Almanya'da Terör Örgütü Nsu'ya İlişkin Rapor

Almanya'da Thüringen Eyalet Başbakanı Christine Lieberknecht, aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünce öldürülen kişilerden ailelerinden özür diledi.

Thüringen Eyalet Meclisi'nde yapılan özel oturumda, NSU Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan raporu görüşüldü. Lieberknecht, burada yaptığı konuşmada, "Utanç içinde Köln'deki bombalı saldırıda yaralananlar ve aileleri karşısında itiraf ediyorum. Olayın soruşturulmasında resmi makamlarımız başarısız oldu" ifadesini kullandı.
"NSU terör örgütünce öldürülenlerin ailelerinden de özür diliyorum" diyen Lieberknecht, yaşananlardan dolayı utanç ve üzüntü duyduğunu belirtti.

Thüringen Eyalet Meclisi'nde, Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldüren terör örgütü NSU üyelerinin işlediği cinayetlerin araştırılması için 26 Ocak 2012 tarihinde kurulan NSUAraştırma Komisyonu dün raporunu kamuoyuna açıklamıştı.
Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, çok sayıda soygun gerçekleştiren NSU terör örgütünün varlığı ve üyelerinin işlediği cinayetler 2011 yılı sonunda ortaya çıkarılabilmişti.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 2011'in kasım ayında bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü.
Aynı terör örgütü üyelerinin son kullandıkları evi delilleri yok etmek amacıyla yaktığı öne sürülen Beate Zschaepe, Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde 2013 yılı mayıs ayından bu yana devam eden davada tutuklu olarak yargılanıyor. Zschaepe ise susma hakkını kullanıyor.
Bunun dışında, terör örgütüne yardım ve yataklık yapan 4 kişi de davada yargılanıyor.
- Muhbirlere ilişkin bazı belgeler imha edildi
NSU'yu kuran aşırı sağcıların yıllarca hücre evlerde faaliyet göstermelerine rağmen Alman güvenlik birimleri tarafından tespit edilememiş olması, 2011 yılında Almanya'da büyük bir skandala yol açmış, daha sonra NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurdukları ortaya çıkmıştı.
Almanya iç istihbarat teşkilatında aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin 2011 yılı sonunda imha edilmesi kuşkulara yol açmıştı.

Kaynak: AA