim yani. 22 yaşındaki kızlar evde bekar duruyordu ben bunu kabullendiğimde. Olgunum yani. O zaman kabul ettiysem şimdi hiçbir sıkıntı yok bir yerde. Sadece yemek yiyemiyor. Keşke onu da öğrenseydi. İlerisi biraz sıkıntılı. Benden sonraki dönem sıkıntılı olur. Cumhur'un zaten biz koruyucu ailesiyiz. Devlet herhalde sokakta koymaz gibi geliyor bana. O bize çok yardımcı oluyor. Necdet Kocaman gibi bir müdür benim arkamda olduğu sürece... Hepimiz ölecek değiliz, elbette birimiz kalır. Bir yere yerleştirirler” diye konuştu.
Kaynak: İHA