Klima serinletirken vurmasın

Bunaltıcı yaz sıcaklarında imdada yetişen klimaların bilinçsiz kullanımı nedeniyle bugünlerde pek çok kişi soluğu hastanelerde alıyor.

Klima serinletirken vurmasın
Uzmanlar; özellikle aşırı sıcak ve nemin yoğun olduğu bugünlerde bilinçsiz klima kullanımı nedeniyle çeşitli hastalıkların kol gezdiğini belirtti. Alt solunum yolu hastalıkları ölümcül sonuçlar bile doğurabiliyor!

Baş ağrılarından bulantı ve kusmaya, kas ağrılarından ishale... Aslında olası bir akciğer hastalığını çok da düşündürmeyen şikayetler bunlar. Ancak devamında bir anda öksürük ve nefes darlığı gelişebiliyor, ciddi solunum yetmezliğine, zatürreye varan tablolara dönüşebiliyor.

Sabah'a açıklamalarda bulunan Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu, aşırı sıcak ve yoğun nemin adeta nefes aldırmadığı bugünlerde pek çok kişi için klimaların kurtarıcı olarak görüldüğünü ancak bilinçsiz kullanım nedeniyle hastalıkların da beraberinde geldiğini belirtti.

Bu hastalıkların başında atipik pnomi yani zatürrelerin geldiğine dikkat çeken Doç. Dr. Kırışoğlu "Bunlar sulu sistemlerden de havalandırmadan da kaynaklanabilen mikroorganizmalar aracılığıyla bulaşıyor. Klinik olarak da önceleri zatürre olduğunu düşündürmeyen, akciğeri tuttuğunu düşündürmeyen semptomlarla kendini gösteriyor. Baş ağrıları, bulantı, kusma, kas ağrıları ve ishalden öksürük ve nefes darlığına hatta ciddi solunum yetmezliğine, zatürreye varabiliyor" dedi.

ANLAŞILAMADIĞINDAN BEKLENİYOR!

Hastalar çoğunlukla da nezle, soğuk algınlığı diyerek ilk günlerde çok da önemsemeyebiliyorlar. Eczaneden ya da eş dost tavsiyesi ile aldıkları soğuk algınlığı ilaçları ile geçiştirme yoluna gidebiliyorlar. Ancak ilerleyen günlerde acil servisin yolunu tutmak gerekebiliyor. Acil serviste yapılan tetkikler sırasında ortaya çıkabiliyor.

Özellikle klimalardan kaynaklanan hastalıkların görüldüğünü belirten Doç. Dr. Kırışoğlu, "Klimalar ve otellerde SPA'lar hastalıklara yol açabiliyor. Klimaların uygunsuz kullanımı, kuru öksürükler ve bronş hassasiyetini artıran tablolar karşımıza çıkarabiliyor. O yüzden uzun süren öksürükleri olan pek çok hastamızı her gün görmekteyiz. Aşırı nem gibi aşırı kuruluk da akciğerlerimizle dost bir ortam oluşturmuyor. Yüzde 55 civarında nem sağlanması akciğerler için daha sağlıklı" dedi.

Ayrıca oda ısısının 24 derecenin altına düşmemesi, odanın yavaş soğutulması önemli. Özellikle uyuyacağımız odayı önceden soğutmak ve yatacağımız zaman kapatmak gerekiyor. Klimaların filtrelerinin düzenli bakımı yapılmalı, araç içinde de çok düşük ısılarda kullanılmamalı.

ASTIMA ÇEVİRME RİSKİ 9-14 KEZ DAHA FAZLA!

Özellikle bronş duyarlılığı olan kişiler ani ısı değişimlerinden çok daha fazla etkilenebiliyor. Kışın sıcak bir ortamdan soğuğa çıkınca uzun süreli öksürükler gelişebildiği gibi, yazın da iritasyon, gıcık öksürüğü şeklinde kuru öksürükler görülebiliyor. KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) olan kişilerin ise çok daha hassas ve tehlikeye açık olduğunu belirten Doç. Dr. Kırışoğlu "Pnömiler ağır sonuçlar doğurabiliyor, ölümcül olabiliyor" dedi.

KOAH'ın yanısıra alerjik altyapısı olan örneğin polen alerjisi ve saman nezlesi bulunan kişilerde de belli hastalıkların gelişme olasılığının daha yüksek olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kırışoğlu, örneğin alerjik nezlesi olan kişilerde astım gelişme riskinin 9 ila 14 kat daha fazla olduğuna dikkat çekerek uyardı: "Sıklıkla tek havayolu tek hastalık olarak geçen alerjik rinit ve astım, burunla başlar akciğerle devam eder. Tekrarlayan hapşırık, su gibi burun akıntısı, burun içinde şişme, tıkanıklık, gözlerde yaşarma görülürken yavaş yavaş alt solunum yollarına doğru ilerler. Bu kez de kendisini öksürük, nefes darlığı, hışıltılı solunum, gece sabaha karşı nefes darlığı, hırıltılı ve hışıltılı uyanma, çabuk yorulma ile gösterir. Derken astım olarak karşımıza çıkabilir. Yine bronşları duyarlı olan kişilerde araya giren bir viral enfeksiyon da çok daha kolay alt solunum yolu semptomlarını tetikliyor. Uzun süreli öksürükler görülüyor. Herkesin öksürüğü bir haftada geçerken bu hastalarda iki üç haftayı bulabiliyor. Yapışkan balgam, maruz kalınan alerjenler astım atağına yol açabiliyor."

EN GÜÇLÜ ÖKSÜRÜK ŞURUBU: SU

Doç. Dr. Kırışoğlu, sağlıklı ve dengeli beslenmeye dikkat etmek gerektiğini, özellikle taze ve kuru zencefilin antiviral ve antibakteriyel bir besin olmasından dolayı mutfağımızda daha fazla yer bulmasının faydalı olduğunu belirtirken, balın da gece öksürüğünü azaltmada yardımcı olabildiğini söyledi. "En güçlü öksürük şurubu su" diyen Doç. Dr. Kırışoğlu, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için yeterli ve kaliteli uykunun da çok önemli olduğunu vurguladı. Hastalıklardan korunmak için kapalı ve havasız mekanlarda zaman geçirmemek, kalabalık ortamlarda dikkatli olmak ve elleri bol su, sabun ile yıkamak da şart.