Gazi Müdürden Paralel Yapıya Tepki

İstanbul’da yaşanan Gazi olaylarında gazi olduğunu belirten Yıldırım, 18 Mart’ta bir gazetede çıkan dinleme listelerinde kendi adını görünce İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunduğunu belirtti.

Ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın çağrısı üzerine ifade verip, ilgililerden şikayetçi olduğunu söyledi.

6 ay süreyle sahte bir isimle dinlediğini ifade vermeye geldiğini öğrendiğini belirten Yıldırım, dinlenen telefondaki IMEİ ve GSM hattı numarasının kendisine ait olduğunun görüldüğünü söyledi.

Yıldırım sözlerine şöyle devam etti:
"Beni organize suç örgütünün üyesi olarak dinlemek için mahkemeden karar aldırdıklarını gördüm. Bunun üzerine bütün herkesten davacı ve şikayetçi oldum. Beni İzmir'e tekrar getiren sebep ise dün bu konuyla ilgili teslim olan bazı emniyet mensubu arkadaşların kendilerinin terör örgütü üyelerini, ajanları ve uyuşturucu kaçakçılarını dinlediklerini söylemeleridir. Ben de bu kapsama giriyor muyum? diye avukatımla görüştüm ve tekrar ek şikayette bulunmak için buraya geldim. Ben gazi bir emniyet mensubuyum. Burada hangi sıfata girdiğimi anlayabilmiş değilim. Uyuşturucu kaçakçısı mıyım, organize suç örgütü üyesi miyim, İran ajanı mıyım neyim? İnşallah mahkeme, savcılarımız hakimlerimiz bu konuyu sonuca ulaştıracaktır ve suçlular cezalarını alacaktır.

Dün teslim olan bir arkadaş diyor ki "bizler görevde olmuş olsaydık doğudaki bu şehidimiz olmazdı, o heykel dikilmezdi" Şimdiye kadar bütün istihbarat şubelerinde sizler çalışıyordunuz. "Gezi parkı" olaylarında bir sürü gençleriniz öldü. Niye engel olmadınız haber aldınız niye üstlerinize bildirmediniz. Madem bu kadar iyi polistiniz, bir sürü çocuğumuz öldü. Yazık günah değil mi? Şimdi mi iyi polis oldunuz."