Sanayiciler Teşvik Bekliyor

MTOSB Başkan Vekili Ballı, yaptığı açıklamada, bu sene Türkiye sanayisinde büyük bir düşüş yaşandığını söyledi.

Irak’ta yatırımın durduğuna ve şu anda çok ciddi bir risk olduğuna dikkat çeken Ballı, “Bölgenin asayiş anlamında güvenli olmaması nedeniyle yatırımlar da durmuş durumda. Suriye'de yaşanan olaylar zaten sanayiye başlı başına bir darbe vurdu. Şu an Türkiye sanayisi itekleme ile faaliyet gösteriyor” diye konuştu.

Türkiye’de ihracatçının desteklenmediği öne süren Ballı, bunun da rekabet güçlerini zayıflattığını ifade etti.

“Farklı sektörlerde farklı teşvikler verilmesi şart. Sanayiciler olarak teşvik bekliyoruz” diyen Ballı, “Dünyadaki rakipleriniz ile rekabet edebilmeniz için onların ülkelerinde uygulanan destekleri almanız gerekiyor. Çin'deki ya da Hindistan'daki bir üretici teşvik alırken, biz alamazsak onlarla rekabet etme şansımız ortadan kalkıyor” şeklinde konuştu.

Türkiye sanayicisinin yaşadığını önemli bir başka sorunun da aynı sektörlerdeki iş yerlerinin de hep aynı yerlerde yan yana açılması olduğuna işaret eden Ballı, Avrupa ve Amerika'da bir iş yeri açmak için çok ciddi işlemler gerektiğinin altını çizdi. Buralarda teminat istendiğini, iş yerinin nereye açılacağı, kaç istihdam yaratacağı, hangi sektörde faaliyet göstereceğinin araştırıldığını dile getiren Ballı, “Türkiye'nin de kısa süre içerisinde böyle bir sisteme geçmesi gerekiyor. Aksi taktirde aynı sektörlerde faaliyet gösteren iş yerleri yan yana açılıyor ve hem pazar payı düşüyor hem de üretici zarara uğruyor. Sonuç olarak da o sektördeki insanlar iflasa kadar gidiyor” ifadelerini kullandı.

“SEKTÖREL BAZLI KOTA VE SINIRLAMA GETİRİLMELİ”
Sorunun çözümü için aynı sektörlerde faaliyet gösteren iş yerlerinin yan yana açılmasının önlenmesi, sektörel bazlı kota ve sınırlama getirilmesi gerektiğini kaydeden Ballı, şunları söyledi:
“Türkiye İstatistik Kurumu 10 yıldır bunun analizini yapıyor. Hangi sektörlerde kimler faaliyet içerisinde bunun haritası çıkartılıyor. Fakat uygulamaya dönüp baktığımız zaman uygulama yok. Burada en önemli unsur yeni kurulan firmanın, o sektördeki lider firmalar ile eşit şartlarda kurulmasını sağlayabilmek. Ülke kapasitesi ve firma sınırlaması getirilmesi gerek.”
Bir bölgenin nüfus oranı ile paralel olarak o bölgede kurulacak olan aynı sektördeki firmaların analizinin yapılması ve sonrasında kurulmak istenen firmaya izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan Ballı, şöyle devam etti:
“Bugün Türkiye'nin hangi sokağına giderseniz gidin yan yana 5 market, kuaför ya da restoran görebilirsiniz. Bunun bir sınırlaması olması gerekiyor. İçel'e bir marina açıldı ve çok güzel işliyor; yanına iki tane daha marina açılırsa o güzel işleyen yeri de baltalar. Eğer aynı sektörlerde fazla fazla firmalar olursa devlet bir yerde zarara uğrar, çünkü işletme yetkilileri zarar etmemek için mutlaka hata yapacaklardır. Ya vergiden kısacaklar ya sigortadan. Bunun önüne geçilmesinin en güzel yolu da sektörel bazlı kota ve sınırlama. Fakat bunu uygularken de dev sanayicilerin önünü tıkamamak gerekiyor. Ülkenin birçok yerinde yatırımı olan ve ciddi ihracat rakamlarına ulaşmış büyüklükteki sanayi işletmelerine farklı haklar tanınmalı.”
Bürokrasinin aşılamamasının da sanayicinin önündeki en büyük engellerden biri olduğuna vurgu yapan Ballı, “Türkiye'de sanayiyi bir yere getirmek istiyorsak mutlaka ihracat yapılması gerekiyor. Devletin ihracatçıya bakış açısını değiştirmesi gerekmekte. Bizler bu ülkeye döviz girdisi sağlayan kişileriz. Bürokratik engeller yüzünden sanayici sekteye uğratılıyor. Odalarda, birliklerde, gümrüklerde bürokrasi azaltılarak işlerin nasıl hızlanacağı araştırılmalı” şeklinde konuştu.